Page 224 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 224

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                         HUN / 215 [1175]


           rinden  birinin  (gelirlerinin)  kendisine
           bağışlanması.
           2- Kızının (Mahperi Hatun, herhâlde di-
           nini de devam ettirmesine müsaade edi-
           lerek) zevceliğe kabul edilmesi.
           Kaynakta bu kız her ne kadar Kyr Vart’ın,
           “daha önce satın aldığı edepli ve namuslu
           kadınlarının  seçkinlerinden  biri”  olarak
           belirtiliyorsa da, bu ifadeden biraz önce
           Alâeddin Keykubad’ın Kyr Vart’la akra-
           ba olmayı düşündüğünü yazması ve Hu-
           nat  Hatun’un  kocası’nın  saltanatı  süre-
           since eski dinini muhafaza etmesi sebe-
           biyle onun rastgele alınmış bir köle olma-
           dığını, Keykubad’ın onu zevceliğe kabul
           edip inancına müdahale etmeyeceği asil
           bir  kimse,  yani  Kyr  Vart’ın  kızı  olduğu
           kanaatimizi, diğer tarihçiler gibi kuvvet-
           lendirmektedir.
           Alâeddin Keykubad Kyr Vart’a, anlaşma
           gereği Konya Akşehir’in emirlik menşuru
           ile birkaç köyün mülkiyetini verdi ve bu   Hunat Camii-1909 (G. Bell)
           çok önemli kaleye bu şekilde sahip oldu.   henüz 46 yaşındaydı. Tarihçiler daha son-
           Kendi isteği üzerine kalenin eski adı da   raki  hadiselere  bakarak,  Sultan’ın  zehir-
           değiştirilerek buraya “Alaiye” ismi veril-  lenmesi hadisesinde, büyük oğlu Keyhüs-
           di, ancak daha sonra -yanlış olarak- hal-  rev ve kendisine yakın emirleri ve tabii ki
           kın dilindeki şekli olan “Alanya”ya çevril-  Valide  Sultan  Hunat  Hatun’un  ilgisinin
           di.  Keykubad  bu  fetihten  sonra  Kyr   olduğunu  düşünmüşlerdir.  Keykubad’ın
           Vart’ın kardeşinin elinde bulunan yakın-  cesedi Keykubadiye Sarayı’nda tahnit edi-
           daki Alara Kalesi’ni de teslim aldı.  lerek, Konya’da Alâeddin Camii avlusun-
           Alâeddin Keykubad’ın Hunat Hatun’dan,   daki ecdat türbeleri olan Kümbethane’ye
           büyük oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev doğ-  taşınarak defnedildi.
           du. Sultan’ın daha sonra evlendiği Eyyubî   Sultan’ın hayatının bu şekilde şüpheli bir
           melikesi  Adile  Hatun’dan  ise,  İzzeddin   ölümle son bulması üzerine ortalık karış-
           Kılıç Arslan ve Rükneddin isimli iki oğlu   tı.  Sultan’a  bağlı  emirler,  ortanca  oğlu
           oldu.
           Keykubad  ölümüne  yakın  bir  zamanda,
           Kayseri’deki  Keykubadiye  Sarayı*’nda
           (Hunat  Hatun  hayatının  büyük  bir  bölü-
           münü burada geçirmiştir.) emirlerini top-
           layarak,  kendisinden  sonra  yerine  layık
           görmediği  büyük  oğlu  Keyhüsrev’i  değil
           de ortanca oğlu Kılıç Arslan’ı veliaht tayin
           ettiğini bildirmiş ve onlardan bu hususta
           söz almıştı. Ancak bu kararından kısa bir
           süre sonra Ramazan Bayramı’ndan sonra-
           ki ilk gün (1 Haziran 1237), Alâeddin Key-
           kubad talim alanında (Meşhed Ovası*) as-
           kerleriyle  beraber  bulunduğu  bir  ziyafet
           esnasında yediklerinden zehirlenerek ani-
           den  vefat  etti.  Büyük  Sultan  öldüğünde   Hunat Camii’nin minaresiz durumu - XIX. yüzyılın sonu
   219   220   221   222   223   224   225   226   227   228   229