Page 125 - seyrani_siir_yarismasi
P. 125
YELKOVAN KUŞU
C emre Pola t
Günebakanlar çevirir yüzünü yere,
Gün erir, gün ağırlaşır, silinir adresler mektuplardan.
Evler sessizleşir, zaman düşer anlamdan.
Ve yanmaz lambanız akşamları,
Balkon demirlerinde kurur biberler.
Her akşam ilmek ilmek bekler yolunu, odanın penceresinde görmediğin bir serçe.
Her dalga yeniden hiza alır, gel gitlerin düşünüldükçe.
Her ‘gün’ yeniden başlar fakat farksızdır bir öncekinden.
Çünkü bugün de akrebin yanındaki yorgun yelkovan kuşusun sen.
İlk yaz bitti, zaman döndü güze..
Göç vakti geldi, yara büyük, makas var iğne yok niye?
Kes saçlarımı, kes kirpiklerimi bir iğne bir iplik yap kendine.
Düş sancısın, kanım yansın, ağlasın bu kara bahtım..
Bir camın buğusuna üflenip ‘veda’ yazılsın.
Nasıl ki kırılmaktır kaderi camın..
Meyvesiz gürgen ağaçları yok olup gider bir sabah ansızın..
Gurub vakti dilsiz olur dilleri kuşların.
Öyle bir zamanda her şey durulur, duyulur sesi ıslık çalan rüzgarın.
Ve bir ıslık..O buz gibi, deriyi yakan gözleri puslu ıslık..
Son istasyona gelmiş bir trenin sesi sanki..
Fısıldadı bana, senin siyah beyaz resmini.
Bir yasemin kokusuyla bezenip,
Uzakta tuttuğun ellerini,
Ettiğin duayı; ama demediğin amini..
Ben dilhun, ben â’raz, ben ağır aksak,
Düşünmedin mi hiç saçlarım bile tel tel, sana acıyacak..
Bitti ilk yaz, bu güz bilmem kaç bin damla kan yerle yeksan olacak?
Gözlerin bir çocuk ellerinde günah,
Tezatlar içinde tezat.
Diktin ya yaranı yeter bana..
Dur demem, uçacaksın bir başka iklime nasılsa,
Durma!
“Kal” artık, huzur bulsun bari matemim.
125