Page 57 - Hacıkılıç Mahallesi Kitap
P. 57

56  - Hasan Sami Bolak                                           Hacıkılıç Mahallesi  - 57
 “Şemsettin”in anası  “Hanife Teyze”  diye bilir, Böcü diye çağırırdı. “Böcü” sanırım “Böcek”in bozması
                bir tabirdi. Korkunç ve tehlikeli,  olarak algılanırdı. Aynı sınıfta, biz-
 Baruthane Sokağı’nın sâkinlerinden biri de, Fatma Hala’mdan  den bir iki yaş büyük olan bizler  Böcü’den korkardık. Herşeyden
 bir önceki evin sahibi Hanife Teyze idi.. Konuşkan, cana yakın ve  önce, ismi ürkütücü idi çünkü.
 biraz da çilekeş bir kadındı Hanife Teyze. Kocasından boşanmış ve  Böcü, bir kaç yıl sonra  o devrin en kral bilet karaborsacısı
 zaman zaman boş gezen Fırıncı Memed’e varmıştı.   idi: Reklamı çok yapılmış ve salonu dolduracağı önceden kestirilmiş
 Hanife Teyze; Kayseri’nin ünlü kabadayısı olarak bilinen;  filmlerin biletlerinden daha önce fazla miktarda alır ve film başla-
 uzun yıllar  Talas’taki  Çamlıbel  Bahçesi’ni,  daha  sonra  da  madan, köşelerde el altından fahiş fiyatla seyirciye satardı!
 Hisarcık’taki  kendi  adını  taşıyan  Düğün  Salonu’nu işleten,  hatta
 1970’li yıllarda bağımsız Belediye Başkan adayı olan Şemsettin’in,  Bilet  Satıcılığından Gazeteciler
 ilk kocasından annesi idi.   Cemiyeti  Başkanlığına
 Şemsettin;1980  öncesi  gazın,  benzinin,  margarinin sıkın-
 tısının  çekildiği  dönemde  1978-79 yıllarında,  margarin  yüklü  bir  Halk Sineması önünde hayata atılıp değişik yerlere gelen bir
 kamyonu  silah  zoruyla  durdurup,  Cumhuriyet  Meydanı’nda  halka  başka  kişi  de,  Kayseri  basın  hayatında  uzun yıllar  görev  yapmış,
 parası  mukabilinde  yağ  dağıtmış;  bundan  dolayı   da  İncesu  hatta yıllarca  Kayseri  Gazeteciler  Cemiyeti    Başkanlığı  görevini
 Hapishanesi’nde  cezasını çektiği sırada   yattığı hapishaneyi satın  yürütmüş olan Şemsettin Çetinsöz’dür..
 almaya  çalışmıştı.  Daha  sonra,  Kiçikapı  mevkiinde,  Millet(27  Çetinsöz de basın mesleğine başlamadan önce bu sinemanın
 Mayıs) Caddesi’nin sağ köşebaşında “BUDA MOBİLYA” mağaza-  önünde bilet satardı. Daha sonra gazetecilik mesleğine intisap etti ve
 sını açmış: ismin anlamını soranlara da:  özel radyolara izin verildiği günlerde de; benim, 2 Ekim 1992 tari-
 -O mobilya, şu mobilya.. Ulan! bu da mobilya dedim, ismini de  hinde  kurduğum Kayseri’nin ilk özel radyosu “Star fm” den bir ay
 böyle  koydum,  cevabını  vermişti.  Şemsettin,  zaman  zaman  şehir  kadar sonra da  “Kayseri fm” isimli bir radyo kurarak, gazetecilikte
 merkezinde, meydan ve ana caddelerde  ata binerdi.  olduğu gibi, bu dalda da  başarılı hizmetler  vermeye devam etmişti.
 Hanife  Teyzenin;  yeni  kocası Fırıncı  Memed  Emmi’den,  Çetinsöz, 2009’larda vefat etti.
 Venhar isimli kızı ve Ali isimli de bir oğlu vardı.
                        Sülük Geldi, Sülüüüük
 Halk   Böcü

                     Tıbbın henüz gelişmediği 1950’lerde Mahallemizde,  insan
 Sineması’nın   !  vücudundaki “pis kanı” emdirmek için  “Karpuzatan” mevkiindeki
 “BÖCÜ” sü      su  birikintilerinden toplanıp,  cam kavanozlarla   getirilen canlı

 Böcü; orta boylu, tıknaz,  sülükler satılırdı. İhtiyacı olanlar; “Sülükçü’nün:
 esmer,  yuvarlak  kafalı,  eli  -Sülük geldi, sülüüük! Seslenişi üzerine, su dolu kavanozlarını
 sigaralı, gözleri çakmak çak-  alır ve pazarlıkla sülükçüden aldıkları “kan emicileri” vücutların-
 mak  ve fırıl fırıl  sağa  sola  daki yaraların üzerine yapıştırırlardı..
 dönen; sanki her an elinden  Ayrıca; soğuk algınlığına karşı, içinde kağıt yanmakta olan
 bir kaza çıkacakmış duruşlu  bardaklar ters çevripip sırta yapıştırılır ve oksijenin yanması ile
 biri  idi. Adı  galiba  Mustafa  vücudun o yerinin emilmesi sağlanırdı.
 idi ama herkes O’nu Böcü
























 PDF created with pdfFactory Pro trial version www.pdffactory.com
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62