Page 69 - seyrani_siir_yarismasi
P. 69
tüm zerrelerin eşlik ettiği bu çılgın koşuyu dört başı mamur besteye
dönüştürmek, uyandırır içindeki şiiri varlığın.
her birimizi oluşturan bir zerre aynadır
ve onlar kendini ifade etmek için çırpınıp durur
fakat bu aynalar ruhu geliştirmek bir yana
parçalanmak için bile yapılmamıştır.
tırtıl kozasında bir tarihin imgesini taşıyor sadece
terzi o çok ender kumaştan dokumaz mı
bir daha bir güzel insan varlığı.
yoksa bir zamanlar bir kız çocuğunun saçlarını okşayan rüzgar
yolmaya başlayacak yaprakları, yine o rüzgar ki pınarında donmuş
gözyaşlarımı kurutacak.
sağanak sağanak yağan gazellerden sureti aşan sırları
çölün gecesinden bir kervanla geçirecek.
ve ben, bir avuç karbon, hakikatin ne kadarına dayanabilirim?
hoş kokulu hanımeli çiçeklerinin rayihasıyla sardığı
yoldan geçerek bir gün okyanus kıyısına gelindiğinde
tüm aynalar;
parçanın vahdete özleminden başka bir şey değildir...
3–Siyah ya da Işığa Boğulan Kent
simgenin manasında hem dem sana uzanan yol
iki güneş iki gökyüzü arasında Kâf.
dışında kalan dünyadan muhkem surlarla ayrılır nokta.
geyiklerin ağlayarak dolaştığı vadilerden sana kuşlar uçar.
tebdil kıyafet gezenlerin duasından sana ah’lar yükselir.
satrançta yenilmezlerin yurt arayan ürkekliği
görünür mü kutuplarında?
gölgeler cılız bir güneş olduğunda
ve aynalar da kendinden geçtiğinde
sadece sen mi kalırsın bu rüyada?
69