Page 344 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 344
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ İNC / 335 [1295]
lerden oluşan insanlar, bu insanların top-
lum hayatındaki tutum ve davranışları
meydana getirir. Onu diğer musahipler-
den ayıran ve fıkralarıyla yaşamasını sağ-
layan en önemli husus bu fıkralarda
içtimaî ve insanî değerlerin yer almasıdır.
Böylece halk İncili Çavuş’u saray ve çev-
resini eleştirmek ve gülünç hale getirmek
için iyi bir temsilci olarak benimsemiş,
bu çevre hakkındaki duygu ve düşüncele-
rini dile getirmekte onu vasıta kılmıştır.
İncili Çavuş padişahın yakını olarak gör-
düğü her aksaklığı alaya almış, hatta za-
man zaman padişah bile onun güldürücü
ve iğneleyici sözlerine hedef olmuştur.
İncili Çavuş’un kalıcılığını sağlayan da Tomarza- İncili (Travşın) köyünde her sene 6 ekimde kutlanan İncili Çavuş
Kültür Şenliğinden bir görüntü
halkın onu benimseme ve sahiplenme
duygusudur. de yer alan çeşitli tipleri yansıtır.
İlk defa Süleyman Tevfik (Zorluoğlu) ta- İncili Çavuş Türk kültür hayatında fıkrala-
rafından derlenen İncili Çavuş fıkraları- rı yanında iki ayrı filme de konu olmuştur.
nın dikkat çeken en önemli yönü onların Bu filmlerden ilki 1951 yılında müzikli ko-
hikâye niteliğinde olmasıdır. Metinlerin medi olarak Semih Evin’in yönetmenli-
büyük bir kısmı fıkra ölçülerini aşarak ğinde çekilmiş ve İncili Çavuş rolünü İs-
hikâyeye yaklaşmaktadır. Güldürücü ve mail Dümbüllü oynamıştır. İkinci film ise
nükteli fıkraların özelliklerinden olan kı- 1968 yılında Nişan Hançer’in yönetmenli-
sa fakat yoğun tahkiye tekniği İncili Ça- ğinde çekilmiş ve İncili Çavuş rolünde
vuş fıkralarının büyük bir kısmında yok- Saadettin Erbil oynamıştır. Ayrıca hem-
tur. Bu yönüyle ele alındığında onların şehrileri İncili Çavuşun hatırasını yaşat-
henüz tam bir anlatma kalıbına oturtula- mak amacıyla 1993 yılından itibaren Kay-
madığı, dolayısıyla fıkra karakteri kaza- seri’nin Tomarza ilçesinin İncili köyünde
namadığı söylenebilir. Bu durumu fıkra- “İncili Çavuş Kültür ve Sanat Festivali” a-
ların sözlü gelenekte dar bir alanda do- dında bir etkinlik düzenleyerek İncili
laşmasına, yani Nasreddin Hoca fıkraları Çavuş’un hatırasını yaşatmaktadır.
gibi geniş bir yaşama alanına sahip olma- Kaynakça: TSMA, Zrf., nr. 7484; Naîmâ, Târih,
masına bağlayan araştırmacılar da vardır. C II, s. 381, 387; Hammer, HEO, C VIII, s. 213-
Genel olarak fıkralarda ayrıntı yerine bir- 214; a.mlf. (Atâ Bey), C VIII, 157-158; Ahmed
iki cümlelik çarpıcı nükteler bulunması- Rifat, Lugat-ı Târîhiyye ve Coğrâfiyye, İstanbul
na karşılık İncili Çavuş fıkralarında bu 1299, C I, s. 337; Sicill-i Osmânî, C I, s. 448;
Süleyman Tevfik [Zorluoğlu], İncili Çavuş,
özelliğin görülmemesi, bunların meddah İstanbul 1918; N. Sonerk, İncili Çavuş’un En
geleneği doğrultusunda bir gelişme izle- Güzel Fıkra ve Hikâyeleri, İstanbul 1943; M.
yerek günümüze ulaşmasından kaynak- Kocaosmanoğlu, Hayatı, Nükte ve Fıkraları
lanmış olmalıdır. Esasen XIX. yüzyıl ile İncili Çavuş, Isparta 1960; Dursun Yıldırım,
meddahlarının en çok söyledikleri Türk Edebiyatında Bektaşi Tipine Bağlı
Fıkralar, Ankara 1976, s. 24; Özdemir Nutku,
hikâyeler arasında İncili Çavuş fıkraları- Meddahlık ve Meddah Hikâyeleri, Ankara
nın yer aldığı bilinmektedir. Bundan do- 1977, s. 30, 104, 393; Mustafa Koç, Yaşam
layı bir kısım araştırmacılar İncili Çavuş’u Öyküsü ve Fıkraları ile İncili Çavuş, Isparta,
meddah olarak kabul etmektedir. ts.; Erdoğan Tokmakçıoğlu, Bütün Fıkralarıyla
Anadolu’dan bazı çizgiler taşımakla bir- İncili Çavuş, İstanbul 1983; İbrahim Hakkı
Konyalı, ‘‘İncili Çavuş Fıkraları’’, Tarih
likte İncili Çavuş fıkraları daha çok XVII. Hazinesi, S 2, İstanbul 1950, s. 76-77, 102;
yüzyıl İstanbul’unun Balat’tan Boğaziçi’ne Numan Kartal, ‘‘Bakırlı Köyü ve Adı Hakkında’’,
kadar uzanan dekorunu ve bu dekor için- TFA, XI/225 (1968), s. 4713-4714; M. Adil