Page 131 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 131
[1082] 122 / HAR KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
tır. Köylülerin “Harsınıs Kalesi” dedikle- nında olduğu kaydedilmiştir. Bu kayıttan
ri bu platforma tırmanmak imkânsız gibi meşhur Zırha (Çukur) Kalesi’nin asıl is-
gözükmektedir. Kale olarak kullanılırken minin Sariha olduğu da ortaya çıkmakta-
muhakkak ki bir gizli geçidi ve ırmağa, dır.
suya inen yine gizli bir kanalı bulunmak- Kalenin, Orta Anadolu’da XIV. yüzyıl
ta idi. Bu kalenin, hemen 500 m kadar ortalarında kurulan Eretna* Devleti’nin
yakınında, kalıntıları aşağıda ırmak sevi- son zamanlarında ve Kadı Burhaneddin’-
yesinde bulunan ve girişi ırmakla yüksek in* saltanatı yıllarında da önem kazanmış
kaya bloku ortasında mağara şeklinde olduğu görülmektedir. Kadı Burhaned-
olan Zırha* (vakıf kayıtlarında Sariha) din Dönemi’nde (1381-1398) Kayseri va-
Kalesi ile herhalde bir irtibatı bulunuyor- lisi olup, sık sık bu sultana karşı isyan
du ve muhtemelen bu kaleye, uçurumda eden Emir Ömer Bey (Vakfı*) oğlu Cü-
bulunan o kalenin mağara girişinden ge- neyd Bey*, Kızılırmak üzerindeki bir ma-
çiliyordu. ğarayı müstahkem bir kale (Harsana Ka-
Kalenin adına ilk defa Kültepe*’de MÖ lesi) hâline getirip bu bölgede yağma ve
1900 yıllarındaki Asur Ticaret Kolonile- tahriplere başlamıştır (1382). Devrin kay-
ri* Dönemi’ne ait çivi yazılı iki tablette nağı Bezm ü Rezm*’deki ifadelerden,
rastlanmaktadır. Kalenin adı burada, Cüneyd Bey’in Zırha ve Harsana Kalele-
Kültepe’nin kuzeyinde ve çok uzakta ol- rini yeni baştan tahkim ettiği anlaşılmak-
mayan “Harsamna” olarak geçmektedir. tadır. Cüneyd Bey, Kayseri’de her isya-
Roma ve Bizans dönemlerinde “Harşa- nında üzerine gelen Kadı Burhaneddin’-
na” ismiyle anılan kalenin, X. yüzyılda in karşısında, yine zaptı imkânsız olan
İslam-Bizans mücadelelerinde de ismi Harsana (devrin kaynağında Harsenos)
geçmektedir. Suriye hükümdarı Hamda- Kalesi’ne kaçıp sığınıyordu. Onun her-
niler’den Seyfüddevle, 950 yılında Bi- halde geçişini sağlayan Kermelik ve İma-
zans üzerine yaptığı seferde Zamantı ret köyleri yakınındaki Kesik Köprü is-
(Melik Gazi) Kalesi’nden Harşana (char- miyle anılan ‘yıkık köprü’nün, bugün
sianan) Kalesi’ne geldi. Bu kaleyi birçok Yemliha Barajı*’nın su toplama bölgesi
araştırmacı Yozgat’taki Aladağ ve Yıldız altında kalan kalıntıları çok az görülebil-
Dağı arasındaki Müşalim Kalesi zannet- mektedir. Kadı Burhaneddin daha sultan
mişlerdir. Kalenin adı daha açık ve sarih olmadan Eretna Devleti’nin son hüküm-
olarak, 1213 tarihli, Selçuklu emirlerin- darı küçük yaştaki II. Mehmed’in naibi
den (Sipahsalar) Yavaş Aslan bin Simbat Kılıç Arslan’dan “doğup büyüdüğü yer
tarafından yaptırılan, Sivas’ta Kızılırmak olan vatanı Kayseri’deki Harsenos
üzerindeki Kesik Köprü’ye ait vakfiyede Kalesi’nin (herhalde Cüneyd’den) zapte-
geçmektedir. Vakfiyede, vakıf arazisi dilip kendisine teslim edilmesini ve kim-
içinde olan Kayseri’de Harşana (Harşe- senin müdahalesi olmadan orayı dilediği
ne) Kalesi’nin Sariha (Zırha, Çukur) yakı- gibi idare etmeyi talep etmiştir. Ancak
Kılıç Arslan, Kadı Burhaneddin’e kaleyi
kendisine teslim edeceğine iki defa söz
verdiği halde bu sözünü yerine getirme-
diği gibi, kale sahibine (Cüneyd Bey) de
‘ben orayı teslim et dediğimde sakın tes-
lim etme’ diye gizlice tenbihatta bulun-
muştur.” Kılıç Arslan’ın bu davranışının
sebebi, saltanat mücadelesinde bulundu-
ğu Kadı Burhaneddin’in böyle bir müs-
tahkem mevkinin eline geçmesini iste-
memesi olduğu anlaşılmaktadır.
Harsanos Kalesi’nin Osmanlılar Döne-
Harsanos Kalesi planı (çizim: M. Denktaş) mi’nde bir köye ismini verdiği görülmek-