Page 28 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 28

Prof. Dr. Muhittin Bağçeci | Dr. Rasim Deniz  | Şeyh İbrahim Tennûrî ve Gülşen-i Niyâz

               Cami, yanında bulunan çeşmeyi İbrahim Tennûrî’nin yaptırdığı kesin olarak anla-
            şılmaktadır. Ayrıca İbrahim Tennûrî ile oğlu Lütfullah Tennûri adları Vakıflar Genel
            Müdürlüğündeki vakıf tescil defterinde her ikisinin de, vakfiyeleri bulunduğu caminin
            Tennûri tarafından yaptırıldığını doğrulamaktadır. Rivayete göre:

               Karamanoğullarından Pîr Ahmed Bey, Uzun Hasan ‘Sultan Mehmed’e bağlılığından
            yüz çevirince 871/1466 da Kayseri ve Konya Osmanlı topraklarına katılmış, bu esnada
            Fatih Sultan Mehmed Han, Şeyh İbrahim Tennûri Hazretleri’ne birçok ihsanlarda
            bulunmuş, hatta kendisini ve sülalesini örfi ve idari bütün devlet teklifleri ile öşür ve
            ağnam vergisinden de muaf tutmuştur. İbrahim Tennûri Hazretleri de bu camiyi Fatih’in
            verdiği ihsanlarla yaptırmıştır.
               Fatihten sonra gelen Osmanlı Padişahları da, bu fermanı aynen uygulamışlardır.
            Hatta Sultan II. Beyazıd ikinci bir fermanla Hacılar Karyesi’ni, Şeyh İbrahim Tennûrî
            evladından seccade-nişin olanlara tamamen serbest olmak üzere vakfetmiştir. 8


                                      Caminin Mîmârî Tarzı
               Son zamanlarda bu cami hakkında ilmî araştırma yaparak Kayseri Ansiklopedisi 3.
            Ciltte, Sn. Remzi Aydın imzalı önemli bir yazı şöyledir:

               “İnşa malzemesi olarak kesme ve moloz taştan yapılan cami kare planlıdır. Yapının
            kuzeyinde, bugün önü camekânla kapatılmış olan son cemaat mahalli bulunmaktadır.
            Son cemaat mahalli, cami hareminden doğu-batı yönde çıkıntı yaparak dikdörtgen bir
            plan arz eder. Harem giriş kapısının doğu ve batı yönlerinde üç sıra mukarnas kavsaralı
            ve yarım daire planlı kesme taştan yapılmış mihrabiyeler yer almaktadır. Mahallin batı
            duvarına bitişik olarak yapılmış merdiven, mahfel katına geçit vermektedir. Harem’e
            giriş siyah beyaz renkteki taşlarla oluşturulmuş basık yuvarlak kemerli bir kapıdan
            sağlanmaktadır. Kare planlı haremin örtüsü düz toprak damdır. Üst örtü, mihraba dik
            olarak yerleştirilmiş dört adet bağımsız ahşap sütun tarafından taşınmaktadır. Sütunlar
            üzerinde doğu-batı yönde atılmış ahşap kirişler bulunmaktadır.
               Harîm; güneyde altta iki, üstte üç, doğuda üç, kuzeyde giriş kapısının iki yanında
            birer ve batıda üç olmak üzere toplam onüç pencereyle aydınlatılmaktadır. Güney
            cephesinin ortasında yer alan kesme taştan yapılmış beş köşeli plana sahip mihrap,
            altı sıra mukarnas dolgulu kavsarası, gömme sütunceleri, etrafındaki profilli silmeler




               Tennûrî Divan Gülşen-i Niyaz’dan Seçmeler”, s. 18-20.
            8   “Neyyir-i termim”: Büyük ve güzel tamir demektir; Rasim Deniz-A. Riza Karabulut, “Şeyh İbrahim
               Tennûri Divan Gûlşen-î Niyaz’dan Seçmeler”, S. 23.

            28
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33