Page 150 - seyrani_siir_yarismasi
P. 150
ASALET
Osman Nuri Yılmaz
Hepimiz öleceğiz
Bronz, mermer ya da taştan heykeller kutsanacak arkamızda
Yahut hatırlanırız belki aşıkların ya da mazlumların söylediği şarkılarda
Görmüyor musun kalmadı asaleti yaşam denen sürgünün
Oysa ne soylu ne adildir zaman karşılıksız ağırlar bizi bağrında
Öleceğiz hepimiz
Mülteci iken meçhul bir adreste konaksız bir evin odasında
Ya da kaybolurken belki başka ülkelerin dilimize yabancı sokağında
Anlıyor musun tükendi asaleti sevmek denen yalanın
Oysa ne soylu ne adildir özlemek olmasada hiç zamanında
Hepimiz öleceğiz
Yazılır birgün belki adımız üstü tozlu kitap sayfalarında
Veya hatırlanır mıyız bilmem umutla yeşerttiğimiz çocuklarımızın dualarında
Duyuyor musun uzaklaşıyor asaleti insan denen faninin
Oysa ne soylu ne adildir vefa eksilmez tabiatın evlatlarında
Öleceğiz hepimiz
Daha hırslı, daha gözü kör, dahasını kapmanın telaşında
Yahut unutulup gideriz yoksul bir gecekondu sofrasında
Biliyor musun hiç olmadı asaleti mal mülk denen kandırmacanın
Oysa ne adil ne soyludur paylaşmak elinde avucunda kalanıda
Hepimiz öleceğiz
Hevesli hevessiz duygular biriktirip dünya dükkanında
Veya hatırlanırız belki puslu hatıraların camekanında
Belliyor musun iyice yok asaleti ihanetin, riyanın, yalanında
Oysa ne soylu ne adildir eğilmek Yaradan’ın huzurunda
150