Page 8 - Vakıf Roma Rakamlı Sayfalar
P. 8
Vakıfları, sadece düĢkün ve yoksullara el uzatan bir imaret ve ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını
karĢılayan bir yardım kuruluĢu olarak görmek, bu müesseselerin tarihimizde yaptığı mükemmel iĢleri
dar bir çerçeveye hapsetmek olur. Elbette vakıfların gayeleri arasında en önemli unsurlardan bir
yoksullara yardımdır. Ancak yoksul olmayanların da yararlandıkları, yol, köprü, su yolları, çeĢmeler
gibi imar; mektep, medrese ve kütüphane gibi kültür; sağlık ocağı, hastahane ve bimarhane gibi sağlık
alanındaki faaliyetleri insanlığın ve insanların her sahadaki ihtiyaçlarına hitap ettiğinin bir delilidir. Bu
yüzden tarihimizdeki en büyük yapılar, hizmetler ve eserler hep vakıflar eliyle vücuda getirilmiĢlerdir.
Vakıflar devlete rağmen oluĢan veya devletten servet kaçırmaya yönelik bir kuruluĢ değildir.
Aksine devlete yardımcı olan ve devletin desteklediği kurumlardır. Osmanlılarda vakıfların
zenginleĢmesi ve geliĢmesi için bizzat devletin bazı gelirlerini vakıflara tahsis etmiĢtir. Aslında devlete
ait olması lazım gelen din hizmetleri, eğitim ve öğretim, imar ve sosyal yardım hizmetlerinin devamlı
olmasını sağlamak üzere devlete ait gelir kaynaklarından önemli bir kısmının ayrılmasıyla kurulan
sultan ve vezir vakıfları, önemli iĢler icra etmiĢlerdir. Tarihte bazı zenginlerin ve devlet adamlarının
müsadereden kurtulmak için vakıf kurdukları iddiası ortaya atılmıĢtır. Bu iddianın kısmen gerçeklik
payı da vardır. Ancak bu vakıf sistemine ve vakıfların gördüğü mükemmel hizmetlere gölge düĢürmez.
*
* *
Vakıf kelime olarak, durma, durdurma, hareketten alıkoyma, ayakta bekleme, hapsetme ve
dinlendirme manalarına gelmektedir.
Terim olarak ise, bir malı alınıp satılmaktan ebedî olarak alıkoymak, kiĢi mülkiyetinden
çıkararak Allah yolunda hapsetmek ve menfaatini insanlar için tasadduk etmek demektir.
Ömer Nasuhi Bilmen vakfı "Bir mülkün menfaatini halka tahsis edip aynını Allahu Taalâ'nın
2
mülkü hükmünde olarak temlik ve temellükten müebbeden men etmekdir" diye tarif etmiĢtir.
Vakıf aynı zamanda vakıf akdinin mevzuunu teĢkil eden menkul ve gayr-i menkul malları da
ifade etmektedir. Vakıf yapan kimseye vâkıf, vakfedilen Ģeye de mevkuf denir.
*
* *
Elimizdeki Karaman Vilayeti Vakıfları Defteri, Osmanlı eyalet yapısına göre Karaman
Vilayetine bağlı olan Karaman (Larende), Konya, Aksaray, Niğde, Kayseri (ve bugün Konya'ya bağlı
olan) BeyĢehri, SeydiĢehri gibi birkaç kazanın vakıflarını içine almaktadır. Karaman Beyliği'nin
Osmanlılar tarafından ortadan kaldırılmasıyla bu topraklar Osmanlı hakimiyetine geçmiĢ ve Karaman
Eyaleti adıyla bir idari birim oluĢturulmuĢtur. Defterdeki vakıflara genel olarak göz atıldığında
bunların neredeyse tamamının Selçuklular ve beylikler döneminde kuruldukları görülecektir. Camiler
ve medreselerin tamamı da eski döneme aittir. Eğer ellerinde vakıf senetleri ve eski sultanlardan
2 BĠLMEN, Ömer Nasuhi, Hukuk-ı Ġslâmiye ve Istılahât-ı Fıkhiye Kamusu, c: 4, s. 284
viii