Page 119 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 119

[1070] 110 / HAN                   KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹


                                    lı  Devri  Mimarisi, İstanbul  1986; A. Uluçam,   dir. Mustafa Bey’in oğlu Mehmed Bey de,
                                    “Arapgir  Gümrükçü  Osman  Paşa  Camii  Hak-  babası  gibi  Bursa  ve  Balıkesir  sancak
                                    kında”, Vakıflar Dergisi, C XX, Ankara1988, s.   beyliklerinde bulundu.
                                    129; M. Akok, “Hacı Bektaşi Veli Mimari Man-  Hançerli  Fatma  Sultan’ın  Bursa’da  tan-
                                    zumesi”, Türk Etnografya Dergisi, S 10, Anka-
                                    ra 1968, s.39; G. Renda, Batılılaşma  Dönemi   zim ettirdiği H 20 Rebîülahir 943 (M 9
                                    Türk Resim Sanatı, 1700-1850, Ankara 1977; R.   Ekim  1636)  tarihli  vakfiyesinde  oğlu
                                    Arık, Batılılaşma Dönemi Anadolu Tasvir Sa-  Mehmed  Bey’in  (kocası)  oğlu  Kasım
                                    natı, Ankara 1988; A.O. Uysal, “Bolvadin’de Bir   Bey’den bahis vardır.
                                    Lâle   Devri   Eseri   Ağılönü   Çeşmesi”,   Hançerli Fatma Sultan, Bursa’daki vakıf-
                                    A.Ü.D.T.C.F. Dergisi, C XXXII, s. 1-2, Ankara
                                    1988.                                ları  için  dört  ayrı  tarihte  dört  vakfiye
                                                        KERİM TÜRKMEN    yazdırmıştır. Bunlardan ilk vakfiyesi Ra-
                                                                         mazan ayının sonu H 939 (M 26 Nisan
                                   HANÇERLİ FATMA SULTAN VE              1533)  tarihlidir.  Bu  vakfiyeye  göre;
                                   VAKIFLARI                             Bursa’da  Musa  Baba  denilen  yerde  on
                                    Hançerli Fatma Sultan, II. Bayezid’in oğ-  dört odalı ve bir dersaneli medrese ile bu
                                    lu  Şehzade  Mahmud’un  kızıdır.  Neden   medresenin  yanında  çocuklar  için  bir
                                    “Hançerli” ismini almış olduğu konusun-  mektep  inşa  ettirmiştir.  Bunlara  gelir
                                    da bir bilgi bulunmamaktadır. Onun is-  olarak aynı yerde iki dükkân ve bir çifte
                                    mi, Bursa’da yaptırmış olduğu vakıfların   hamam,  Bursa’da  Alacamescit  Mahalle-
                                    vakfiyelerinde  “Hanzâde  Fatma  Sultan”   si’nde  10  dükkân,  Yalakâbad’ın  Çalçe
                                    olarak  yazılıdır.  “Hanzâde”  ismi,  hane-  köyünde  iki  göz  değirmen,  Edirne’de
                                    dandan  olan  hanımlar  için  o  dönemde   Çelmik  köyünde  Tunca  Nehri  üzerinde
                                    genel olarak kullanılır. Hançerli ismi bel-  yedi göz değirmen, İstanbul’da At Mey-
                                    ki  buradan  gelmektedir.  Fatma  Sultan   danı’nda  (Sultan  Ahmet  Meydanı)  ek-
                                    aynı zamanda Kayseri’de XV. yüzyıl so-  mekçi ve börekçi fırınları, Vize’de Kara-
                                    nunda bir bedesten*, etrafında dükkânlar   vize köyünde Samakov mevkiinde değir-
                                    ve  bir  mescit  yaptıran  Kayseri  Sancak   men ve iki fırın vakfetmiştir.
                                    Beyi  Mustafa  Bey*’in  de  gelinidir.  II.   Fatma Sultan’ın H 20 Rebîülahir 943 (M
                                    Bayezid’in hizmetkârlarından olan Mus-  9  Ekim  1636)  tarihli  ikinci  vakfiyesinde,
                                    tafa Bey, Kayseri’de yaptırmış olduğu bu   Vize Kazası Ayayurdu köyünün gelirleri-
                                    hayratı vakıf hâline getirdi ve bir de 1502   nin Kur’an okuyacak 12 kişiye tahsis edil-
                                    tarihli  vakfiye  tanzim  ettirdi.  Mustafa   diği bilgisine ulaşılmaktadır. Okunacak bu
                                    Bey’in bu vakıfları, Osmanlı hanedanın-  cüzlerin  sevabını  ise  Hz.  Peygamber’in,
                                    dan  olan,  oğlu  Mehmed  Bey’in  hanımı-  kocası olan Mehmet Bey’le oğulları Kasım
                                    nın  adıyla,  vakıf  kayıtlarında,  Hançerli   Bey’in, yine oğlu Mustafa Bey’in kızı Hati-
                                    Fatma Sultan Vakfı olarak geçmiştir. Yi-  ce  Hatun’un,  Fatma  Hatun’un  anne  ve
                                    ne Kayseri Şer’iye Sicilleri’nin 1675 tarih-  babasının (Şehzâde Mahmud), oğlan kar-
                                    li ve 82.15.16.107.28 numaralı defterleri-  deşleri Orhan ve Emir Beyler ile kız karde-
                                    ne  göre  Kayseri  Bedesteni  Bursa’daki   şinin ve kendi ruhuna hediye etmiştir.
                                    Mustafa Bey (Hançerli Sultan) Evkafı’na   Fatma Sultan’ın H 944 senesi Rebîülevvel
                                    bağlı idi.                           ayı  ortası  (M  22  Ağustos  1537)  tarihli
                                    Mustafa Bey, Kayseri emirliğinden sonra   üçüncü vakfiyesinde ismi, “Sultan Baye-
                                    Bursa (Hûdavendiğâr) Sancak Beyi oldu.   zid  oğlu  Sultan  Mahmud  kızı  Hanzâde
                                    Bursa kütüğünde II. Bayezid’in kadınları   Hâtun” olarak yazılıdır.
                                    arasında sayılan Muhterem Hatun’un ba-  Fatma  Sultan’ın  H  950  senesi  Zilhicce
                                    basının ismi olan Abdülhay, aynı zaman-  ayının başında (M 25 Şubat 1544) tarihin-
                                    da Mustafa Bey’in babasının da ismidir.   de yazılmış dördüncü ve son vakfiyesin-
                                    Buradan,  Muhterem  Hanım’ın  Mustafa   de İnegöl kazasına tabi Kurşunlu köyün-
                                    Bey’in  kız  kardeşi  olduğu  anlaşılmakta-  de inşa ettirdiği camiyi, caminin kıblesin-
                                    dır. Abdülhay, Abdullah isimleri o devir-  de  bir  mezraa  (ekinlik)  ile  Karacakaya-
                                    de  gayrimüslimlere  verilen  isimlerden-  Mezraasını ve üç değirmeni vakfetmiştir.
   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124