Page 183 - kappadokia_kralligi
P. 183
H- KAPADOKİA KRALLIĞI SİKKELERİ
H- KAPADOKİA KRALLIĞI SİKKELERİ
Sikke Darbı ve Teknikleri
Değerli metali arındırmaya ilişkin standart antik yöntemler sikkenin
icadından çok önceleri biliniyordu; daha sonraları değerli metalin aya-
rının kontrollü düşürülmesi ve sikkeye uygun temel metal alaşımlarının
bulunması ile önemli bir adım daha atılmış oldu. Bu işlemi üstlenen uzman
zanaatkârların birkaç aşamada yaptıkları çalışma ile istenen sikke elde
edilmekteydi.
Tarihî kaynaklarda, sikke metalinin elde edildiği maden ocakları ve gani-
metlerin yanında, aynı zamanda tazminatlar, armağanlar, satın almalar ve
devlet hazinesinde biriktirilmiş bulunan çeşitli eşyaların (kült heykelleri,
adaklar, taçlar, vazolar, mobilyalar, bina süslemeleri ve külçeler) eritilme-
sinden elde edilen metaller kullanılıyordu. Yaygın olarak da eski sikke-
ler ile yabancı sikkeler de eritilerek yeniden hazır sikke metali elde ediliyordu.
Bu konuda eski devirlerden başlayarak kullanılan temel iki yöntem
vardı. Birinci yöntem olan metalin eritilerek heykellerin, figürünler ve bir
kısım kullanma eşyalarının yapıldığı döküm yöntemi idi ki bu metot sikke
imalinde hemen hemen hiç kullanılmamış ve daima ikinci yol olan darp
(Basma-Kesme) metodu kullanılmıştır.
Sikkeler darphane adı verilen basit atölyelerde hazırlanan kalıplar aracı-
lığıyla gerçekleştiriliyordu. Tabii ki sikke darbı itinalı, hassas ve zor işçilik
gerektiren bir çalışma istemekteydi. Önce devletçe öngörülen madenden
(elektron “el”, altın “av”, gümüş “ar”, bakır “cu”, bronz “br” ve gümüş-
bakır alaşımı olan billon “bi” ) belirli kalınlıkta dökmek suretiyle düz ya da
yuvarlak “sikke taslağı” hazırlanıyordu. Sikkenin ön yüzüne basılacak figür,
damga ve yazılar (sikkenin biçimine göre) demir ya da bronz kalıba negatif
olarak kazınarak işleniyor, bu kalıp ahşap kütük ya da demir örs içine gömü-
lerek yerleştiriliyordu. Sikkenin arka yüzü için hazırlanan kalıp ise bir nevi
güçlü bir çekiç gibi idi. Hazırlanan taslak kızıl derecede ısıtıldıktan sonra
iki kalıbın arasına konularak üst kalıp üzerine bir çekiç ya da tokmakla çok
güçlü bir darbe vurularak her iki kalıbın üzerindeki resim ve yazıların “sikke”
üzerine aktarılması sağlanıyordu. Bu yöntemle sikke basmanın en güç yanı üst
kalıbın çekiç darbeleriyle alt kalıptan daha çabuk eskimesi ve sık sık değiş-
tirilmek zorunda kalınmasıydı. Bu sebepten yenilenen üst kalıbın üzerindeki
183