Page 296 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 296

Prof. Dr. Muhittin Bağçeci | Dr. Rasim Deniz  | Şeyh İbrahim Tennûrî ve Gülşen-i Niyâz


             hemnişîn               :arkadaş, birlikte oturan.
             hûb                    :güzel.
             hûb-i Hoten            :Hoten güzeli.
             hubâb                  :güzel, hoş, tatlı su.
             huceste                :uğurlu, kutlu.
             hud                    :düzgün, güzel.
             huffaş                 :yarasa.
             hullet                 :dostluk ve arkadaşlık.
             huluk                  :ahlak, güzel ahlak, güzel huy.
             hümâr                  :içki sersemligi, sarhoşluk, baygın, süzülmüş, süzgün.
             hun                    : sofra
             hürrem                 :sevinç, surur.
             hüma                   :devlet kuşu, cennet kuşu, kutluluk.
             hümayun                :kutsal, kutlu, padişaha aid.
             hemin                  :her zaman.
             hemişe                 :devamlı, her zaman.
             humar etmek            :baygınlaşmak.
             hun                    :ham, sofu.
             huni                   : kanlı katil, insanın aklını fikrini alan dilber için denir.
             hun-ı ebiytü           :Allah’ın verdiği sofra, yiyecekle geceledim.
             hunbeha                :diyet, kan bedeli.
             hüsn                   :güzellik, iylik.
             hussel                 :adî, bayağı kimseler.
             huşyar                 :akıl, fikir sahibi, uyanık, basiretli.
             huvân                  :yiyecek, tepsi, sofra.
             hod                    :kendi düzgün güzel.
             Hoten                  :Doğu Türkistan’da misk kokuları, güzelleri ile meşhur
                                    yer.









            296
   291   292   293   294   295   296   297   298   299   300   301