Page 60 - kayseri_sehitleri
P. 60
Gökçe Öztürk | Cumhuriyet Dönemi Kayseri Şehitleri (1923-2017)
leriyle, baltalarla nöbet tutardık, bu hal 1974’e kadar devam etmiştir.” sözleri aslında o dönemde
12
yaşanan olayların kısa bir özeti halindedir.
Türk Hükümeti’nin barış çağrılarına miting ile cevap vermek isteyen Kıbrıslı Türkler, 27
Ocak 1958 günü silahsız ve kuvvetsiz olmalarına karşın İngiliz polisleri tarafından kendilerine
hücum edilmiştir. Yapılan bu hareketi protesto etmek için toplanan Türkler ikinci kez yine aynı
muamele ile karşı karşıya kalmışlardır. 27-28 Ocak 1958’de İngilizler tarafından 7 şehidimiz
olmuş ve eoka tarafından birçok Türk hayatını kaybetmiştir.
Kıbrıs sorunu Yunanistan’ın başvurması ile zaman zaman Birleşmiş Milletler’de görüşülmüş
ancak Rum-Yunan ikilisinin anlaşmazlığı neticesinde çözüme kavuşamamıştır. Büyük devlet-
lerin araya girmesi neticesinde baskılar sonucu anlaşmayı kabul ederek masaya oturmuşlar ve
bu toplantı sonucunda İngiltere’nin de katılımıyla Zürih ve Londra Antlaşması yapılmıştır. Bu
toplantılar neticesinde 16 Ağustos 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. Egemenlik
ve bağımsızlık hem Türk toplumlarına hem de Rum toplumlarına ortaklaşa verilmiştir. Yani
federatif bir ortak Cumhuriyet üzerine kuruludur. Herhangi iki toplumdan birisi diğerine
hükmedememektedir. Esas kural ve kanun budur. Elbette bu anayasa Rum kesimince uygu-
lanmayacağı gibi bu anlaşmayı Enosis fikirlerine gidecek bir yol olarak görüp öyle davranmış-
lardır. Bu durum Kıbrıs meselesinin tarihsel boyutu ve ulaşılmak istenen hedefin görülmesi
bakımından oldukça önemlidir.
1960 nüfus sayımlarına göre kasabada 5.126 Türk, 1.133 Rum yaşamakta idi. 1963 yılına
13
gelindiğinde Kıbrıs’ta gerginlik artacaktır. Rum tedhişçiler Türklere karşı saldırmaya başlamış-
lardır. Türkler kaçmaya başlıyor ve öldürülüyorlardı. Bu hava içerisinde Rum Cumhurbaşkanı
60
Makarois, Türk toplumuna ve yetkili mercilere Kıbrıs Anayasası değişikliğine gidilmesini,
Cumhurbaşkanı Makarois ve Cumhurbaşkanı Fazıl Küçük’ün veto haklarının kaldırılmasını,
beş büyük şehirlerde tek belediye kurulmasını ve memuriyetlerde Türklere ayrılan kontenjanı
%30’lara düşürerek, yetkileri Rum tarafına kaydırmak istemiştir. Bütün bunların kabul edilmesi,
Türk toplumunun azınlık hale gelmesi demektir. Getirilen bu öneriler Türkiye tarafından
14
kesin bir şekilde reddedilmiştir. Türkiye’nin bu kararlı tutumu neticesinde Makarios, Kıbrıs
Rumlarını kuvvete ve zorbalığa yönlendirmiştir. 24 Aralık 1963 günü Türklere saldırarak 24
Türk’ü şehit etmişler, 40 Türk’ü de yaralamışlardır. Bu hadisenin vuku bulması Türkleri yok
etme planlarının başlamasıydı ve Türkiye bu duruma kayıtsız kalamamıştır.
Nitekim Türkiye, bu katliamı durdurmak için 25 Aralık günü Lefkoşa üzerinde Türk jetlerini
uçurmaya başlamıştır. Zira Kanlı Noel saldırılarının hedefi Lefkoşa idi. Rumlar, merkeze hâkim
olmakla bütün Kıbrıs’a hâkim olacaklarını sanıyorlardı. Bunun içinde kendilerine en büyük
engel Lefkoşa’ya bağlı Küçük Kaymaklı kasabası idi. Bundan dolayı 650 kişilik Türk Askerî
15
Birliği karargâhından çıkarak Lefkoşa’nın Türk kesimini koruma altına almıştır.
12 Atilla Çilingir, Tarihten Gelen Çığlık Kıbrıs’ta Soykırım 1955-1974, Derin Yayınları, İstanbul, 2010, s. 146.
13 Abdulhaluk Mehmet Çay, Kıbrıs’ta Kanlı Noel-1963, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları No, 93,
Ankara, 1989, s. 39.
14 Armaoğlu, s. 938.
15 Çay, s. 39-40.