Page 340 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 340

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                          İNC / 331 [1291]


           bad*’ın  hanımı,  Mahperi  Hunat  Hatun,
           oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev*’in zama-
           nında, H 640 (M 1242) yılında yaptırmış-
           tır. Hunat Hatun’un o zamanlarda kendi-
           sine  ait  malikânesi  olan  Ürgüp  sınırları
           içinde olan İncesu’dan Başdere’ye kadar
           dağlık  alanı  Şeyh  Turesan’a  ve  sonra
           onun evladına tahsis etti ve çevrenin taş-
           ları  ile  zaviyeyi  yaptırdı.  Ürgüp’ten
           İncesu’ya dağlık araziden ve Başdere’den
           geçerek gelen tarihî yolun (Ulu Yol) yakı-
           nında  bulunan  tekkenin  yapımı  ve  yeri-
           nin seçilmesi ile ilgili halk tarafından bazı
           hikâyeler  anlatılmaktadır.  Bu  hikâyeler-
           den birinde, şimdi tekke önünde bulunan   İncesu Şeyh Turesan Zaviyesi -2007
           üzeri  parmak  delikli  siyah  taşı,  şeyhin
           Erciyes eteklerinden atarak, Tekke Dağı’-  Ancak vakfiyenin tarihi çok yanlış tercü-
           nda  “Durağım”  ismiyle  anılan  yerde  bu   me edilmiş olduğundan ve vakfiye aslı da
           büyük taşın durması ile tayin etmiş oldu-  günümüze ulaşamadığından, kesin vakıf
           ğu anlatılmaktadır. Yine kardeşleri oldu-  tarihi bilinmemektedir.
           ğu söylenen karşı tepelerde, Erciyes etek-  Şeyh Turesan Veli hakkında halk arasın-
           lerinde  türbeleri  bulunan  Şeyh  Şaban*   da birçok hikâye anlatılmaktadır. Bunlar-
           (Çoban)  ve  Omuzu  Güçlü*’nün  de  bu   dan birinde, Alanya tekfurunun kızı olup
           şekilde kerametle tekkelerinin yerini be-  aslen Hıristiyan olan Hunat Hatun’a ya-
           lirlediklerine inanılır.            kınlığı sebebi ile onun Müslüman olma-
           Tekke  kesme  taşlarla  inşa  edilmiş  olup,   sına sebep olduğu, ancak saraya davet e-
           ortada sivri tonozlu uzunca bir salon, bu-  dildiği  hâlde  gitmediği,  çevre  vakıf  dağ-
           nun etrafında türbe, mescid, hücre ve aş-  larda avcılığı yasakladığı için bütün yaba-  İncesu Şeyh Turesan
           hanenin (mutfak) bulunduğu tonozlu oda-  ni  hayvanların  buraya  sığındığı,  ordusu   Zaviyesi’nde sanduka başlığı
           lar ve kuzeyde yine tonozlu, boydan boya   ile  Yeşilhisar-Yavaş  üzerinden  geçen
           uzanan  han  (şimdi  mezarlık  olmuş)  bu-  (Yavaş  ismi  hakkında  da  hikâye  anlatıl-
           lunmaktadır. Orta alandaki tonozun orta-  maktadır)  Alâeddin  Keykubad’ın  ordu-
           sında sembolik küçük bir kubbecik bulun-  sunu  az  bir  malzeme  ile  yemek  yapıp
           makta olup salondan dama, sağda duvar   doyurduğu  şeklinde  rivayetler  bulun-
           arasına  yerleştirilmiş  merdivenle  çıkıl-
           maktadır. Türbe içinde sonradan yapılmış   maktadır.
           kitabesiz uzunca bir sanduka bulunmakta-
           dır.  Mescidin  mihrabı,  devrin  geometrik
           süslemeleri  ile  bezenmeye  çalışılmıştır.
           Doğuda bulunan cümle kapısı yine düz ve
           sade olarak yapılmış olup, üzerinde düşe-
           rek kırılmış, tekrar yerine monte edilmiş
           bir kitabesi bulunmaktadır.
           Kitabede binadan meşhed (türbe) olarak
           bahsedildiğine  göre,  tekke  tamamlandı-
           ğında Şeyh Turesan vefat etmiş ve içeri-
           sinde türbe olarak ayrılan yere defnedil-
           miş  olmalıdır.  Hunat  Hatun’un  bugün
           bozuk bir tercümesi kalmış olan bu bina-
           ya  ait  vakfiyesinde  şeyhten  bahis  vardır
           ve anlaşılıyor ki şeyh o zaman hayattadır.   İncesu Şeyh Turesan Zaviyesi mescid mihrabı
   335   336   337   338   339   340   341   342   343   344   345