Page 404 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 404
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ MEV / 395 [1835]
Mevlânâ’nın oğlu, Mevlevi tarikatının
kurucusu Sultan Veled’in Kayseri hak-
kında verdiği bilgiler ve Kayserililer hak-
kındaki kanaatleri daha o dönemde Kay-
seri’de üst derece bürokratlardan ve
eşraftan oluşan kuvvetli bir Mevlevi
muhitinin oluştuğunu ortaya koymakta-
dır. Şiirde geçen şahıslardan önce âlim,
sonra mutasavvıf olan Hüsameddin,
büyük bir ihtimalle, Eretnalı ailesinden
sonra bu devlete hükümdar olan Kadı
Burhaneddin*’in dedesinin babası, aile-
nin diğer fertleri gibi Kayseri kadısı olan Bir grup Mevlevî dervişi (www.dunyabizim.com)
Hüsameddin Hüseyin olmalıdır. Ala-
meddin Kayser* ise Selçuklu ümerasın- Mecdeddin Muhammed olmalıdır.
dan ve Mevlânâ’nın yakınlarından olup Kayseri Mevlevihanesi’nin Osmanlı
uzun süre Kayseri’de bulunmuş, Kayse- Dönemi’nde ikinci defa ihyası IV. Murad
ri’de ayrıca bir zaviye (Mevlevi tekkesi) Dönemi’nde, 1637 yılında olmuştur. Sad-
inşa ettirip buna Tavlusun*, Kumarlu* ve razam Bayram Paşa Mevlevihane’nin
Büyük (Ulu) Bürüngüz* köylerini vakfet- eski yeri olan Kaleönü’nde, Yeni Kapı
miştir. Mevlânâ’nın türbesini de yaptıran (Kale kapılarından birisi) dâhilinde yeni-
bu zat için Sultan Veled, divanında kasi- den yaptırmış bulunduğu Mevlevihane’ye
de ve mersiyeler yazmıştır. Gürcü Hatun geniş akarlar (gelir kaynakları) bağlamış,
ise yukarıda da geçtiği gibi Gürcü Meli- vakfına ait 10 Temmuz 1637 tarihli vakfi-
kesi Rosudan’ın kızı iken Selçuklu Sulta- yesini yazdırmıştır. Mevlevihane’nin
nı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’le evlenmiş, giderleri için şehir içinde bir hanı (Pamuk
ondan II. Alâeddin Keykubad* doğmuş, Hanı) ve bazı dükkânları vakfeden Bay-
Sultan’ın ölümünden sonra devlette ram Paşa, mütevelli ve aynı zamanda
birinci derecede salahiyetli durumda şeyh olana, tekkede görevlilerden nokta-
olan Pervane Muînuddin Süleyman’la cıya, duacıya, naat okuyana, kâtibe,
evlenmiş, ondan da yine Gürcü Hatun müezzine, aşçıya, aşçı yamağına, neyzen
isimli bir kızı olmuştur. Yine şiirde geçen başına, kudüm çalana, faraşa, meydancı-
“Kutbeddin Şirazî”, Pervane Bey Medre- ya, Mevlevihane’nin dokuz odasında
sesi müderrisidir. Şiirde geçen diğer kalan dervişlere, yemek masraflarına ve
makam sahipleri ve isimler hakkında Şeb-i Arus günü masraflarına ücretler
bilgi bulunamamıştır. tayin etmiştir. Yeni Mevlevihane’nin
Mevlânâ’nın yakınlarından olan Selçuklu yapılış tarihinden 10 yıl kadar sonra 1649
emirlerinden Eminüddin Mikail’in de yılında Kayseri’ye gelerek binayı gören
Kayseri’ye bir Mevlevi zaviyesi yaptırmış Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde bura-
olduğu, vakıf kayıtlarında görülmektedir. dan övgüyle bahsetmiştir.
Osmanlı Dönemi’nde şehrin Tekkeönü Mevlevihane’nin son şeyhleri ise Konya
semtinde bulunan ve Mevlevi tekkesi Ereğlili Şair Türabî neslinden, babadan
olduğu belirtilen Hacı Bulam* Tekkesi’- oğula geçecek şekilde Süleyman Türabî*
nin, Eminüddin Mikail’in tekkesi olduğu (Ö. 1835), Ahmet Remzi Efendi (Ö. 1865),
ve tekkenin sonraki bir şeyhinden dolayı Süleyman Ataullah Efendi* (Ö. 1904) ve
isim değişikliğine uğradığı tahmin edil- Ahmed Remzi Dede’dir (Akyürek*, Ö.
mektedir. 1944).
Yine H 722 (M 1322) yılında Kayseri’nin Kayseri Mevlevihanesi ve etrafında olu-
Palas Kasabası Ulu Camii’nin çeşmesi- şan mezarlık, tekkelerin kapatılmasından
nin kitabesinde, çeşmeyi tamir ettiren sonra yıkılıp yeri arsa hâline gelmiş ve
Muhammed’in dedesi “Atabekü’l- arsasının bir kısmı şahıslar ve resmî kuru-
Mevlevî Muhammed”in ismi geçmekte- luşlarca işgal edilmiştir. Kalan kısma
dir. Bu şahıs, Mevlânâ’nın yakını olup III. Vakıflar Genel Müdürlüğü, iş hanı yap-
Keyhüsrev’e atabek (lala) olan Erzincanlı tırmıştır.