Page 299 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 299

Sözlük


             kanaya                 :kanıp inanan.
             kancaru                :nereye, neye.
             kand                   :şeker.
             kadd-i ham             :eğri, bükülmüş boy.
             kande                  :nerede.
             kanden                 :nereden, nasıl.
             karagudunda            :karanlık çökünce.
             kârîb ü ma’nî          :mana ve yakınlık.
             kâr ü bar              :iş, güç, kazanç.
             karta-ı müşk-i ter     :taze ve pek hoş kokulu misk damlası.
             kârûn                  :beni İsrail’den zenginliği meşhur kişi.
             kâye                   :kaya.
             kattal                 :katil.
             katunda                :huzurunda.
             kassâm                 :varisler, mirasçılar, taksim edenler.
             kaş                    :damın, evin saçağı, ufuk.
             kef                    :avuç, nikab, yüz örtüsü.
             kelîm                  :söz söyleyen, Hz.Musa’nın unvanı.
             kem                    :eksik, noksan.
             kemahiye               :olduğu gibi.
             kemter                 :kötü, miskin, düşkün.
             kemterin               :çok daha az, pek çok önemsiz.
             kendüzi                :kendi.
             kethüdâ                :kahya, sahip, çeşitli işleri bilen.
             kesad eylemek          :geçersiz ve yok kılmak.
             kesb ü kâr             :kazanan, kazanç, kâr.
             kesret                 :çokluk.
             keşefnâ                :“şimdi senin gaflet perdeni açtık”. Kaf/22 ayet.
             keşi                   :çeken, taşıyan.
             keştiban               :gemici.
             key                    :nasıl, iyice, ne zaman, çok, pek.


                                                                                   299
   294   295   296   297   298   299   300   301   302   303   304