Page 343 - kappadokia_kralligi
P. 343
İ- ROMA-BİZANS KAYSERİ’SİNDEN GÜNÜMÜZE GELEBİLEN ESERLER
İçerişar ya da Bâtınü’l Medine denilen mekânda ise şehrin çarşıları,
pazarları imâlathaneleri, ibadethaneleri bulunmakta ve ayrıca şehir eşrafı
da burada oturmaktadır.
Milâdın ilk yıllarında Kayseri’ye gelen Amasyalı Seyyah Strabon; “Genellikle
Mazaka, bir şehrin kurulması için uygun bir yer değildir. Zirâ burada ne su
vardır. Ne de tabiî bir şekilde korumalıdır. Valilerin ihmâli yüzünden surları
da yoktur.” demektedir. Zaten o tarihlerde şehir Erciyes’in eteklerindeki
tepelerde kurulmuş olup muhkem surlar yapılmaya da müsait değildi. Ova
ise büyük oranda bataklıklardan oluşuyordu.
Ancak şehrin kuzey ucunda yer alan “Taşlıburun” kalesi ile buradan
güneye doğru sur temelleri ve kalıntılarının çıkması, Milad’ın ilk yüzyılları
içinde bu yerleşim alanının bir bölümünün basit bir surla çevrili olmasını
düşündürmektedir.
İlk zamanlarda şehrin ovaya inmesinden sonraki dış kale surlarının
Yoğunburç’tan itibaren güneye doğru Kartal’a kadar uzandığı, buradan
batıya dönerek belki Battalaltı’na ve oradan tekrar doğuya dönerek, Düve-
nönü’ndeki sura birleştiği bu bölgelerde zaman zaman yapılan kazılarda
çıkan sur temellerinden anlaşılmaktadır.
Surlarla ilgili ilk belge Roma İmparatoru Gordianus III ve eşi Trankulliana’nın
4. İmparatorluk yılında (MS 242) Kayseri’de darp ettirdikleri sikkelerdir.
Bu sikkeler üzerinde Grekçe “Sur” kelimesi önemle vurgulanmıştır. Surların
yapılış anısına bastırıldığı anlaşılan bu sikkeler ile biz Kayseri surlarının 242
yılında kısmen tanzim edildiğini ve büyük oranda da yeniden yapıldığını
bilmekteyiz.
ENTIX (surla çevrili)
KAI (Kayseri)
BNE (2. Neokrosluk)
ETA (4. Yıl)
(Gordianus III’ün sikkelerindeki surlarla ile ilgili ibareler )
Doğudan gelen Pers tehlikesine karşı yapıldığı anlaşılan bu surlar, impa-
rator Valerian (MS 253-260) döneminde Pers hücumlarını ilk anda dur-
durduysa da daha sonra Persler aşamadıkları surları hile ile geçmiş ve şehri
yağmalamışlardır.
343