Page 163 - kayseri-medeniyetlerin-besigi
P. 163
seyyaHların GÖZünDen kayseri | Henry fransHaWe tOZer 163
KayserI In the eyes of travelers | edmund naumann
nen porfir kütlelerinin büyük bir gürültü ile yuvarlandığını ve bunların that this water is cold in summer and winter and that there is no caustic
çığlarının gözleyenler için dahi bir tehlike oluşturduğunu belirtmiştir. lime. Another part of Erciyes, which flows more abundantly, is the water
Çihaçov, Strabon’un Coğrafyası’na dayanarak Erciyes Dağı’nın that feeds the Sultan Sazlığı and is constantly flowing between the rocks.
antik dönemlerde faal olduğuna inanmıştır. Kent çevresindeki ateş The Roman and Byzantine eras, the Elbiz Ancient Pool, is being built for
çukurlarının M.S. I. yüzyılda hâlâ aktif olduğunu da vurgulamıştır. the daughter of one of the Byzantine Kings, Elbiz. Elbiz, who is often ill,
Strabon’dan başka M.S. IV. yüzyılda yaşamış olan Şair Claudianus’un enters this pool that his father made, while recovering from the illness.
şiirlerine de atıfta bulunarak, Erciyes’in IV. yüzyıla kadar aktif olduğuna Henry Tozer, who came to Kayseri over Boğazlıyan, is disappointed
inanmaktadır. when it comes to Kayseri. Tozer: “When I entered the city, I saw many ruins,
“Nihayet, Kayseri dolaylarında bulunmuş pek çok antik sikke üzeride I saw a general lack of maintenance around this place.” In the case of Kay-
bir demet alevle taçlandırılmış konuk bir dağ görülür. Bu dağın Erciyes seri, it imust be resulted being near Mount Erciyes. “If it were not for the
olduğundan şüphe edilemez. Şu halde Strabon’un zamanında, hatta İsa’dan wind that coming from this mountain, it would be a very hot air in the city.”
sonra IV. yüzyıla kadar henüz faal bir yanardağ olduğu kesindir. Fakat şurası Kayseri's oldest name is Mazaka. Also called Eusebeia next to Erciyes.
da kesindir ki, günümüzde faal değildir. Bu gelecekte yeniden faaliyete geç- Tiber is named after Kayseri (Caesareia) after his Roman imperialism,
meyeceği anlamına gelmez. Çünkü, burada pek çok bilgi toplayan ben de based on Strabon, and contains the names of Kayseri in history. Tozer
Kayseri’de uzun yıllar yaşamış ve herkesçe tanınan İngiliz konsolosu Suter puts the title “Mount Erciyes–Mount Arageus” in chapter 6 of his travels
de Strabon’un ve Claudianus’un açık açık anlattığı lav püskürmesine tanık and places 25 pages, indicating the importance of this mountain journey
olmuş birine rastlamadık.” for the first time in his life.
Erciyes Dağı’nın tepesinde Çihaçov’un ölçtüğü yükseklik 3,841 m’dir. Tozer moves to Everek to climb Erciyes on the last day of July. When
Bu rakam, Erciyes’in kendi yüksekliğidir. Kayseri Ovası ise denizden searching for a guide, he finds a guide that is Armenian named Stephan,
1,084 m yüksekliktedir. who has climbed Mount Erciyes several times before. Tozer notes that
there is no more trees in Erciyes, unlike the expression of Strabon, it is
HENRY FRANSHAWE TOZER impossible to see the Mediterranean Sea and the Black Sea from the top
İngiliz yazarı, öğretmen ve gezgin olup, “Türkiye Topraklarındaki of Erciyes.
Araştırmalar–1865 Researches in the Highlands of Turkey” adlı eserin After staying one night in the mountain during the climb, he reaches
sahibidir. the top of Mount Erciyes and observes for an hour and a half. By aneroid
Kayseri’ye XIX. yüzyılın sonralarında gelip, Develi’nin simgesi Elbiz barometer, Tozer determined the altitude of Erciyes Mountain as 4,008
ve Köşkpınar antik havuzları hakkında bilgi verir. Her iki havuzun Roma m from sea level. (Hamilton measured it as 3,962 m)
Dönemi'nde inşa edildiğini öne süren seyyah, Erciyes Dağı eteklerinden The height issue of Mount Erciyes is important for Tozer. Captain
çıkan suların havuzları beslediğini, halkın bu suyu kullandığını ifade Cooper and Dr. Farnwart who climbed Erciyes a week later, also found a
eder. Batı yönünde ve merkeze 14 km mesafede bulunan antik Elbiz height of 3,993 m.
havuz ve mesire bahçesine Erciyes Dağı’ndan gelen kar sularının bir Tozer also informs about Hamilton and Tchihatchheff who climbed
kolu bu havuzda kaynak su olarak ortaya çıkmaktadır. Tozer bu suyun the mountain first. Again, after he conveys the adventure of climbing
yaz–kış soğuk olduğunu ve kirecin yok denecek kadar az olduğunu Mount Erciyes, he gives information about climbers climbing this moun-
belirtiyor. Daha bol akan Erciyes’in diğer bir kolu da, Sultan Sazlığı’nı tain throughout history. Based on the knowledge given by Strabon, he
besleyen ve kayalar arasından sürekli çıkan su olduğunu anlatır. Roma ve tells us that in ancient times people could have climbed this mountain,
Bizans dönemlerine ait olan Elbiz Antik Havuzu’nu Bizans Krallarından expressing that it was worshiped as it is in Greece. According to another
birisinin kızı Elbiz için yaptırmış. Sık sık hastalanan Elbiz, babasının writer (Solinus), he believed that the top of Mount Erciyes was the res-
yaptırdığı bu havuza girip, kulübede dinlenerek şifa bulmuş. idence of a God.
Boğazlıyan üzerinden şehre gelen Henry Tozer, Kayseri’ye gelince Why are people interested in Mount Erciyes? That's what Tozer is
hayal kırıklığına uğrar. Tozer: “Şehre girince bir çok harabe vaziyette bulunan trying to answer. According to him; the reason why the Erciyes Mountain
evin önünden geçtim, bu yerin etrafında genel bir bakımsızlık manzarasıyla is attractive to the people is that it is largest mountain in Asia Minor, more
karşılaştım.” der. Kayseri’nin böyle olmasını da, Erciyes Dağı yakınında importantly because it is an old volcanic mountain. Indeed, Mount Erciyes
olmasına bağlar. “Eğer bu dağdan esen rüzgâr olmasaydı, şehirde çok baskın is the only volcano active in Central Anatolia during the most distant and
bir hava olurdu.” diyerek de, şehrin havasını över. historical period of the Mediterranean Region.
“Kayseri’nin en eski ismi Mazaka’dır. Erciyes yanındaki Eusebeia da
denir. Tiber burayı Roma İmparatorluğu’na kattıktan sonra, Kayseri (Cai- EDMUND NAUMANN
sareia) adını vermiştir.” diye Strabon’a dayanarak, Kayseri’nin tarihteki In the book “From the Golden Horn to the sources of the Euphrates”
isimlerine yer verir. Tozer, seyahatnamesinin 6. bölümüne, “Erciyes the German geographer, who conveys the positive approach and impres-