Page 299 - kappadokia_kralligi
P. 299

A-ROMA DÖNEMİ

            imparatorlar sebebi ile ve ayrıca düşük karakterli bir papazın uygunsuz
            davranışlarından dolayı Hristiyanlık’tan nefret eder hale gelmiştir.
              MS 351 yılında kendi çocuğu olmayan İmparator Constantius, aile-
            den hayatta kalan amca çocuklarından Gallus’u Caesar yapmak üzere
            Macellum’dan saraya çağırınca Iulianus da İmparatorun emriyle sürgünden
            kurtulmuş olur. Iulianus; Konstantinopolis, Pergamon (Bergama), Ephesos
            ve Atina’da aldığı felsefe ağırlıklı eğitim sonucu Neoplatonizm (Yeni Pla-
            tonculuk) etkisi altında kalarak putperestliği benimser. Fizik ötesi ve töre
            bilimini temel alan bu felsefeye göre; son hedef Tanrı görüşünü kazanmak
            olmalıydı. Buna da ruhun Tanrı ile birleştiği anda ulaşılırdı. Iulianus’a göre
            de; bilim ve sanattaki başarı dine bağlı idi. Oysa Hristiyanlık; Yahudilikle
            putperestliğin karışımı, bozulmuş, kuru, felsefeden yoksun, insanlığı tem-
            belleştirerek başarıyı önleyen bir yapıya sahipti. Ve O’nun karakteri, geniş
            hayal gücü eski tanrılara inanmaya daha uygundu. Fakat Constantius’un,
            putperestliği ve kurban kesmeyi yasaklayan emirlerine karşı görünmemek
            için bu fikirlerini özenle gizlemek zorunda kalmaktaydı.
              İmparatorluğun doğu illerine hükmeden Caesar yapılmış bulunan kardeşi
            Gallus’un acımasız ve zevk düşkünü uygulamaları sebebi ile gözden düş-
            mesi ve Antiochia’da işlediği cinayetler konusunda yargılanarak MS 354
            yılında başı kesilerek idam edilmesi, Iulianus’u hem çok üzer ve hem de çok
            korkutur. Ancak İmparatoriçe Eusebia’nın büyük çabası ile İmparator’un
            küçük kız kardeşi Helena ile evlendirilerek 24 yaşında Caesar ilan edilir.
            Gallia’ya gönderilir. Orada birçok askerî başarıya imza atarak Consül-
            lük payesini de alır. Artık O, itibarlı ve büyük bir ordu sahibidir.   B u
            statüsü İmparator’u endişelendirmektedir. Bu sebeple Pers Savaş’ı için git-
            tiği Doğu’dan dönünce Iulianus’un işini bitirmeyi planlar. Ancak Tarsos’ta
            ateşlenir. Kilikia’da Mopsukrene (Mezaroluk) denilen yerde 3 Kasım 361
            tarihinde ölür. Cesedi Konstantinopolis’e taşınır.

              Nihayet MS 361 yılının ilk aylarında Roma tahtının boşalması üzerine
            Iulianus, Flavius Claudius Iulianus unvanı ile imparator olur. Derhal bu
            şansı kendisine sağladığına inandığı en büyük tanrı Helios’a inancını açıklar.
            Helenistik felsefeyi ve Büyük İskender’in izini takip ederek “ Halkını yeni-
            den çok tanrılı paganizme döndürme, Helen Uygarlığını Doğu’ya taşıma”
            ülküsünü benimseyen bir batı imparatoru olarak hedeflerini belirler.
              Doğu Roma İmparatorluğu’nun yönetiminde kısa süre bulunmuş olma-
            sına rağmen Iulianus, tarihte adından en çok bahsedilen imparatorlardan


                                                                             299
   294   295   296   297   298   299   300   301   302   303   304