Page 72 - seyrani_siir_yarismasi
P. 72
SÜLEYMANİYE’DE ITRÎ İLE BERABER
Hanifi Yılmaz
Süleymaniye’deyim, durdum seyrana daldım
Dolaştım tarihin seyrinde ummana daldım
Süleyman ve Sinan karşımda sanki dipdiri
Ruhlar dile getirir o muhteşem Tekbîr’i
Seyreder mest olur, hayrandır Mustafa Itrî
Katılır ilâhî meşke, O da söyler Tekbîr’i
Tekbîr’in Salât’ın bütün cihanda söylenir
Ulaşır Kâbe’ye meşkin, can cânân dillenir
Mûsikî âleminin pîri üstadı sensin
Süleymaniye’de canlanır nefeslenirsin
O ne ihtişamdır Ey Şair, bize lütfettin
Birbirinden güzel eserler hediye ettin
Hâfız Post’dan ders aldın, Nâbî’dir dostun senin
Fuzulî’den Nefî’den, dopdolu bestelerin
Ney sesi gelir sanki, ahşap konaklarından
Süleymaniye’nin Vefa’nın sokaklarından
Kevser gibi akar gönüllere Nevâ Kâr’ın
Semadan Arştan duyulur sanki âhu zârın
Burak gibidir kurtarır, azap deryasından
Hiç çıkar mı gönüller, ferahfeza bağından
Segâh Âyini ki, anlatamam yok cesaretim
Seyr ü sefer olur ki, hâlden hâle girerim
72