Page 16 - İbrahim Tennuri
P. 16

Dr. Mustafa Fidan
               Şeyh İbrahim 887 h.1482 m. yılı güz mevsiminde bir Perşembe gecesi Kayseri’de
            vefat etti. Mezarı (Emir Sultân) Cumhuriyet Mahallesinde kendisi tarafından yapılan
            Şeyh Camii’nin bitişiğindedir.
               Üç oğlu, iki kızı vardır. İsimleri Şeyh Kasım, Şeyh Lütfullah, Şeyh Ali, Hatice ve Zey-
            nep’tir. Şeyh Kasım’ın iki oğlu, dört kızı vardır. İsimleri Şeyh Sun’ullah, Şeyh Fethullah,
            Parisa, Hayriye, Ayişe ve Hayrünnisa’dır. İkinci oğlu Şeyh Lütfullah Efendi’nin dahi
            iki oğlu iki kızı vardır. İsimleri Kadı Ahmet, Kadı Sadi, Safiye ve Muhsine’dir. Üçüncü
            oğlu Âli Efendi’nin de iki oğlu iki kızı olup isimleri Mustafa Çelebi, Ni’metullah Çelebi,
            Fatıma ve İn’am Ana’dır.
               Hazret-i Şeyh’in kızı Hatice Ana Carullah Efendi’ye, Zeynep Ana, Seyid Çelebi’ye
            verilmiştir. Hatice Ana’dan Kadı Emrullah Efendi ondan da İstanbul’da nakîbu’l-eşraf
            iken (1013h) 1604 tarihinde vefat eden Abdulkadir Efendi dünyaya gelmiştir. Zeynep
            Ana’dan dahi Hamza ve Şaban isimlerinde iki erkek, Fahrünnisa namında bir kız
            evlat olmuştur ki şimdi Kayseri’de bulunan Şeyh İbrahimin evlâdının silsilesi bundan
            türemiştir.  Şeyh İbrahim’e “Tennûri” denilmesi şu üç nedenden dolayıdır:
                      11
               1.  İstiğrak halinde vücudunun tennûr (tandır) ateşi şeklinde yükselmesi ve
                  kızarması. 12
               2.  Babası Sarraf Hüseyin Efendi’nin “Tennûr” isimli bir köyden olması. 13
               3.  Kendisinde hararet fazlalaştığı zaman aksine olarak tennûr/tandır’a girer iyice
                  ve böylece maddi ma’nevî sıkıntılarını giderirdi.  Bu usulü uygulamasının
                                                              14
                  sebebini Lami’i Çelebi “Nefahatü’l-üns Min Hadarâti’l-Kuds” tercümesinde
                  İbrahim Tennûri’nin oğlu Şeyh Lutfullah Tennûri’den şöyle anlatıyor. Bu Hakir,
                  Şeyh İbrahim’in oğlu Şeyh Lutfullah’dan tandır uygulamasının sebebini sordum;
                  şöyle anlattı:

               — Babam Şeyh İbrahim, Akşemseddin hayatta iken, izni ile Kayseri’de irşatla meşgul
            oldukları esnada büyük bir kabız hastalığına yakalanmış, her ne kadar çalışmışsa da,
            kabzın çözülmesi mümkün olmamış, en son çare olarak Akşemseddin’i ziyaret etmeyi
            ve yakalandığı kabız hastalığını da tedavi ettirmeyi kararlaştırarak (848 h.) 1444 m.
            yılı civarında yola çıkmıştır.
               Bu sırada Akşemseddin İskilip’in yakınındaki Evlek isimli köyde bulunuyormuş.
            Fakat Karamanoğulları’nın kargaşalık zamanı olduğundan, babam Tokat’tan dolaş-


            11   Taşköprü-zâde; Şakayıku’n-Numaniye; C l; syf: 262
            12   Âli; a. g. e V:163
            13   Âli; a. g. e V:163 b
            14   Lâmii: a. g. e. syf :1084

            16
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21