Page 60 - Hacıkılıç Mahallesi Kitap
P. 60

60  - Hasan Sami Bolak                                                                                                                                 Hacıkılıç Mahallesi  - 61



                     İskembi                                                                                                İskembi oyunları:

                     Çerezleri                                                                                            İskembinin dört gözüne, birer ikişer “sohularak” (iskembi yor-
                                                                                                                     ganını  kaldırıp,  ayakları  içerdeki  mangalın  etrafına  koyarak)  eller
                                                                                                                     iskembinin üstüne, parmaklar açılı şekilde konulur ve bir kişi birinin
                         Köfter, pestil, dut-kaysı-erik-üzüm kurusu,                                                 parmaklarından başlayarak sıradakilerin bütün parmakları üzerinde
                       püçüklü (havuç), irişkirik=irişkik(et sucuğu)                                                 sanki sayı sayıyormuş gibi aşağıdaki  tekerlemeyi uygular ve sonuna

                   Bastırma(Pastırma) kırık leblebi,   çedeneli gavurga,                                             rastgelen parmak yumularak, oyundan çekilmiş olurdu:
                  tahin - pekmez,   turşu,    un helvası, yer fıstığı, iğde..
                          Uzun kış  gecelerinde;  evlerin  çok  azında  elektriğin,                                          Bazı tekerlemeler
               mahalleden belki de bir iki evin radyosunun bulunduğu dönemlerde,
               mesai  bitimini  duyurmak  için  taa  Sümer  Fabrikası’ndan  çalınıp,                                     *   Elim elim öpelek
               Kiçikapı yakınındaki, Lâle Mahallesi’nden duyulan saat 10 (22.00)
               borusu  çalındıktan  sonra  Kayseri  halkı  yatağına  veya,  iskembi                                          İskembinin dört bir tarafına oturanlar ellerini açarak iskem-
               kenarına “kıvrılıp” yatardı.. Gaz lambasının cılız ışığında, tv ‘nin adı                              bi üzerine koyarlar. İçlerinden biri, işaret parmağı ile birinin elinden
               bilinmediği gibi, radyo da kolay satın alınabilecek bir matah değildi.                                başlayarak  bütün  parmaklara sırayla  vurur  ve aşağıdaki   teker-
               Büyükanaların(Biyanaların)  anlattıkları “devler”le, “ecinniler”le                                    lemenin sonundaki son “nu!” hecesine denk gelen parmak, yumula-
               ilgili: Matal-matal maniki, oğlu uşağı oniki, matal başını bağlamış,                                  rak oyundan çıkmış olur.
               döne döne  ağlamış.. Bir varmış, bir yokmuş, Allah’ın kulu çokmuş,                                           Tekerleme, son parmağa gelinceye kadar tekrar edilir:
               çok demesi yiğin (pek fazla) günahmış..        girişiyle başlayan  matal-
               lar(masallar)  da bitince sıra “Geberyatlık” yemeye gelirdi..  Yani                                   Elim elim öpelek,
               evin ahalisi,  yatmadan  evvel  zamane  çerezi olarak yazın bağlarda                                  Elden çıkan topalak
               yetişen  meyva  kuruları,  pestil,  turşu,  köfter  veya  çarşıdan  alınan                            Topalağın yavrusu
               kırık  leblebi,  yer fıstığı,  evde  kavrulan  nohut,  çedeneli  buğday                               Bit, pirenin karısı
               kavurgası v.s. yer, “matalın”(masalın) bilmem kaçıncı baskısını da                                    Âdem,
               dinledikten    sonra,  süzülmeye  başlayan  gözlerine  yenik  düşüp                                   Bûdem
               uykuya dalardı..                                                                                      Sil bunu,
                                                                                                                     Süpür
                       Çerezler  uykudan  hemen  önce  yenildiği  için  bu  duruma                                   bunu,
               “geberyat” denilirdi. Geberyatlık listesinde o devirlerde  açık-kırmızı                               Çek bunu,
               havuçlar henüz yoktu ama; Çanak küplerde güz mevsiminde saklan-                                       Çıkar buuu - nu!
               mış, daha cüsseli, kara pü(r)çüklü vardı.. (Hâlen de var ama ya ağı-
               zlarda veya püçüklülerde o eski tadlar yok artık...) Püçüklüyü yedik-                                        Bu sayımdan sonra, açık parmağı en sona kalanınki en altta
               ten  sonra ağzınızı,  dudağınızı yıkamazsanız, “kancık eşşeğin                                        kalmak üzere, oyuncular ellerini yumruk yaparak üstü üste koyarlar
               bilmemnesine dönmüş ağzınız”dan yastık yorgan berbat olurdu.                                          ve sayıyı sayan kişi de üst yumruktan başlayarak, elinin işaret par-
                                                                                                                     mağını üstteki  yumruğa koyup:























     PDF created with pdfFactory Pro trial version www.pdffactory.com
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65