Page 23 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 23

[974] 14 / HAC                     KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹


                                    Hacı Vahdi Efendi gibi meşhur âlimler-  lar (1876).  İlköğretimi Adana’da tamam-
                                    den  ders  gördü.  1826  yılında  da  hocası   ladı.  Yine  babasının  işleri  dolayısıyla
                                    Kâsım Efendi’den icazet aldı.        İzmir’e gittiler. 1888’de İzmir Rüştiyesi’ni
                                    Hacı  Ömer  Naimi,  evlenmeden  önce   bitirdi, 1891’de İzmir İdadisi’nden mezun
                                    hacca gitti. 1830 yılında Medine’de kalıp   oldu. Kur’an-ı Kerim’i ezberledi. Aynı yıl
                                    Nakşibendî  şeyhlerinden  Muhammed   hacca  gitti.  Mısır’da  üç  yıl  sarf,  nahiv,
                                    Can Efendi’den halifelik aldı. 1841’de Mı-  mantık, maani (kelime ve cümle “söz ve
                                    sır’a  giderek  bir  yıl  kadar  Gülşeni   maksat uygunluğu” bilimi) ve fıkıh ilimle-
                                    Tekkesi’nde kıraat (ileri düzeyde Kur’an   rini  öğrendi  (1892-95).  1896’da  Uşak’a
                                    okuma) tahsil etti. 1843 yılında Kayseri’ye   geldi.  Ertesi  yıl  Uşak  Müftüsü  Mustafa
                                    döndü ve bir yıl sonra burada evlendi. İ-  Asım Efendi’den icazet aldı. “Numune-i
                                    lim ve tasavvuf yönünden pek çok öğren-  Edeb”  adıyla  ilköğrenim  düzeyinde  ilk
                                    ci  yetiştirdi;  Nakşibendîye’ye  ait  bir  de   özel okulu açtı (21 Mayıs 1896). Darülfü-
                                    risale yazdı. Daha sonra Harput’a döndü,   nun  Hukuk  Mektebini  bitirdi  (11  Mart
                                    müderrislik yaparak müftü oldu. 15 yıl bu   1910).    Aynı  yıl  Edirne  Askerî  Rüştiyesi
                                    görevde kaldı.                       Arapça muallimliğine atandı. Daha son-
                                    Ömer Naimi’nin, ömrünü ilme vakfede-  ra Edirne Sanayi Mektebi lisan-ı Osmanî
                                    rek birçok talebe yetiştirerek bunlara ica-  ve  tarih-coğrafya  muallimliğiyle  Edirne
                                    zet verdiği, daha sonra da kürsüsünü oğ-  Askerî Lisesi dinî ilimler muallimi olarak
                                    lu Hacı Abdulhamit Efendi’ye terk ettiği   görevlendirildi. Beşiktaş ve Toptaşı Aske-
                                    söylenir.                            rî  Rüştiyeleri  muallimliğine  atandı  (28
                                    Ömer Naimi Efendi, gözlerini kaybettiği   Eylül 1912). Alaaddinpaşa ve Sütlüce Nü-
                                    ömrünün  sonunu,  köşesine  çekilerek  i-  munesi muallimliği yaptı (1914). Ertesi yıl
                                    badetle  geçirdi,    83  yaşında  vefat  etti.   Uşak  Medresesi  Türkçe  Müderrisliğine
                                    Mezarı Elazığ’dadır.                 getirildi. “Hacı Himmet” adıyla tanındı.
                                    Eserleri:  Asidetü’ş  Şühde  Şerhu   Kaynakça: Albayrak, SDOU, C V, s. 396.
                                    Kasideti’l  Bürde  (İmam  Bu’siri’nin  (Ö                 YAYIN KURULU
                                    1296) “Kaside-i Bürde”sine yazdığı şerhi
                                    1826 yılında, daha tahsil gördüğü yıllarda   HACI SAÎD EFENDİ (KÂMÎ)
                                    yazdığı  ve  bununla  şöhrete  ulaştığı  kay-  Şair,  müderris  (Kayseri,  1860-1940).
                                    dedilmektedir.  Kayseri’de  çoğaltılan  bu   “Müftîzâde Mehmed Sa’îd Efendi”  ola-
                                    yazma eser İstanbul ve Mısır’da basılmış-  rak da bilinmektedir. Müftü Hacı Enver
                                    tır);  Hacı  Vahdi  Salih  Efendi’nin  Rübu   Efendi*’nin büyük oğludur. İlk bilgilerini
                                    Risalesi adlı eserini şerh etti; Manzume-i   babasından ve sıbyan mektebindeki ho-
                                    Naima  (1866  yılında  Elazığ’da  basılmış   cası  Pîşekârzâde  Hoca  Efendi’den  aldı.
                                    olup,  çocuk  terbiyesinden  ve  İslam  aki-  Genç  yaşında  Seyyid  Hâfız  Efendi’den
                                    desinden bahseden manzum bir eserdir).  hâfızlık icazeti aldı. Hatuniyye Medrese-
                                    Kaynakça: A. Nazif, Meşâhir (Diriöz’ler), s. 82;   si*’nde  “hücrenişîn”  yani  yatılı  talebe
                                    Günerkan Aydoğmuş,  Harput Kültüründe Din   olarak  tahsiline  devam  ettiği  gibi  eski
                                    Âlimleri,  Elazığ  1998;  (http://www.elazig.org/  müftülerden  Hisarcıklızade  Nâil  Efen-
                                    yazdir.asp?id=36/);  Nuran  Altuner  (Uzer),  “İs-
                                    tanbul Kütüphanelerine Göre Kayseri’de İstin-  di*’den de Farsça öğrendi. 1888’de İstan-
                                    sah  Edilen  Eserler  ve  Kayserili  Müstensihler”,   bul’a gidip, Gâlib ve Abdülkâfî Efendiler-
                                    Kayseri ve Yöresi Kültür, Sanat ve Edebiyat   den akâid ve âdâb dersleri aldı. Bu esna-
                                    Bilgi Şöleni, Kayseri 2001, s. 34; Ali Rıza Kara-  da Servet-i Fünûn ve Kalem dergilerin-
                                    bulut, İstanbul ve Anadolu Kütüphanelerinde   de şiirler ve makaleler kaleme aldı.
                                    Mevcut  El  Yazması  Eserler  Ansiklopedisi,
                                    Kayseri  2006, C III, s. 1561.       Kayseri’ye  döndüğünde  önce  Feyziyye,
                                                          MUSTAFA IŞIK   sonra da İttihad ve Terakkî ibtidâîlerinde
                                                                         (ilkokullarında) muallim yani öğretmen,
                                   HACI REMZİ EFENDİ                     sonra  da  Feyziyye  ibtidâîsinde  (ilkoku-
                                    Müderris (Kayseri, 1875  – ?). Babasının   lunda) muallim-i evvel (başöğretmen) ve
                                    işleri dolayısıyla ailece Adana’ya taşındı-  Kayseri Sultânîsi (Lisesinde*) Farsça ho-
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28