Page 312 - kappadokia_kralligi
P. 312
HALİT ERKİLETLİOĞLU / KAPPADOKİA KRALLIĞI VE ROMA-BİZANS DÖNEMİ
imparatorluğun kurulmasından itibaren yapılan en büyük hukuki çalışma
olmuştur.
Bu suretle “Corpus Juris Civilis” adıyla bilinen yasaları ve hukuk sis-
temini kanunlaşmış oldu. MS 534’te Corpus güncellendi ve Iustinianus
tarafından MS 534’ten sonra konulan yasalar ile beraber, geriye kalan
Bizans Dönemi’nin hukuk sistemi büyük ölçüde çizilmiş oldu. Corpus,
daha sonra birçok modern devletin hukuk düzeninin temelini oluşturdu.
Yönetim alanındaki büyük gelişmeleri ise Praefectus Praetoria Kappadokialı
Ioannes sağlamıştır.
Her ne kadar çoktanrıcılık VI. yüzyıldaki Konstantin zamanından beri
devlet tarafından bastırılmış olsa da, geleneksel Greko-Romen kültürü, VII.
yüzyılda halen Doğu İmparatorluğu’nda etkiliydi. Kappadokialı İoannis
Filoponus gibi filozoflar, bu dönemde Hristiyan düşünce ve deneyciliğine ek
olarak var olan neoplatonik fikirlere dikkat çeker. Ancak Helenistik fel-
sefe yerini yavaş yavaş yeni Hristiyan felsefesine bıraktı. MS 529’da Platon
Akademisi’nin kapatılması önemli bir kilometre taşıdır. Besteci Romanos
tarafından yazılan ilahiler Kutsal Liturji’nin gelişimini işaret ederken,
mimar Miletli İsidoros ve Trallesli Anthemius, Kutsal Bilgelik Kilisesi veya
bilinen adıyla Ayasofya’yı, Nika ayaklanması sırasında yıkılan önceki bir
kilisenin yerine inşa etti. MS 537’de tamamlanan Ayasofya, Bizans mimarlık
tarihindeki en göze çarpan eserlerden biri olarak varlığını sürdürmektedir.
İmparator Iustinianus Dönemi’nde Kapadokya yeniden düzenlendi. Kap-
padokia Secunda (II. Kappadokia), bir consularis tarafından yönetilirken
yaklaşık MS 536-537 yılında yeniden ikiye ayrıldı ve Kappadokia Tertia’nın
(III. Kappadokia) başkenti Mokissos (Iustinianopolis) oldu. Kappadokia
Secunda, MS 553 yılında Kappadokia Prima ile yeniden birleştirilmiş ve
yönetimi proconsule bırakılmıştır. Toprakların ekseriyeti de bizzat impa-
ratorun özel mülkiyeti haline getirildi.
Ünlü Bizanslı tarihçi Prokopios’un (MS 550) anlattığı bu dönemde şehir
henüz bugünkü yerinde değildi. Erciyes Dağı’nın eteklerinde bugünkü
Battalaltı, Tontar ve Esenyurt semtlerinin çevresindeydi. III. yüzyıl da inşa
edilen sur duvarları da bakımsızlık sebebiyle oldukça yıpranmıştı. Roma
Dönemi’nden beri önemli bir merkez olan ve oldukça fazla bir nüfus barın-
dıran Kayseri’nin etrafını çevreleyen surlar da zaman içinde bakımsızlık
sebebi ile yer yer çökmüştü.
312