Page 275 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 275
Kayseri’de Ticaret ve Sanayi
Oğul Mehmet de, toptan satışların yanında “kağıtlı şeker” yapmak için bir fabrika
kurmayı düşünür. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi girişinde bulunan REHA Şekerlemeyi,
kurmak için girişimine geçer. Yanılmıyorsam REHA, OSB’nin kurulan ilk tesisi. HEMA,
daha önce kurulmuştu ama ortada OSB henüz yoktu.
Baba Haymanalı, buna karşı çıkar ayrıca, aynı sektörde üretim yapan “Ülker Grubu”
patronu da uyarır, bu tür bir tesis kurmamaları için. Bir de bu sektörde, büyük ölçekli
“Kent” var. Sonuçta, Mehmet’in ısrarlı tutumu karşısında fabrika kurulur. İşler kötü
gitmeye başlar. Kardeşi Hacı, hisselerini alır, Antalya’ya yerleşir. Otel işlerine girer.
Baba da İzmir’de kalmaya devam eder.
Sıkıntı sonucunda TARİŞ Bayiliğini devretmek zorunda kalırlar. Devralan da bugün
BEĞENDİK mağazalarının sahibi Mehmet Beğendik’in ailesi… Onlar da toptan gıda işi
yapar, Şekerciler Çarşısı’nda. Aile özellikle baba Hacı Nuri ağa o yıllarda CHP’li bilinir.
MHP’nin ortak olduğu “Milliyetçi Cephe” Hükümeti düşer, AP’den ayrılan on bir mil-
letvekilinin desteği ile Bülent Ecevit, 5 Ocak 1978’de Hükümeti kurar. Ticaret Bakanı
da Teoman Köprülüler. TARİŞ Bayiliği Beğendiklere geçince Bakanlık, Kayseri ve Afyon
dışında bir bayilik almaları şartı ile, Kayseri Gıdanın bayiliğini iptal eder. Fakat Şirket
günümüzde de faaliyetini sürdürür.
1980’lerin ortalarına gelindiğinde, REHA Şekerlemede işler iyice kötüye gitmeye başlar.
Baba ölür… Bu esna da Mehmet Haymanalı, “resmi zevata” yakın olabilmek umudu ile,
Kayserispor’a da Başkan olur ama nafile. Elindekini avucundakini de burada tüketir.
Sonunda, borçlu olduğu İş Bankası, icra yolu ile REHA’yı satar. İcradan da OYLUM’un
da sahibi olan Yılmaz Büyüknalbant alır. Büyüknalbant, başarılı bir biçimde REHA’yı
günümüze kadar taşıdı, yeni ilaveler yaparak…
Mehmet de ceketini alır çıkar, fabrikadan… Kayseri’yi terk eder. Gurbet ellere düşer.
Yedikleri, içtikleri, akşamdan sabaha kadar “alem” yaptıkları yoktu artık etrafında…
“Havalı günler”, geri gelmezdi artık. Fakrı zaruret içerisinde, eski arkadaşlarının yar-
dımları ile geçinmeye çalışır, “aç bi ilaç”. Tabii, onlarınki de bir yere kadar. Bir ara,
bezdiklerinden olsa gerek, “Haymanalı arayacak!”, diye köşe bucak kaçar olurlar…
Otogarları mesken tutar… Sonunda ölüm haberi gelir Adana’dan. Kanser tedavisi
gördüğü, Çukurova Üniversitesi hastanesinde hayata veda eder, 61 yaşında, 2 Ağustos
2010 tarihinde. Kısaca; bir fabrikanın, tanınmış, ekmeği yenen, hatır naz, yerli bir ailenin
bir ferdinin, acıklı hikayesini verdim. Hikayenin tamamını dinlemek isteyen, Muhtar
Suat Çavuş’a (Kösehaliloğlu) başvurabilir. Tam bir film senaryosu olabilecek nitelikte.
275