Page 64 - seyrani_siir_yarismasi
P. 64
Bin bir evliya koşar buğulu sabahına
Yunacak gönül düşer ay tuğlu dergahına
Yüz sürülür eşiğe canlar girer semaha
El pençe divan durur göz kapanır tamaha
Engin olur kapısı girilir edeple hu
Eğilir giyer zırhı zirveye erer ruhu
İzbede çile çeker kırk yamalı urbayla
Yetime erzak taşır sırtındaki torbayla
İlden İl’e bereket ihyasın Anadolu’m
Hece hece nezaket hayâsın Anadolu’m
Hassastır terazisi hak tartar her kefesi
Kadimdendir mazisi sır taşır her nefesi
Huzur yükselir tizden bir dize duy Mısrî’den
Her makam musikiden bir nefes çek Itrî’den
Kalem cızırdar sessiz beyit düşer kâğıda
Âşık maşuk habersiz yâdı kalır ağıda
Nice kara sevda var havasıyla suyunda
Âşıklara melcedir letafet var huyunda
Sazı inleten bozlak yanıksın Anadolu’m
Her şarkıya türküye tanıksın Anadolu’m
Kubbede kilit taşı gönüllerde payanda
Gürül gürül kaynağın serinlik var mayanda
Feryada kulak veren kutlu bahar ülkesi
Kuşa kurda inayet mazluma imdat sesi
Ağyar icazet alır ta Acem’den Fizan’dan
Cümle âlem bahtiyar zerre tartan mizandan
Efkârı her dem tüten mazinin yeli eser
Gül dikilmiş bahçeye uzanan eli keser
Medeniyet istikrar eşiksin Anadolu’m
Yetimlere bir dâye beşiksin Anadolu’m
64