Page 255 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 255
[1688] 246 / KON KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
yetin, inşa edilen kervansaraylarla da bir sediri olan üstü kapalı bir alandan
konaklama imkânlarının sağlanması ve ibaretti.
bir tür devlet sigortasının uygulanması Yolcu sedirde oturur, hayvanları da orta-
Türkiye Selçuklu sultanlarının çok daki alanda dinlenirdi. Bazı hanlarda ise
önemli bir ticaret politikası izlediklerini yolcuların odalarının hemen yanında
gösteriyordu. Bu şekilde ticaretin geliş- ahırlar bulunurdu ve küçük pencereler
mesi özellikle transit yol güzergâhlarında yolcuların atlarına ve develerine nasıl
bulunan şehirlerin de gelişerek yüksek bakıldığını görmelerini sağlardı.
bir standarda ulaşması sonucunu doğu- Selçuklu Dönemi*’nde uygulanan, daha
ruyordu. Büyük ticaret yolları üzerinde sonra da Beylikler ve Osmanlılar zama-
bulunan Konya, Kayseri, Sivas ve Erzu- nında devam eden konaklama sistemin-
rum gibi şehirler bu refahtan en büyük de Ahilerin önemli bir yer tuttuğu görü-
payı alan merkezlerdi. lür. Genellikle sultanların “âyende ve
Yol güzergâhlarında yapılan bu mükem- revendeye” (gelip geçen yolculara) hiz-
mel sistemi tamamlayan zincirin diğer met etmeleri şartıyla izin verdikleri vakıf-
halkası da şehir içlerinde kurulan çok lar kurarak çalışan Ahi teşkilatları, Ana-
miktardaki hanlardır. Çünkü kervanların dolu Türkmen yurdunun her köşesini ağ
esas hedefi olan şehirlerde, bunlara daha gibi sarmıştı. Dünyanın hiçbir yerinde
çok ihtiyaç vardır. Bu sebeple Selçuklu- yabancılara yakınlık göstermekte, onların
lar, Anadolu’da fethettikleri her şehirde yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak-
imar faaliyetlerine girişiyor ve hanlar inşa ta, zorbaların ve güvenlik güçlerinin veya
ediyordu. Özellikle önemli ticaret yolları onlara katılan serserilerin zulümlerini
üzerinde yer alan Sivas, Kayseri, Konya önlemekte hatta onları ortadan kaldır-
gibi şehirlerde han sayısı fazla idi. Bu makta gösterdikleri ciddi çabaları bakı-
hanlar tacirlerin cinsine ve ihtisasına mından bu teşkilatın bir benzeri daha
göre ayrılmıştı: Mesela Pamuk Hanı*, bulunamaz. Ahi, bir zaviye bina eder;
Şekerciler Hanı, Saraçlar Hanı ticaret içini halılar, kandiller ve başka gerekli
yapan ve tacirleri barındıran hanlardır. eşyalarla döşer. Zaviyeye diğer Ahiler de
Şehirdeki hanlar, yollardaki kervansaray- katkıda bulunurlar. Gündüz işlerinde
lara benzer bir teşkilata sahipti. Hanlarda çalışır, ikindi namazından sonra da getir-
bir mescidin bulunduğu ve bu mescitte dikleri o günkü kazançlarını birleştirerek
maaşlı bir imamın görev yaptığını biliyo- zaviyenin yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını
ruz. Bazılarında medrese ve kütüphane sağlarlardı. Şayet o gün şehre bir yolcu
bulunduğunu da yine kaynaklardan öğre- gelmişse ona şefkat, yakınlık ve itibar
niyoruz. gösterirler; zaviyede misafir eder, ayrılış
Hanın bir bölümünde, genelde üst katta, gününe kadar yedirir, içirirlerdi. Ahiler
gelen misafirlerin (tacirlerin) konaklama- için bu hizmetler dinî bir hizmet sayılır ve
ları için odalar bulunur, diğer bölümün- büyük bir kardeşlik disiplini içinde yapı-
de ise ambarlar ve geniş avlular yer alırdı. lırdı. Ahi etkilerinin 30-40 yıl öncesine
Genelde giriş katta olan ahırlar ise bu kadar sürdüğü, köylerde bulunan misafir
malları taşıyan katırcı kervanlarının hay- odaları ve burada yolculara verilen hiz-
vanları ile dolup taşardı. metlerden anlaşılmaktadır. Buraya gelen
Kentte geçici olarak bu hanlarda kalan esnaflar, köyde Ahilik geleneklerini yaşa-
tacirler, mallarını da aynı yerde saklarlar- tan aileler tarafından ağırlanırlardı. Köy
dı. Hanlarda yolcular kaldığı gibi herhan- insanı, misafirperver yönleriyle yıllar
gi bir iş için şehre gelmiş olanlar ve boyu pazara gelenlerin burayı sevmeleri-
bekârlar da birer oda tutarak kalabilirler- ni sağlamış, bu ilgi nesilden nesile korun-
di. Hanlara kadınlar yalnız başlarına ne muş ve sürdürülmüştür.
gece ne de gündüz girebilir, ancak han Buralarda kalan konuklardan ücret alın-
kâhyası veya odabaşısı onlara refakat madığı, her köy ve kasabada bulunan
ederek istedikleri kişilerle görüştürülür- odaların ocaklarının çoğu zaman yandı-
lerdi. ğı, güğümlerde devamlı sıcak suyun hazır
Küçük hanlar duvar boyunca yüksekçe bulundurulduğu, gelen ziyaretçi ve misa-