Page 166 - kayseri-medeniyetlerin-besigi
P. 166

KAYSERİ | MEDENİYETLERİN BEŞİĞİ
                166
                      KAYSERI | CRADLE OF CIVILIZATION


               rını, diğer tarafta tepesi kar kuşaklarıyla süslenmiş koskoca Erciyes Dağı'nı   HENRY CHARLES O. BARKLEY
               görünce, önceki seyyahlara karşı olan kırgınlığım tamamen kayboldu ve her   Barkley, a railway engineer who traveled to Anatolia through the
               şey unutulunca başka bir düşünce bende zuhur etti. Kayseri güzel şehir!”  Balkans, was involved in the railway building in the Balkans. His notes
                   Naumann, seyahatnamesini yazdığı bu cümlelerin sağına tasvir       on Ottoman geography, especially about the trips he made to Anatolia
               ettiği bu manzarayı bir gravür halinde yerleştirmiştir.                and the Balkans, are published in London in 1891. (A Ride Through Asia
                   Gerçekte; Naumann’ın kaldığı hanın terasından gördüğü ve “kutu     Minor and Armenia–London 1891) Barkley, a British engineering student,
               şeklinde” diye tanımladığı söz konusu konut tasvirlerine bakarak, kerpiç   lived in the Balkans for many years. He especially worked on the railway
               malzemenin kentin genellikle Müslüman nüfusunun ikâmet ettiği          between Bulgaria and Turkey. He was also involved in the construction
               binaların karakteristik bir yapı malzemesi olduğu söylenebilir. Buna   of the Köstence railway. His brother, John Trevor Berkley, who was also
               karşılık; Ermeni mahallesinde –vaktiyle Ermeni nüfusun ikâmet ettiği   an engineer like himself in Anatolia, served as the manager of the coal
               mahallenin, kentin güneybatı kesiminde bulunduğu ve günümüzde          mines in the Black Sea Eregli. (He has books named Between The Danube
               Tavukçu Mahallesi olarak tanındığı bilinmektedir– yapı malzemesi       and the Black Sea and Bulgaria Before War.)
               olarak taşın tercih edilmiş olduğunu, Naumann gravüründe anlatır.          When Barkley first saw Kayseri from far away, he told:
                                                                                          “After passing this (bridge), in the middle of our path a rapid motion of
                   LE COMTE DE CHOLET                                                 the earth followed a narrow course. An hour later, we reached the summit
                   Fransız ordusu 76.Piyade Bölüğü’nde teğmen olarak görev yapan      of the little hills. Here, Kayseri plain has been laid out. In the south east of
               ve ordu adına bir inceleme gezisi için 1890–1892 yılında Türkiye’ye    the plain, Erciyes, which was conical and covered with snow and whose right
               gönderilen “Le Comte” lakablı Armand Pierre de Cholet, 24 Aralık       and left sides were the extension of the Taurus, stood in between. Throughout
               1890’da Kayseri’ye gelir. (Voyage en Turquie d’Asie, Armenie, Kurdistan   the day, under the sunlight, we have seen the glitter of the shining moun-
               et Mésopotamie, Paris 1892) Cholet, şehri şu şekilde betimlemektedir:  tain. But only afterwards we reached its image as an integral whole. Both
                   “Kayseri, dört bin metre yüksekliğindeki bir volkanik kraterin hakim   his (Erciyes) and the mountains around him were untouched and barren,
               olduğu ve sık sık vuku bulan volkanik sarsıntılarla alt üst olan bir arazi üze-  but our souls were revived in the glory of the scenery, and together we said:
               rine kurulmuştur. Bu dağın etrafındaki arazi neredeyse tamamıyla yanmış   “Thank God! We are passed the boring plains!”
               tüf ve külden oluşmakta, hâlâ açık olan birçok yarık uzun lav akıntıları ve   After living in Talas for some time, Barkley planned to continue his
               her taraftan ortaya çıkıveren püskürme konileri, eskiden Erciyes Dağı’nın   journey through Eastern Anatolia via Elbistan, but when he learned that
               püskürmelerinin ne kadar şiddetli olduğunu göstermektedir. Onun eteğindeki   rebellion movements had taken place there, he decided to continue his
               eski Kayseri şehri, bir harabeler yığınından ibarettir.”               journey from the direction of the Taurus Mountains. The traveler, who
                   Neden eski çağlarda Erciyes Dağı’na kimsenin tırmanmaya cesaret    left Talas on 2 November, expresses his impressions when he crosses the
               edemediği sorusuna Cholet şöyle verir:                                 Erciyes mountain.
                   “Bir yanardağ olan Erciyes, uzun süre faal halde bulunmuş ve bu yöre-  “He (Erciyes) initially looks like a giant volcano with a huge crater on
               nin halkını o kadar etkilemiş ki, ateş kültünün doğmasına sebep olmuştur.   top. This crater has migrated to the eastern fringe of the mountains, so that
               Bundan dolayı da, bu dağa tırmanmaya kimse cesaret edememiştir.”       the top of the mountain is covered with an inverted oyster shell or a plate.”
                   Şehir halkı, Ermeniler gibi konulara da değinen Cholet; bir ülkede     Barkley admired his glory from the first time he saw Erciyes: “But
               o kadar çok sayıda dilin birbirine karışmadan ve o kadar dinin de      this is not an unclimbed mountain. Despite the astonishment of the locals,
               kaybolmadan yan yana bir arada yaşamasına, diğer bir çok Batılı gibi   previous travelers have reached the summit without much difficulty.”
               şaşırmıştır.


                   HENRY CHARLES BARKLEY
                   Balkanlar üzerinden Anadolu’ya seyahat eden demiryolu mühen-
               disi Barkley, Balkanlara demiryolu döşenmesi işinde görev almıştır.
               Osmanlı coğrafyası, özellikle Anadolu ve Balkanlara yaptığı gezilerle
               ilgili tuttuğu notları, 1891 yılında Londra’da basılır. (A Ride Through
               Asia Minor and Armenia / Londra 1891) Mühendislik eğitimi alan bir
               İngiliz olan Barkley uzun yıllar Balkanlarda yaşadı. Özellikle Bulgaris-
               tan ve Türkiye arasındaki demiryollarının inşasında çalıştı. Köstence
               Demiryolu’nun döşenmesinde de görev almıştır. Anadolu’da beraber
               gezdiği ve yine kendisi gibi mühendis olan kardeşi John Trevor Berkley,
   161   162   163   164   165   166   167   168   169   170   171