Page 135 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 135
[1086] 126 / HAS KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
Nuri Has ve ailesi 1926 yılında Adana’ya Boşumuş gönülde sürdüğün demler
göçmüş olmakla birlikte Kayseri ile irti- Karını alınca aşılmaz beller
batını hiç kesmedi. Adana’da iş yapan Çağırır Mevlâ’ya sıkılan kullar
diğer Kayserili aileler gibi, Nuri Has aile- Bu günlerden geçen günler boşumuş
si de soğuk kış aylarını Adana’da, sıcak
yaz aylarını da Kayseri’de geçirdi. Yoldaşı sensinde sür yolu doğru
“Nuri Ağa” unvanıyla anıldı. “Bir okul Kendin ‘saklavi’ de şol cinsin belli
yaptırmak, bin kişiyi hapishaneye düş- Aşılmaz dağların başı boranlı
mekten kurtarır” diyen Nuri Has, hem Eser poyraz tipi boran kışımış
Adana’da hem de Kayseri’de hayır işle-
rinde bulundu (Hayırseverler*). Kayse- Der Kader’im biz de burdan gidelim
ri’de bir semte ‘Nuri Has Mahallesi’ adı Hızır bize yoldaş olsun edelim
verildi. Bir zaman da bu ikrarı güdelim
Nuri Has, okuması yazması olmayan, fa- Bu gönülde bir acayip işimiş
kat prensiplerine sımsıkı bağlı, itibarına Kaynakça: Ahmet Zeki Özdemir, Öyküleriyle
çok önem veren, sözü senet kabul edilen, Halk Şiirleri, Ürün Yayınları, Ankara 1998, s.
tasarrufa çok dikkat eden ve israftan asla 13-16; Erhan Çapraz, Fahri Bilge Defterleri I-
hoşlanmayan, işinden başka bir şey dü- şığında Kayseri ve Yöresi Halk Şairleri, Laçin
şünmeyen ailesine bağlı bir işadamıydı. Yayınları, Kayseri 2008, s. 87-88, 205-212,
Bu vasıfları dolayısıyla, “okumam yaz- 292-293.
mam yok ama Kayseriliyim” tabirinin ti- ERHAN ÇAPRAZ
pik bir temsilcisidir. HASAN AĞA VAK’ASI
Kadir Has*’la birlikte altı çocuğu vardı.
bk. AKBIYIKOĞLU HASAN AĞA VAK’ASI
Kaynakça: Kadir Has,Vatan Borcu Ödüyo-
rum, (hzl. Hulûsi Turgut), Kadir Has Vakfı, İstan- HASAN ÂŞIK
bul 2006.
MEHMET ŞAHİN Âşık (Bünyan/Karakaya, 1914 – 2000).
Karakayalı Mehmet Ağa ile Firdevs Ha-
HASAN AĞA nım’ın oğludur. Babasının sesi çok güzel
Âşık (Sarız/Deştiye [Tekneli], 1840 – olduğu için “Âşık” soyadını almıştır.
1905). Afşarların Torun Aşireti’ne men- 7-8 yaşına gelince köy imamından
suptur. Bu aşiretin ağalarından Terkeşli- Kur’an-ı Kerim’i okumayı öğrendi. 13-14
oğulları’ndan Mehmet Ağa’nın oğludur. yaşlarında ise köye gelen bir öğretmen
Hasan Ağa, yaşadığı bölgenin tanınmış sayesinde yeni harflerle tanıştı. 17-18 yaş-
simalarından biri oldu ve okuma-yazma larında köyünden Nimet Hanım ile ev-
bilmediği hâlde bulunduğu yerde on yıl- lendi ve bu evlilikten dört çocuğu oldu.
dan fazla Fahri Müdürlük yaptı. Fahri 1950’li yılların sonuna doğru köyünden
Bilge Mecmuaları*’nda orta boylu, etine Hedik adında bir kadına âşık olmuş; bu
dolgun, buğday benizli, kısa ak sakallı, yüzden evini, eşini ve çocuklarını terk
hoşsohbet ve savruk biri olarak tanıtılan etmiş. Bu dönemde Hedik’in sevgisi ve
Hasan Ağa, şiirlerinde ‘Kader’ mahlasını derin bir yalnızlık duygusu ile şiirler söy-
kullandı. Şiirlerinin çoğu Fahri Bilge leyen âşık, Hedik’in kendisini terk etme-
Mecmuaları’nda bulunan Hasan Ağa, bu sinden sonra tamamen içine kapanmış
şiirlerinde günlük yaşamıyla ilgili çeşitli ve ömrünün sonuna kadar da çileli bir
hadiseleri; kadın, güzel ve sevgili gibi ko- hayat sürmüştür.
nuları dile getirdi. Şiirlerinden bir örnek Âşık Hasan, şiir söyleme yeteneğini baba-
verirsek: sından almış ve şiir söylemeye de uyku-
sundan sert bir sesle uyanarak başlamıştır.
Bir boranda ayrı düştüm yoldaştan İlk şiirlerinde “Âşık” mahlasını, daha son-
Zanneyledim hayal gibi düşümüş ra yazdığı şiirlerde ise sırasıyla “Meçhulî”
Şükrettim de şu gönlümü avuttum ve “Gıyabî” mahlaslarını kullanmıştır.
Fikrettim ki yalan dünya boşumuş Tasavvufî konulara ilgi duyarak kendini