Page 283 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 283
[1716] 274 / KUD KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
Sanat (1977) ve Gösteri (1998) dergile- KUL EFENDİ bk. ÂŞIK KUL EFENDİ
rinde yayımladı.
Eserleri: Cevdet Kudret’e Saygı (Alpay KUL FAKÎR (MOLLA HÜSEYİN)
Kabacalı ile, 1993), Cevdet Kudret’e Âşık (Sarız / Dayoluk, 1880 – ?). Afşarla-
Mektuplar (Handan İnci ile, 1995), İhsan rın Dabanlıoğlu ailesine mensuptur.
Benimle Çalışır mısın? (anı, 1998). Büyük dedesi Osman Fakı tarafından
Kaynakça: Işık, TEKAA, C. 6, s. 2296. kendisine “Osmanlı Hüseyin” adı veril-
ERDOĞAN MURA miş fakat nüfus kütüğüne yanlışlıkla
‘Osman’ adıyla kaydolmuştur. Çocuklu-
KUL AHMED ğunda köy imamı sayesinde Kur’an-ı
Âşık (XIX. y.y.). Afşar aşiretine mensup- Kerim’i hatmetti, bina’ya (Arap dilbilgi-
tur. Fahri Bilge Mecmuaları*’nda vak’a sinde fiil çatılarını konu edinen bölüm
kısmı bulunmayan bir türkülü-hikâyesi veya kitap) kadar da ders gördü. Daha
bulunmaktadır. Bu türkülü-hikâyenin sonra Kayseri’ye geldi ve Yeni Saray /
Dadaloğlu’na mal edilmiş olması, Kul Eski Saray Medresesi’nde on yıl öğrenim
Ahmed’in ‘Dadaloğlu olgusu’ içerisinde gördü. Medresede Kâzım Efendi’den
değerlendirilmesi gereken âşıklardan biri Arapça, Hacı Kâsım Efendi*’den de mül-
olduğunu göstermektedir. Örnek olması teka (fıkıh) dersi aldı. I. Dünya Savaşı’na
açısından bu şiirini aşağıya alıyoruz: katıldı ve Erzurum Cephesi’nde bulundu.
Bu esnada sağ elinden yaralandı. Asıl
Yağmış karların da ağdır yazılar mesleği ziraatçılık olan Molla Hüseyin
Garip olan sılasını arzular kış aylarında koyun ticareti yapmıştır.
Eser poyraz çam dalları sızılar Şiirlerinde “Kul Fakîr” mahlasını kullan-
Kışın azgın olur yüzü dağların
mıştır. Karacaoğlan geleneği içinde yer
alan âşıklarımızdan olup şiirlerinde aşk,
Yüce dağ başında çalınır kaval sevgi ve kadın güzelliği ön plandadır.
Mevlâ’m din-İslâm’a vermesin zeval Örnek olması açısından bir şiirini aşağı-
Aşağı yeniynen verilir sival ya alıyoruz:
Garbiynen çezilir buzu dağların
Yaz gelip de beş ayları doğunca
Karların yağmış da ardıç boyunca
Boz bulanık akar kuru dereler
Kamalayın dallarını eğince
Benden selam söylen şol nazlı yâre
İlin gelip çevrinerek konunca
Çekilmez ilvanı nazı dağların Gene acarlandı eski yaralar
Yanıyor ataşım, tütünüm tüter Bugün giderim de yarın gelirim
Bir salım geldi de ölümden beter İflâh olmam ben bu dertten ölürüm
Toplanmış kuğusu, seyfisi öter Kırk güzel içinde olsa bilirim
Ötüşür ördeği, kazı dağların Güzeller serveri bağlar karalar
Aşağıdan garbi yelin değince Deli derler şu dağları delene
Lâle bitip sünbül boynun eğince Dost zannetme her yüzüne gülene
Yaz gelip de beş ayların doğunca Kefen mi bulunur gurbett’ölene
Çekilir sağmalı yozu dağların Yârin çevresine beni saralar
Kul Ahmet’im der ki eski yurtları Fakîr’im derkine hazerlerinen
Ne söyleyem başa gelen dertleri Sarardı gül benzim kazellerinen
Gönül sevme şu dünyada dertleri Benim bir davam var güzellerinen
Ne yaman üşüdür buzu dağların Ancak bu davamı mahşer aralar
Kaynakça: Erhan Çapraz, Fahri Bilge Defter- Kaynakça: Erhan Çapraz, Fahri Bilge Defter-
leri Işığında Kayseri ve Yöresi Halk Şairleri, leri Işığında Kayseri ve Yöresi Halk Şairleri,
Kayseri 2008, s. 94, 332. Kayseri 2008, s. 94-96, 361-366.
ERHAN ÇAPRAZ ERHAN ÇAPRAZ