Page 26 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 26

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                            HAC / 17 [977]


           bu evin bulunduğu arsa, yine aynı vakfın   nin ölümünden sonra yine kimsesiz kaldı
           fakirlere odun, kömür dağıtmak için kul-  ve  halasının  kocası  olan  Kıranadlızade
           landığı bir depodur.                Hacı  Seyyid  Ağa’nın  yanına  sığındı.  Bir
           İş ve ticaret ahlakı konusunda Kayseri’de   delikanlı  olarak,  20  yaşına  kadar  doku-
           iz bırakmış halk adamlarından biri olan   macılıkla  uğraştı.  Bu  arada  tekrar  ilim
           Hacı Seyit Mehmet Ağa’nın örnek şahsi-  öğrenmeye döndü.  Sebep olarak da “Hz.
           yeti etrafında çeşitli menkıbeler oluşmuş-  Peygamber’i rüyasında gördüğü ve ken-
           tur. Bu menkıbeler, Kayseri’de günümü-  disine oku emrini verdiği” rivayet edilir.
           ze  kadar  anlatılagelmiştir.  Bu  sebeple   Ancak yetiştiği aile kültürü düşünülürse,
           Hacı Seyit Mehmet Ağa’nın menkıbeleri   çalışmak ve okumak arasındaki tercihte
           üzerine,  Erciyes  Üniversitesinde  Mah-  okumayı seçmiş olmalıdır. Önce Mürek-
           mut  Sami  Yalçın  tarafından  bir  bitirme   kepçi İsmail Efendi’nin derslerine devam
           tezi hazırlanmıştır. Bu tezde Ali Rıza Ön-  etti. Daha sonra Yanıkoğlu Camii* imamı
           der*, Abdullah Satoğlu*, Kâzım Yedekçi-  Hacı  Derviş  Efendi’den  Kıraat-ı  Seb’a
           oğlu*  tarafından  kayda  geçirilenlere  ek   (Kur’an’ın yedi farklı okunuşu) öğrendi.
           olarak Hasan Yıldız, N. Mehmet Akseb-  Zamanın  sosyal  bilimlerinden  olan
           zeci,  M.  Abdullah  Aksebzeci,  Bekir  Ak-  “mantık”  okumayı  da  ihmal  etmedi.
           sebzeci, Hasan Yalçın, Mehmet Uzatma   Göncüzade Kasım Efendi’nin* derslerine
           gibi  şahıslarla  görüşülerek  derlenen  ör-  devam ederek icazetini (diploma) aldı.
           nek  olaylar  bir  araya  getirilmiştir.  Hep-  Hacı  Torun  Efendi  icazet  almasına  rağ-
           sinde birer ahlaki ders veren bu olaylar,   men okumayı sürdürdü ve Ankaralı Sarı
           Hacı Seyit Mehmet Ağa’nın, Kayseri’nin   Abdullahzade Mehmed Efendi’nin, Hacı
           sevilen sayılan bir siması olarak kabul e-  Vahdi  Salih  Efendi*’nin  ve  Cami-i
           dildiğini göstermektedir.
           Kaynakça:  Mahmut  Sami  Yalçın,  Hacı  Seyit
           Mehmet Ağa’nın Hayatı, Menkabeleri ve Ve-
           cizeleri,  Erciyes  Üniversitesi  Fen-Edebiyat  Fa-
           kültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Basılma-
           mış Bitirme Tezi), Kayseri 2007.
                        YUSUF TURAN GÜNAYDIN

          HACI ŞABAN EFENDİ bk. KAVAFOĞLU,
          HACI ŞABAN


          HACI TORUN EFENDİ
           Âlim, müderris, (Kayseri, 1799 – Kayseri,
           2 Ekim 1885). Asıl adı Mehmed Salih’tir.
           Kayseri’nin köklü ailelerinden gelmekte
           olup, Çukurluzade Ahmed Ağa’nın oğlu-
           dur. Babası küçük yaşta öldüğü için, yine
           bir âlim olan anne tarafından dedesi Ha-
           cılarlı Musa Efendi’nin yanında büyüdü.
           Dedesi  onu  yaşıtlarından  ayırmak  için
           “Torun”  diye  çağırdığından,  annesinin
           koyduğu adla değil de, dedesinin taktığı
           lakapla meşhur oldu.
           Okuma yazmayı Hacılar’da* öğrendi. De-
           desinin Çiğdeli (Cıncıklı) Camii’nde* va-
           az  verirken  sırtına  aldığı  torunuyla  dua
           edip halkın “Âmin” dediği düşünülürse,
           Musa Efendi’nin torununu kendi yolun-
           da yetiştirmeye çalıştığı anlaşılır. Dedesi-  Hacı Torun Efendi mezar taşı (M. Işık)
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31