Page 88 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 88

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                            EDE / 79 [559]


           din Muhakkık-ı Tirmizî (1165-1244), zâhir   likle  bu  edebiyatın  ilk  “Divan”ı  olarak
           ve  bâtın  ilimlerinde  devrinin  büyük  bir   Kadı Burhaneddin’inkini gösterirler. Şiir-
           üstadı olduğu gibi, aynı zamanda bir şâir-  lerinde ilahi aşkın yanında beşerî aşkı iş-
           dir.  Asıl  adı  Hüseyin  olan  ve  Seyyid-i   lemiştir. Şiirleri kendine has, yalın, sert,
           Sırdan ünvanlı Seyyid Burhaneddin Haz-  canlı bir anlatımla yazılmıştır. Azeri leh-
           retlerinin sözlerinin ve müridleri ile soh-  çesi  ile  şiir  yazan  Kadı  Burhaneddin,
           betlerinin yer aldığı Maârif isimli Farsça   Arapça Farsça şiirler söylemekle birlikte
           eserinde  ibadetin  sırları  ve  hikmetleri   “Divan”ını  Türkçe  şiirlerle  oluşturmuş-
           Ayet-i  Kerimelerin  ve  Hadis-i  Şeriflerin   tur. “Divan”ında 1500 gazel, 119 tuyug ve
           ışığı altında açıklanmıştır. Bu eseri Fars-  20  rubai  vardır.  Gazellerinde  mahlas
           ça  yazma  nüshalardan  Türkçeye  önce   kullanmamıştır.
           Prof.  Dr.  Bediüzzaman  Fürüzanfer   Asıl  ismi  Davûd  bin  Mahmûd  bin  Mu-
           (1960),  sonra  Abdulbaki  Gölpınarlı   hammed  olan  Davûd  el-Kayserî  (1261?-
           (1972) ve Ali Rıza Karabulut* (1995) çe-  1350), Kayseri’de doğduğu için kendisine
           virmişti.                           Kayserî  denilmiştir.  Dönemin  önemli
           Bu  yüzyılın  diğer  bir  büyük  ismi  Ahi   âlimlerinden ders aldı. Matla’u Hususi’l-
           Evran*’dır. Asıl adı  Mahmud bin Ahmed   Kelim  fi  Ma’ânî  Fusûsi’l-Hikem  adlı
           olan ve Ebu’l Hakayık unvanıyla da anı-  eseriyle  ünü  Osmanlı  Padişahı  Orhan
           lan Ahi Evran (1171-1261?), “Anadolu Ahi-  Gazi’ye  kadar  ulaştı.  Nihâyetü’l-Beyân
           lik* Teşkilatı”nın kurucusudur. Mürşidil-   fi Dirâyeti’z-Zamân adlı eserini de bitir-
           Kifaye ve Yezdan Şinaht  isimli eserleri-  dikten sonra şöhreti Anadolu sınırlarının
           ni  yazarak,  Kayseri  Sultanı  Alaeddin   dışına da taştı. Bunun üzerine 1336 yılın-
           Keykubat’a takdim etti. Onun büyük ilti-  da Orhan Gazi kendisini İznik’e çağırdı
           fatlarını gördü.                    ve kurduğu Osmanlıların ilk medresesine
           XIV.  Yüzyıl:  Kayseri  1315  yılına  kadar   müderris  olarak  tayin  etti.  Davûd  el-
           kısmen Selçuklulara tâbi olmakla birlikte   Kayserî’nin metafizik alanında, tasavvuf-
           esasen Moğol-İlhanlı hâkimiyetinde kal-  ta ve dinî bilgilerde etkisi bugün de de-
           mıştır.  Şehir  1340’lu  yıllardan  itibaren   vam etmektedir.
           Eretna  Beyliği’nin  önemli  merkezlerin-  Şair,  edip  ve  hukuk  âlimi  olan  Abdül-
           den biri olmuştur. İlim ve edebiyatta ise   muhsin-i el Kayserî; XIV. asırda Kayseri-
           altın  dönemlerinden  birini  yaşamıştır.   ’de yaşamış bir bilgindir. Doğum ve ölüm
           Kadı  Burhaneddin,    Davûd  el-Kayserî*,   tarihi  bilinmemektedir.  Eretnalılar  Dev-
           Abdülmuhsin-i Kayseri*, Zeynel Abidin,   leti  hükümdarlarından  Sultan  Alaeddin
           Somuncu Baba (Hamd-i Veli*) asra dam-  Ali’ye de hocalık yapmıştır. Kayseri’deki
           ga vuran âbide şahsiyetlerdir.      medreselerde dersler vermiştir.
           XIV.  asrın  hükümdar  şâiri  Kadı  Burha-  Risâle  fî’l-fıkh,  Câmiü’d-dürer,  gibi
           neddin  Ahmed*  (1344-1398),  Kayseri’de   eserlerinin dışında şiirden ve aruz kalıp-
           doğdu. 14 yaşında Mısır’a ve Şam’a gide-  larından  bahseden  Şerhü’l-arûz  isimli
           rek eğitimini tamamladı. 21 yaşında Eret-  eserin sahibidir.
           na Devleti tarafından Kadı olarak Kayse-  Âlim  ve  mutasavvıf  olan  Zeynel  Abidin
           ri’ye  tayin  edildi.  Çıkan  iç  huzursuzluk-  (1349-1414),  1369  yılında  Kayseri’ye  ge-
           lardan  faydalanarak  1381  Sivas’ta  tahta   lerek buraya yerleşti. Hz. Ali’nin soyun-
           çıkıp kendisini hükümdar ilan etti. Salta-  dan geldiğine inanılır. O dönemde halk
           natı  18  yıl  sürdü.  Akkoyunlarla  yapılan   “İmam Sultan” lakabını takmıştı. Hizmet-
           bir savaşta yenildi ve bu sırada idam edil-  çisinin  dilsiz  olmasına  rağmen  yalnızca
           di. Türk Dîvân Edebiyatı’nın ilk ve önem-  efendisinin  söylediklerini  duyması  ve
           li  şâirlerinden  biridir.  Klâsik  İslâm   söylediklerine göre hareket etmesi, kera-
           Edebiyatı’na Türk şâirlerinin kazandırdı-  metleri olarak kabul edilir. Aynı özelliği,
           ğı bir nazım biçimi olan tuyuğları ile tanı-  baktığı taşı parçalamasında da gösterdiği
           nır. Pek çok otoriteye göre Divan Edebi-  söylenir. Kayseri’de pek çok ilim adamı-
           yatımız, onunla başlar. Kaynaklar genel-  nın yetişmesine vesile olmuştur.
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93