Page 57 - kayseri_sehitleri
P. 57
Kıbrıs Savaşı
KIBRIS SAVAŞI
Kıbrıs, Akdeniz’de 34’33’-35’41’ kuzey paralelleri ile 32’17-34’35’ meridyenleri arasında yer
alan, Sicilya ve Sardunya adalarından sonra üçündü büyük adadır. Kıbrıs adası iklimi ve toprak
yapısıyla Anadolu’nun bir parçasıdır. 1
Bütün hâkimiyet teorilerinin içinde yer alan jeopololitik noktası olarak karşımıza çıkan
Kıbrıs, tarih boyunca her zaman stratejik değeri olan ve hedeflerin olduğu bir ada olmuştur.
Peki, neden bu kadar kıymetlidir? Birden fazla teori derken neler olabilir? Kısaca üzerinde
duracak olur isek, her şeyden önce Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’i kontrol eden bir konumdadır
ki bu da petrolün deniz ulaşımı kontrolünü sağlamaktadır. Kara yolları bakımından da önem-
lidir, özellikle Akdeniz ve Kuzey Afrika kıyıları açısından önemli iki konumun güvenliği ve
geçiş üstünlüğünün sağlanması, Kıbrıs Adası’ndan geçer. Burada bahsedilen konum Kuzey
Afrika için Cebelitarık Boğazı ve Süveyş Kanalı’dır. Süveyş Kanalı vasıtasıyla Akdeniz’den Hint
ve Pasifik Okyanusları’na açılan deniz ulaşımları bu yolların kontrolü bakımından oldukça
ehemmiyet taşımaktadır. Adanın elde olması Ortadoğu hâkimiyetinde ve aslında petrol ile
oluşabilecek herhangi bir sorunda ya da durumunda hâkim devleti söz sahibi yapacak ve
saygınlık teşkil edecektir.
Hâkimiyet sahasını genişleten ve dönemin en güçlü devleti olan Osmanlı Devleti bu önemli
adanın özellikle Akdeniz’deki hâkimiyetini güçlendirmek ve pekiştirmek adına Kıbrıs’ın
fethine önem vermişti. Osmanlılar, donanmalarıyla Venedik, İspanya ve Papalığın müttefik
2
kuvvetlerine karşı, Doğu Akdeniz’e büyük bir ordu ile çıkarak o devrin tekniğine göre muh-
teşem bir askeri başarı göstermiştir. Adanın alınması Türklere bir hayli pahalıya mal olmuş, 57
Türkler 50.000 şehit vermiştir. Bu sayı bir kısım yerli kaynaklarda 40.000, yabancı kaynaklarda
80.000 olarak bildirilmektedir. 1570-1571 yılları arasında Kıbrıs’ın alınmasıyla üç asır sürecek
olan Osmanlı egemenliği ile her anlamda gelişip kalkındırarak Türk adası haline getirecektir.
3
Şenlendirme diye nitelendirdiğimiz boş ve harap toprakların, Anadolu’dan getirilen nüfusun
yerleştirilerek iskân edilmeleri sağlanmış bundan mütevellit fütuhatını teşkilatlandırmıştır.
4
Nitekim 1777 yılında adada Türk nüfusunun en az üçte biri Türk’tür ve gerek nüfusları gerekse
sahip oldukları toprakları, kültür müesseseleri ile Türkler hiçbir zaman azınlık olarak kabul
edilmemiştir.
Osmanlı Devleti’nin, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında Ruslara karşı önlem almak
koşuluyla ve İngiltere’nin isteği üzerine adanın İngiltere’ye verilmesine karar verilmiştir. Kıb-
rıs’ın İngiltere’ye verilmesinin sebebi ise Rusya’nın Anadolu’da ilerlemesine engel olmaktır.
Anadolu’da başlayan ve yayılan bir harekâtın oluşması üzerine; İngiltere Kıbrıs’ı üs olarak
1 Bener Hakkı Hakeri, Başlangıçtan 1878’e dek Kıbrıs Tarihi, kktc Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Yayınları-28,
1. Basım, Ankara, 1993, s. 7.
2 Osmanlı İdaresinde Kıbrıs, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı
Yayın Nu; 43, Ankara, 2000, s. 12-14.
3 Kıbrıs Seferi (1570-1571), Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi ııı’üncü Cilt, 3‘ün Kısım Eki, Genelkurmay Basımevi,
Ankara, 1971, s. 131.
4 Halil İnalcık, Kıbrıs’ta Türk İdaresi Altında Nüfus, Kıbrıs ve Türkler, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Seri
ııı- Sayı B2, Ankara, 1964, s. 27.