Page 7 - Avariz Ve Cizye 1
P. 7

2  6                                                                                        1                                                                                                                      2




                     AVÂRIZ VE AVÂRIZ DEFTERLERİ                                                                                      almışlardı.  Bu  bazen  hizmet ve  mal  isteği,  bazen  de peşin olarak  ödenen  bir  vergi
                     Avârız Vergisi                                                                                                   şekli olarak uygulanmıştır.  Osmanlı Devleti’nde de daha kuruluş yıllarında, normal
                                                                                                                                                                   2
                     Osmanlı  maliyesinde  bir  vergi  terimi  olan  avârız  sözlükte,  sonradan  meydana                             şer’i  hukuk  ve  örfi  resimlerin  dışında  olağanüstü  zamanlara  mahsus  olmak  üzere,

               gelen ve sabit olanın zıddı gibi manası bulunmaktadır. Osmanlı maliyesinde vergi ve                                    çeşitli  a dla r  a ltında  na kdî,  şa hsî  hiz met  ve  a ynen  ma l  teslimi  şeklinde  birçok
               bütçe  terimi  olarak  birbirine  bağlı  anlamları  vardır.  Mâlî  terim  olarak  avârız,                              fedakârlıklar talep edilmişti ki buna avârız-ı divâniye denilmekteydi.
                                                                                                                                                                                                                3
               olağanüstü hallerde alınan bir hane vergisi olarak tarif edilebilir.                                                         Savaş zamanlarında ihtiyaç duyulan insanlar için buğday veya un, hayvanlar
                     Osmanlılarda  vergi  ve  nüfus  tespitleri  hane  sayımına  dayanır,  sayımlarda  da                             için arpa temininde devletin kaynakları yetersiz kaldığından, olağanüstü tedbirler ile

               vergi verebilecek olan nüfus esas kabul edilirdi. Bu sebeple sadece aile reisleri olan                                 ülkenin  tüm  imkânları  seferber  edilmekteydi.  Avârız  mükellefiyeti  dâhilinde

               erkekler  sayıma  tabi  tutulur,  mücerredler  (bekâr  erkek  nüfus)  ise  ayrıca  defterde                            ordunun iaşesi, başlıca üç yöntemle sağlanmaktaydı.
 1642 (HİCRÎ 1052)TARİHLİ    gösterilirdi. Tahrir defterlerinde kayıtlı olan nüfus, hane-i avârız veya hane-i gayr-i ez-              vergiler salınıyor, yani bir miktar zahire teslim etmeleri isteniyordu.
                                                                                                                                            1. Avârız hanesi denilen hane halkı vergi birimlerine nüzül adı verilen dolaysız
               avârız  olarak  ikiye  ayrılırdı.  Avârız  haneleri  vergilendirilebilir  yahut  fiilen

               vergilendirilmiş  olan  haneleri  gösterirdi.  Diğerleri  ise,  derbendcilik,  tuzculuk,                               belirlediği fiyatlardan satma yükümlülüğünün getirildiği, sürsat denilen tahsil şekli
                                                                                                                                             2.  Önceden  belirlenen  konaklama  mevkilerine  erzak  getirip,  hükümetin
 KAYSERİ       muhassıl, sipahi, müderris gibi resmî görevlileri; imam, hatip, müezzin, zaviyedâr,                                    idi.    3.  Devletin  iştira  adı  verilen  ve  sabit  yerel  piyasa  fiyatları  üzerinden  yaptığı
               madencilik,  celeplik,  şahincilik  gibi  belirli  hizmetle  yükümlü  olanları;  kadı,  naib,

               şeyh, seyyid gibi din adamlarını; körlük, delilik, düşkünlük gibi bedenî sakatlıkları

               olan  kimseleri  içine  almakta  olup  vergilerin  tamamından  veya  bir  kısmından                                    mal alımları idi.
                                                                                                                                                       4
               muafiyeti  ifade  ederdi.  Muafiyet  sebebiyle  hizmetlerin  çoğu  avârız-ı  divaniye  ve
 AVÂRIZ        tekâlif-i  örfiyyeden  sayılan  yükümlülüklerdendi.  Belirli  bir  hizmetle  mükellef                                        Nüzül ve Sürsat

               olanlara ayrıca başka bir hizmet yüklenemezdi.
                                                                                                                                            Nüzül; Sözlük anlamı inme, konma manalarına gelmekte olup, askerî ve mâli
                                                                 1
                     Avârız  vergisi,  XVII.  yüzyıldan  itibaren  Osmanlı  ordularının  aynî  ve  nakdî
                                                                                                                                      götürülerek  hazır  edilmesi  anlamına  gelmektedir.  Olağanüstü  hallerde  alınan  nüzül,
               finansmanında  önemli  bir  rol  üstlenmiştir.  Bundan  dolayı  da  verginin  düzenli  bir                             terim olarak cins  ve miktarı  önceden tayin  edilen  zahirenin, ordunun geçeceği menzillere
 DEFTERİ       alınma şekilleri olan nüzül ve sürsat için ayrı ayrı emir ve hükümler gönderilmiştir.                                  vergisinin,  XVII.  yüzyılda  nakden  alınan  vergiye  dönüşmesi  neticesinde  ortaya
                                                                                                                                      ordunun  ihtiyacı  olan  mal  ve  hizmet  taleplerinin  karşılanması  için  konulan  avârız
               şekilde  tahsil  edilebilmesi  için  önemli  tedbirler  alınmıştır.  Hatta  avârız  vergisinin

                                                                                                                                      çıkmıştır. Bununla beraber avârız harp zamanlarında alınan para şeklinde bir vergiye
                     Ortaçağlardan  beri  hükümdarlar,  doğuda  ve  batıda  devlet  bütçesinin  tahmin
               edilmeyen ihtiyaçlarını karşılamak için acil durumlarda geçici olarak bazı tedbirler                                   dönüştüğü  halde,  gene  de  harpte  mal  ve  hizmete  ihtiyacın  olduğu  görülmektedir.
                                                                                                                                      Böylece biri aynî, diğeri nakdî olarak alınan bu iki vergi arasında bir bağ meydana

 MAD. 7063     1    Halil Sahillioğlu, “Avârız”, DİA. IV, İstanbul 1991, s.108–109; Avârız ile ilgili olarak bkz. Ö.Lütfi             gelmiştir.
                                                                                                                                                5

                   Barkan, “Avârız”, İA. II, İstanbul 1993, s.13–19; M. Canard, “Awarid”, EI I, p. 760–762. Avârız
                                                                                      2
                                                                                                                                            Orduların  savaşma  gücünün  idamesi,  cephe  gerisinden  gelen  yiyecek
                   haneleri,  gerçek  hane  olmayıp  itibarî  bir  vergi  hanesidir.  Dolayısıyla  avârız  defterlerinde
                   kaydedilen hanelerden hareketle şehrin o döneme ait nüfusu hakkında verilen rakamlara ihtiyatlı
                                                                                                                                      altında  halktan  alınan  ayniyatın  zamanında  ve  noksansız  tahsil  edilmesi,  ordunun
                   yaklaşmak gerekmektedir. Bu konuda geniş bilgi için bkz. Mustafa Öztürk, “1616 Tarihli Halep                       maddelerinin, önceden tespit edilen yere ulaşmasına bağlıydı. Bu sebeple nüzûl adı
                   Avârız  Defteri”,  OTAM  8,  Ankara  1997,  s.249–253;  Rıfat  Özdemir,  “Avârız  ve  Gerçek-Hane                  gelişinden evvel belirlenen yere nakledilmesi gerekiyordu. Nüzülün, orduların savaş
                   Sayılarının  Demografik  Tahminlerde  Kullanılması  Üzerine  Bazı  Bilgiler”,  X.Türk  Tarih  Kongresi
                   (Ankara 22–26 Eylül 1986) Kongreye Sunulan Bildiriler, IV, Ankara 1993, s.1581–1584; Mehmet Ali                    gücünde  oynadığı  bu  önemli  rolden  dolayı  merkezi  hükümet,  ümeraya  sefere
                   Ünal,  “1646  (1056)  Tarihli  Harput  Kazâsı  Avârız  Defteri”,  Osmanlı  Devri  Üzerine  Makaleler               hazırlık  emirlerini  yollarken  maliyeye  bağlı  mevkûfat  kaleminde  bulunan
                   Araştırmalar, Isparta 1999, s.119–122; Bruce Mc-Gowan, “Osmanlı-Avârız-Nüzul Teşekkülü 1600–
                   1830”, VIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 15 Ekim 1976) Kongreye Sunulan Bildiriler II, Ankara 1981,                2    Halil İnalcık, “Military and Fiscal Transformation in the Ottoman Empire, 1600–1700”, Archivum
                   s.1327–1331;  Feridun  M.  Emecen,  “Kayacık  Kazâsının  Avârız  Defteri”,  Tarih  Enstitüsü  Dergisi,                 Ottomanicum VI (1980), p.313.
                   Sayı:12, İstanbul 1982, s.159–163; Süleyman Demirci, “Collection of Avâriz and Nüzul Levies in                     3    Halil Sahillioğlu, “Avârız”, DİA IV, İstanbul, 1991, s.108–109.
                   the Ottoman Empire: A Case Study of the Province of Karaman, 1620–1700”, Belleten c. LXIX, sayı                    4    Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu’nun Sosyal ve Ekonomik Tarihi I, İstanbul 2000, s.139; İnalcık,
                   256, Aralık 2005, s. 897–912; M. Hanefi Bostan, “XVII. Yüzyıl Avârız ve Cizye Defterlerine Göre Of                     “Military and Fiscal”, s.314.
                   Kazasının Nüfusu ve Etnik Yapısı”, XIV. Türk Tarih Kongresi (Ankara, 9–13 Eylül 2002), Kongreye                    5    Bruce McGovan, “Osmanlı Avarız-Nûzül Teşekkülü 1600–1830”, VIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara,
                   Sunulan Bildiriler, II. Cilt I. Kısım, Ankara 2005, s. 413-429.                                                        11–15 Ekim 1976), Kongreye Sunulan Bildiriler II, Ankara 1981, s.1327.
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12