Page 131 - seyrani_siir_yarismasi
P. 131
Eğilip geçtiğin kapılar
Yani gurbetin başlayıp bittiği eşiklerde
İnledi şah damarım
Keşke toprak olaydım da
Kalaydı izin
Sütle ovulmuş gözlerinden akan nur
Görmekten yorulmuş gözüme damlayan lav
Şu ılım ılım yanan dağı
Bir daha korkut yokluğunla
Belki erken doğar dağın rahmindeki azap
Gecenin dilini yırtılır
Ve belki en büyük azaptan kurtarır beni Allah
Yokluğundan…
III
Sana ipek bir kılıç çektim
Sana serin bir ateş yaktım
Sana yokuşu yok bir dağın içini oydum
Sana sudan bir kale yaptım
Sana hafif bir sır verdim
Sana serin bir kış indirdim
Sana kıldan ince bir yağmur çağırdım
Dünyanın dürülecek yanı kalmadı eriyor zaman
Zaman eriyip su olunca kalplerdeki pası çözer
Ve çıkarız bu insan mezarlığından
IV
Susuzluğun kuru çam yapraklarıyla giderildiği bir çağda
Senin mülkünden başka gül dikilecek yeri kalmamış dünyanın
Gölgene sığındım
131