Page 227 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3

[1178] 218 / HUN KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹

Hunat Camii batı ve doğu taç kapıları (Özbek-Arslan, KTKVE)

kümbet türbesi için de ayrı bir vakfı bu- olup, buraların malikâne vergisinden alı-
lunmaktadır. Tapu Kadastro Genel Mü- nan gelir miktarı da belirtilmiştir.
dürlüğü Arşivi’nde “1584 tarihli vakıf tah- Hunat Hatun’un yanlışlı tercümesi de ol-
riri”nde, “Vakf-ı Türbe-i Huand Hatun” sa bugüne kadar gelmiş bulunan vakfiye
başlığı altında, yine Hunat Hatun’un örneği, İncesu ve Ürgüp ilçeleri arasında
“Zevce-i Sultan Alâeddin” olduğu belir- bulunan Tekke Dağı üzerindeki Şeyh Tu-
tildikten sonra, türbenin ihtiyaçları için resan Zaviyesi*’ne ait vakfın vakfiyesidir.
vakfedilen emlakin (akar) yazılmasına Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde
geçilmiştir. Bunlar Kayseri’ye tabi Susuz- 732. defterin 168. sayfasında kayıtlı bulu-
viran Mezraası (Cırkalan köyü halkı bu- nan vakfiye tercümede, o zaman Ürgüp
rada ziraat etmekteler imiş), Cırlavuk sınırında bulunan Sultan’ın mevkiindeki
köyüne tabi Gelüler Mezraası (ekinlik) (Tekke Dağı etrafı, şimdi İncesu’ya dâhil)
çok geniş bir araziyi, sınırlarını tarif ede-
rek Şeyh Turesan Veli’ye ve ondan sonra
da evladından zaviye şeyhi (seccade-
nişîn) olanlara vakfetmiştir. Vakfiye tari-
hi, H 598 (M 1201/2) olarak yanlış tercü-
me edilmiştir. Hunat Hatun bilindiği üze-
re Alâeddin Keykubad’ın ilk saltanat yı-
lında, 1220 senesinde Alanya Tekfuru
(Bizans Valisi) Kyr Vard’ın kızı iken, bu
tarihte Alanya’nın fethi üzerine Sultan’a
zevce olmuştur. Bugün onarılmış ve sağ-
lam vaziyette olan zaviyenin kitabesin-
den, Şeyh Turesan’ın ölmüş olduğu anla-
şılmakta olup, kitabenin kırılarak kaybo-
lan tarih kısmında ise kalan son izlerden
tarihi H 640 (M 1242/3) olarak okun-
muştur. Böylece vakfın bu tarihten daha
önce, Şeyh Turesan hayatta iken yapıldığı
Hunat Camii planı
(çizim: Ch. Texier/ H. Karamağralı Arşivi) ortaya çıkmaktadır. Yine vakfiyede,