Page 295 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 295

Sözlük


             hâr                    :diken.
             harenk (hersenk)       :taş.
             haridâr                :satın alıcı.
             harif                  :iş arkadaşı, arkadaş, şahıs.
             haristân               :dikenlik.
             haridar                :satıp alan.
             hâs’el-hâs             :özün özü.
             hâsıl                  :hayır kazanan.
             hâs                    :saf, hâlis.
             haşak                  :çörçöp, süprüntü.
             haşhaşî                :afyon çeken, eroinci.
             hatt                   :çizgi, saç.
             hatar                  :tehlike, güvensizlik.
             hayy ü kayyûm          :diri ve kâim olan Tanrı sıfatları.
             hazer kılmak           :sakınmak, çekinmek.
             hebâdur                :yoktur, boşunadır.
             hem âvaz               :birlikte ötüp bağıran.
             hem dem                :sıkı fıkı arkadaş, çok samîmi dost.
             hemîşe                 :her zaman, daima.
             hemrâz                 :arkadaş, sır dostu.
             herem                  :herdem.
             heva                   :nefsinin keyfi.
             hezl                   :manasız, boş söz.
             hışt                   :kerpiç, tuğla.
             hecr                   :sevilen bir şeyden ayrılık, sayıklama, bırakma.
             hicr                   :sevilen bir şeyden ayrılma, sayıklama.
             hicr ili               :ayrılık yurdu.
             hire                   :hayran olmuş, şaşırmış, şaşmış.
             hemçu per              :cin gibi.
             hemdem                 :sıkı fıkı arkadaş.
             hemin                  :her vakit.


                                                                                   295
   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299   300