Page 145 - kappadokia_kralligi
P. 145

G- KAPADOKİALILAR’IN GELENEK VE GÖRENEKLERİ

            birden baraj çökmüş, sular tekrar yayılmış ve bu şekilde dolan Euphrates
            Kappadokia toprağının birçoğunu silip süpürmüş, birçok iskânı ve etkii
            araziyi bozmuş, ayrıca Phrygia’yı ellerinde tutan Galatialıların ülkelerine
            de oldukça zarar vermiştir. Bu olay hakkındaki kararı Romalılara bırakan
            yerli halk, zarara karşılık kraldan üç yüz talantonluk bir cereme almışlardır.
            Herpa’da aynı şey olmuştur; kral orada da Karmalas Irmağı’nın bir koluna
            baraj yapmış ve ağzın açılmasıyla su, Mallos civarında Klikia’da çeşitli
            bölgeleri harap etmiş, o da zarar görenlere tazminat vermiştir.

              Her ne kadar Mazakalıların bölgesi birçok bakımdan yaşamaya elverişli
            değilse de, kralların burayı tercih ettikleri görülüyor, çünkü ülkedeki bütün
            yerlerin içinde, yapılar için gerekli kereste ve taş bulunan, merkeze en yakın
            yer burasıdır. Bunlar sığır yetiştirdiklerinden hayvan yemine de çok miktarda
            gereksinimleri vardı. Kent onlar için bir kamptı ve genellikle hem kendile-
            rinin, hem de tutsaklarının güvenliğini, bazıları krala bazıları da dostlarına
            ait olan çok sayıda müstahkem mevkileri savunmalarıyla sağlıyorlardı.
            Mazaka, Pontus’un yaklaşık sekiz yüz stadion güneyindedir. Euphrates’e
            olan uzaklığı bunun iki katından biraz azdır. Buraya, Klikia Kapıları’ndan
            ve Kyros’un kampından, Tyana’dan geçerek gitmek için altı günlük bir
            yolculuk gerekmektedir. Tyana yolculuğunun ortasında ve Kybistra’dan
            üç yüz stadion uzaklıktadır. Mazakalılar Kharondas’ın kanunlarını kulla-
            nırlar, ayrıca bir nomodon seçerler ve bu kişi Romalıların kanun bilginleri
            gibi kanunları yorumlar. Fakat Armenia Kralı Tigranes Kappadokia’yı
            aldığı zaman halkı kötü duruma soktu, çünkü her birini Mesopotamia’ya
            göç etmeye zorladı ve bunların çoğuyla Tigranokerta kentini kurdu fakat
            Tigranokerta’nın zaptından sonra gelebilenler geri geldiler.
              Ülkenin büyüklüğü şöyledir: Genişliği Pontus’tan Tauros’a kadar yak-
            laşık bin sekiz yüz stadion, uzunluğu Lykaonia ve Phrygia’dan doğuda
            Euphrates’e ve Armenia’ya kadar yaklaşık üç bin stadiondur. Burası sadece
            meyve bakımından değil fakat özellikle tahıl ve her çeşit davar bakımından
            da mükemmel bir ülkedir. Pontus’a nazaran daha güneyde olduğu halde
            ondan daha soğuktur.
              Bagadania hem düz hem de hepsine oranla daha güneyde olduğu halde,
            (zira Taurosların dibinde bulunur.) burada da hemen hemen hiç meyve ağacı
            yetişmez. Ülkenin geri kalan kısmının çoğunda ve özellikle Garsauira, Lyka-
            onia ve Morimene civarında çok sayıda eşek otlar. Kappadokia’da ayrıca
            “Sinopeli’’ olarak adlandırılan aşı boyası yapılır; Iberialılar bununla rekabet



                                                                             145
   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150