Page 145 - seyrani_siir_yarismasi
P. 145
ZEYTİN DALI
Ali Rıza A tas o y
Bitpazarında sattım esvaplarımı
Bir kırık mısra peşine düştüm
Nereye ayak bassam gurbet
Çehremde donup kaldı gülüşüm
Tanımasın beni bilmesin kimse
Ne şan isterim ne şöhret
Harabe semtlerden geçiyorum
Bedbaht bir dilenciyim artık
Avucumda birkaç yeşil penez
Saçlarım dağınık mintanım yırtık
Kuşlar bile kaçıyor benden
Kaçıyor benden herkes
Ne gittiğim yol ne menzilim belli
Hangi yöne dönsem çıkmaz sokak
Yollar ki girift örümcek ağı
Alnımda kırışıklar saçlarımda ak
Unuttum aynalardaki yüzümü
Unuttum yaşadığım çağı
Köhne bir hanın avlusundayım
Göz kırpıp kayboluyor Çobanyıldızı
Çıkınım boş ceplerim delik
Yâdıma düşüyor o masal kızı
Elinde gümüş kabzalı hançer
Yaşamak öylesine güzel üstelik
Afrodisias kentine yağmur yağıyor
Zamanı yitirmişim mekân içinde
Sevgilim uykudan uyanmış olmalı
Beni arayıp durmuş düşünde
Gözleri mahmur yüzünde hüzün
Ve elinde incecik bir zeytin dalı!
145