Page 167 - kayseri-medeniyetlerin-besigi
P. 167
seyyaHların GÖZünDen kayseri | GertruDe marGaret lOWtHıan Bell 167
KayserI In the eyes of travelers | Gertrude marGaret loWthIan Bell
Karadeniz Ereğli’sindeki kömür madenlerinde yönetici olarak görev GERTRUDE MARGARET LOWTHIAN BELL
yapmıştır. (Tuna ve Karadeniz Arasında, Savaştan Önce Bulgaristan British historian, archaeologist, writer and official officer Gertrude
adlı kitapları vardır.) Margaret Lowthian Bell visited Southeast Anatolia through Mosul in
Barkley uzaktan Kayseri’yi ilk gördüğünde şunları anlatmaktadır: 1909 and traveled to Diyarbakır, Mardin and Malatya. She enters the
“Bunu (köprüyü) geçtikten sonra, yolumuz ortasında hızlı bir derenin Kayseri region from Pınarbaşı side in the middle of June. The next stop is
aktığı dar bir vadiyi takip etti. Bir saat sonra, küçük tepeciklerin zirvesine Tomarza. She wanders around some churches and monasteries belonging
ulaştık. Burada Kayseri Ovası önümüzde serilmişti. Ovanın güneydoğusunda to Armenians around Tomarza. From here, she goes through the skirts
tepesi konik ve sürekli karla kaplı olan ve sağ ile sol tarafında Torosların of Mount Erciyes and goes to Talas and visits American college buildings.
uzantısı olan Erciyes arkada duruyordu. Tam gün boyunca güneşin ışığı These buildings, built in 1880, were used as schools and hospitals in the
altında, önümüzde parlayan büyük kadim dağın tepesinin parıltısını gördük; time of Bell's visit. Staying in the guest house for 2 days, she visits Kayseri
fakat kesintisiz bir bütün olarak görüntüye ancak daha sonra kavuştuk. Hem in the meantime. She sees Kayseri Fortress, Hunat Mosque and Madrasah,
onun (Erciyes), hem de onun etrafındaki dağların ağaçsız ve kıraç olmasına Hacı Kılıç Mosque Şifahiye and Gıyasiye Madrasahs and also known as
rağmen manzaranın ihtişamı karşısında ruhlarımız canlandı ve hep beraber Double Madrasah and then travels to Niğde side.
şöyle niyazda bulunduk: “Şükür Rabbim! Sıkıcı ovaları aştık!” Bell, regarding Mount Erciyes;
Barkley, Talas’ta bir süre ikamet ettikten sonra Elbistan üzerinden “The mighty appearance of Mount Erciyes, rising on the vast surface
Doğu Anadolu’ya doğru yola devam etmeyi planlamış ama buralarda of the Anatolian plateau, are as majestic as the arms of Etna rising above
isyan hareketlerinin vuku bulduğunu öğrenince, yolculuğuna Toros the sea. Erciyes, which is 13 thousand feet (3962 m) high to the top of
Dağları istikametinden devam etmeye karar vermiştir. 2 Kasım’da the bottom, is a little low compared to Sicily volcano.
Talas’tan ayrılan seyyah, Erciyes Dağı’nın kıyısından geçtiğinde izle-
nimlerini şu şekilde ifade etmektedir.
“O (Erciyes) başlangıçta tepesinde kocaman bir kraterin bulunduğu dev
bir yanardağ gibi gözükmektedir. Bu kraterin doğu kenarı karların erimesiyle
göçmüş ve böylece de dağın tepesini ters duran bir istiridye kabuğu veya bir
fincan tabağı şekline sokmuştur.”
Erciyes’i ilk gördüğü andan itibaren onun yüceliği karşısında
hayran kalan Barkley: “Ancak bu tırmanılmamış bir dağ değildir. Yerlilerin
şaşkınlığına rağmen, önceki seyyahlar fazla bir zorluk çekmeden zirveye
ulaşmışlardır.”
GERTRUDE MARGARET LOWTHIAN BELL
İngiliz tarihçi, arkeolog, yazar ve resmi görevli Gertrude Margaret
Lowthian Bell, 1909 yılında Musul üzerinden Güneydoğu Anadolu’ya
gelerek Diyarbakır, Mardin ve Malatya bölgelerini gezer. Haziran ayı
ortalarında Pınarbaşı tarafından Kayseri bölgesine giriş yapar. Daha
sonraki durağı, Tomarza’dır. Tomarza ile Develi civarındaki Ermenilere
ait bazı kilise ve manastırları dolaşır. Buradan Erciyes Dağı eteklerini
dolaşarak Talas’a gider ve Amerikan Koleji binalarına uğrar. 1880
yılında yapılan bu binalar, Bell’in gezdiği tarihte okul ve hastane olarak
kullanılıyordu. Misafirhanede iki gün kalır. Bu arada Kayseri’yi gezer.
Kayseri Kalesi’ni, Hunat Camii ve Medresesi’ni, Hacı Kılıç Camii’ni ve
Çifte Medrese olarak da anılan Şifahiye ve Gıyasiye medreselerini de
gezer ve sonra Niğde tarafına giderek gezisine devam eder.
Bell, Erciyes Dağı ile ilgili olarak;
“Anadolu platosunun engin sathı üzerinde yükselen Erciyes Dağı’nın
güçlü payandaları, denizin üzerinde yükselen Etna’nın kolları kadar
heybetlidir. Dibinden tepesine kadar 13 bin feet (3,962 m) yükseklikte
olan Erciyes, Sicilya volkanından çok az alçaktır.