Page 221 - kayseri-medeniyetlerin-besigi
P. 221
tariHi eserler | GevHer nesiBe şifaHanesi
hIstorIcal artIfacts | Gevher nesIBe şIfahanesI 221
Gevher Nesibe Hatun, 39 yaşına gelmeden vefat eder ve kardeşi- medicine. Among the public it is called Double or Twin Madrasahs, Kayseri
nin isteğini yerine getirmek için I. Gıyaseddin Keyhüsrev iki yıl gibi Darüşşifası, Şifa Hatun Madrasah, Nesibe Hospital or Darüşşifa Madrasah.
bir sürede binayı yaptırır ve hizmete açar. Gıyasiye Medresesi’nde Hospital and Medical School has open–courtyard, four–eyed halls
tıp eğitimi verilirken Şifahane denilen hastane tıp ilminin uygulama are four–sided, one–storey plan type. In the example, the Darüşşifa and
hastanesi olmuştur. Halk arasında Çifte veya İkiz Medreseler, Kayseri madrasah with separate courtyards, porches, jewels and other units are
Darü'ş–Şifa'sı, Şifa Hatun Medresesi, Nesibe Hastanesi, Darü'ş–Şifa connected to each other by a corridor in the north of the inner courtyard.
Medresesi gibi isimlerle anılagelmiştir. In the western part of the Darüşşifa, there are nine rooms / patient rooms
Hastane ve Tıp Medresesi; açık avlulu, dört eyvanlı avluları dört of the same size, with a rectangular plan close to a square lined around
yandan revaklı, tek katlı plan tipindedir. Örnekte ayrı avlulu, revaklara, a corridor, as it is in today’s hospitals. This section is thought to be used
eyvanlara ve diğer birimlere sahip darüşşifa ve medrese, içten avlularının as a mental health unit. It was emphasized that the co–planar structures
kuzeyindeki bir koridor ile birbirlerine bağlanmıştır. Darü'ş–Şifa'nın adjacent to each other were kept larger.
batısında bugünkü hastanelerde olduğu gibi, bir koridor çevresinde It is known that in the first staff of the hospital were 2 physicians, 1
sıralanmış kareye yakın dikdörtgen planlı, eş büyüklükte dokuz mekan/ surgeon, 1 eye doctor, 1 pharmacist and 1 administrator, who were chief
hasta odası bulunur. Bu bölümün akıl sağlığı ünitesi olarak kullanıldığı physicians, and Doctor Ebubekir was in Kayseri and served as chief phy-
düşünülmektedir. Birbirine bitişik eş planlı yapılardan darüşşifa daha sician. Meanwhile, Ekmelüddin Müeyyet, who was the chief physician in
büyük tutularak vurgulanmıştır. Konya, and Doctor Ebubekir, who works in Kayseri show that the health
Hastanenin ilk kadrosunda biri başhekim olan 2 hekim, 1 cerrah, institution is managed from Konya.
1 göz doktoru, 1 eczacı ve 1 idarecinin olduğu, hastanenin yapıldığı An inscription in the middle of the crown door of the hospital there is
yıllarda Konyalı Hekim Ebubekir’in Kayseri’de görev aldığı ve başhe- a lion motif and it must be made in memory of Sultan II Kılıçarslan, Gevher
kimlik yaptığı bilinmektedir. Bu sırada Konya’da başhekimlik yapan Nesibe and Gıyaseddin Keyhüsrev on the right inside of the crown door
Ekmelüddin Müeyyet ile Kayseri’de çalışan Hekim Ebubekir’in iletişim
içinde oldukları bilgisi, sağlık kuruluşunun Konya’dan idare edildiğini
göstermektedir.
Hastanenin taç kapısının ortasında bir kitabe, bu kitabenin bulun-
duğu taç kapının sağ iç kısmındaki aslan motifi, Gevher Nesibe
ve Gıyaseddin Keyhüsrev’in babaları Sultan II. Kılıçarslan’ın
anısına yaptırılmış olmalıdır. Benzer bir motif Darü'ş–Şifa
yakınındaki Sahabiye Medresesi’nde bulunmaktadır.
Bu medresenin önemli bir özelliği, bazı Anadolu Selçuklu
darüşşifalarında olduğu gibi, akıl hastaları için ayrı bir bölümün
bulunmasıdır. Burada hastaların müzikle tedavi edildiği sanılmak-
tadır. Aslında müzikle tedavi (müzikoterapi), hem Selçuklu, hem
de Osmanlı Dönemi'nde kullanılmıştır. Ünlü Türk bilgini Farabi
“Musiki–ul Kebîr” adlı eserinde, müzikteki makamların insan
ruhundaki tesirini inceleyerek bir cetvel halinde göstermiştir.
Müzikal terapinin ilk uygulamalı örneğine, 1154 yılında Şam’da
Nureddin Mahmud Zengi tarafından inşa ettirilen darüşşifada
rastlanmaktadır. İspanya Murcia’dan Şam’a gelen Hekim Abdülme-
cid aynı zamanda müzisyen olup, müziğin hastalıkların tedavisindeki
tesirini de incelemiştir. Bu nedenle Nureddin Zengi, onu hem başhekim,
hem de özel hekim olarak görevlendirmiştir. Şam’daki bu şifahaneyi
ziyaret eden Evliya Çelebi, orada hastaların kederini gidermek için günde
üç defa güzel sesli hanendeler ve sazendelerin fasıllar yaptığından ve
hastanenin başhekimi Yakubî Hüdaya’nın “Deva–yı Ruh” adında bir
benim adıma bir şifahane yaptır. Bu şifahanede bir taraftan dertlilere şifa verirken
bir yandan da devası olmayan dertlere çare aransın. Bu şifahanede ünlü hekim ve ♦ Bronz Kandil | Selçuklu Uygarlığı Müzesi
cerrah yetişsin. Hiç kimseden bir kuruş istemem ve benim adıma bir vakıf olsun”.