Page 164 - kayseri-medeniyetlerin-besigi
P. 164

KAYSERİ | MEDENİYETLERİN BEŞİĞİ
                164
                      KAYSERI | CRADLE OF CIVILIZATION


               Dağı–Mount Arageus” başlığını koyar ve 25 sayfa yer ayırarak, hayatında   sions of the Turkish image and culture, traveled to Anatolia for 6 months in
               ilk kez gördüğü bu dağın seyahatindeki önemine işaret eder.            1890. He started from İstanbul and went to Diyarbakır via Izmit, Iznik and
                   Tozer; Temmuz’un son günü Erciyes’e tırmanmak üzere Everek’e       Bursa. From here he traveled north to Erzurum and Trabzon, and then to
               hareket eder. Bir rehber arayışına girince, daha önce birkaç kere Erciyes   Istanbul by ship. The aim is not to travel. He came to Anatolia for exam-
               Dağı’na tırmanan Stephan adında bir Ermeni’yi rehber olarak tutar.     ining the railways the German bank and its investors and to determine
               Tozer, Erciyes’te artık ağaç kalmadığını, Strabon’un ifadesinin aksine   the economic possibilities. In his book published in Munich–Leipzig in
               Erciyes’in tepesinden Akdeniz ve Karadeniz’in görülmesinin imkansız    1893; he gives economic data, statistical data, and events that occurred
               olduğunu dile getirir.                                                 in the century. It tells every place that should be seen as usual in the 19
                                                                                                                                                      th
                   Tırmanış esnasında bir gece dağda yattıktan sonra, Erciyes Dağı’nın   century travels books, based on a historical background.
               tepesine erişirler ve bir buçuk saat kalarak gözlemde bulunur. Ane-        Dr. Edmund Naumann began his journey for the The Frankfurt Miners'
               roid barometreyle Tozer, Erciyes Dağı’nın deniz seviyesinden itibaren   Association, the German bank and the Württenberg Association Bank, to
               yüksekliğini 4,008 m olarak tespit etmiştir. (Hamilton 3,962 m olarak   realize the aim and discover the technical land in the formation of the
               tespit etmiştir)                                                       new Anatolian Railway and later that line was connected to the Ergani
                   Erciyes Dağı’nın yüksekliği meselesi Tozer için önemlidir. Tozer’den   mine for the same purpose.
               bir hafta sonra Erciyes Dağı’na tırmanan Captain Cooper ve Dr. Farnwart    Edmund Naumann, who came to Kayseri on August 25, 1890, starts
               da yüksekliği 3,993 m olarak bulmuştur.                                by referring to Erciyes while describing the city:
                   Tozer, kendisinden önce dağa tırmanan Hamilton ve Çihaçov              “A thin fog covers the skirts of a huge mountain and adds bright
               hakkında da bilgi verir. Yine, Erciyes Dağı’na tırmanış serüvenini     and deep colors to the vast mounds of this underground volcano Argus
               naklettikten sonra, tarih boyunca bu dağa tırmananlar hakkında bilgi   Mountain, which the Turks call the Mount Erciyes. A mountain is stacked
               verir. Strabon’un verdiği bilgiye dayanarak, Eski Çağ’da da insanların   on another, and as the height increases, the colors become more elegant
               bu dağa tırmanmış olabileceklerini ifadeyle, Yunanistan’da olduğu      and soft, and the snow on the sharp peaks shines.
               gibi bu işin tapınmayla ilgili olduğunu söyler. Zira başka bir yazara      The eyes are stunned by this magnificent city, which is in the middle
               (Solinus) göre, Erciyes Dağı’nın tepesinde bir Tanrı’nın ikametgahı    of the plains and at the bottom of the huge volcano, with its pointed
               olduğuna inanılıyordu.                                                 towers, domes, minarets, churches, ruins and trees.
                   Erciyes Dağı’na neden bu kadar ilgi gösterilmektedir? İşte bu soruya   Indicating that Burt and Tozer, who first came to Kayseri, did not like
               Tozer, cevap vermeye çalışmaktadır. Ona göre; Erciyes Dağı’na bu kadar   this city, Naumann expresses his own feelings as follows:
               ilgi gösterilmesinin sebebi Küçük Asya’nın en büyük dağı olmasından,       “By late time I sat down on the elevated terrace of the inn (the place
               daha da önemlisi eski volkanik bir dağ olmasından kaynaklanmaktadır.   where the inn was located is not known exactly), and under the light of the
               Gerçekten de Erciyes Dağı, Akdeniz Bölgesi’nin en yüksek dağı ve tarihi   moon, the ancient Seljuk fortress wall rising up on the complex of stone
               dönemde İç Anadolu’da aktif olan tek volkandır.                        houses, ruins, seeing the mountain of huge Erciyes adorned with snow
                                                                                      bands, the frustration against previous travelers completely disappeared and
                   EDMUND NAUMANN                                                     everything else was forgotten and another thought came to me: “Kayseri
                   “Altın Boynuz’dan Fırat’ın Kaynaklarına Kadar” adlı eserinde, Türk   is a beautiful city!”
               imgesi ve kültürüne yönelik olumlu yaklaşım ve izlenimlerini aktaran       Naumann settled this landscape as a gravure, which he portrayed
               Alman coğrafyacı, 1890 yılında 6 ay süren bir Anadolu gezisine çıktı.   on the right hand side of these sentences he wrote to his travel book.
               İstanbul’dan başlayıp, İzmit, İznik ve Bursa üzerinden Diyarbakır’a        In reality; It can be said that the mud–brick material is a characteristic
               kadar gitti. Buradan kuzeye yönelerek Erzurum ve Trabzon’a, oradan da   building material of the houses, which are usually owned by the Muslim
               gemi ile İstanbul’a gitti. Amacı, gezip–görmek değildir. Alman Bankası   population, as seen from the terrace of Naumann's house, which he saw
               ve yatırımcıları için Anadolu demiryollarını incelemek ve ekonomik     as “box–shaped”. Whereas; it is known in the Armenian quarter that the
               olanakları belirlemek amacıyla gelmiştir. 1893 yılında Münih–Leip-     neighborhoods where the Armenian population resides were located
               zig’de yayınlanan kitabında; ekonomik verileri, istatistiki verileri ve   in the southwest part of the city and are now known as the Tavukçu
               yaşadığı olayları anlatmakla kalmayıp, XIX. yüzyıl seyahatnamelerinde   neighborhood – in Naumann's gravure, it is seen that stone is preferred
               alışıldığı üzere görülmesi gereken her yeri, her kalıntıyı, tarihi geçmişe   as building material.
               dayanarak anlatmaktadır.
                   Dr. Edmund Naumann; Frankfurt Madenciler Derneği, Alman                LE COMTE DE CHOLET
               Bankası ve Württemberg Dernek Bankası’nın şirketler birliğinde, yeni       Armand–Pierre de Cholet, nicknamed “Le Comte”, who served as a
               Anadolu Demiryolu’na ve daha sonra aynı amaçla Ergani madenine         lieutenant in the 76  Division of the French army and was sent to Turkey
                                                                                                        th
                                                                                      in 1890–1892 for an inspection tour on behalf of the army, came to Kayseri
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169