Page 136 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 136

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                          HAS / 127 [1087]


           tasavvufa vermiş ve bu yolda şiirler söyle-  Öyle bir canı ağır asla yürümez
           miştir.  Şiirlerinde  daha  çok  aşk,  sevgi,   Bunun ile bir tipide kalasın
           yalnızlık  gibi  konuları  işlemekle  birlikte,   Yüğrük atlar ile yarışmak ister
           taşlama sahasında da önemli şiirler söyle-  Yedi günde alamazsın ‘Talas’ın
           miştir. Şiirleri bir kitap hâline getirilerek
           basıldı. Şiirlerinden bir örnek verirsek:  Üstüne binersen istemez beşik
                                               Asla yoktur sadasında yakışık
           Gel kardeşim de de püf noktasını    Gözleri çapaklı kulağı düşük
           Zâhirî insanda hâl başka başka      Alıp getirmezsen kırda bulasın
           Ara enfüsünde varsa nesini
           Durmayıp giderler yol başka başka   Benden başka kimse bilmez huyunu
                                               Aslı merkep yine benzet soyunu
           Herkes âleminde koyulmuş yola       Hemen doldur da ver mantı suyunu
           Bilmem ayrı gayrı vermez el ele     İster isen tencereyi yalasın
           Yollar uzanınca sonuçsuz çöle
           Dalda değil çölde gül başka başka   Bunu kim taşırsa istemez silah
                                               ‘Ve-lâ-havle’ dersen bulursun felah
           O gülün renginden örnek veremem     Kafasına vurup [da] işleme günah
           Çilem gibi gerçek bir dost bulamam  Dürt kıçına her bir yeri kanasın
           Bundan açık başka bir söz bilemem
           Sözüm bir damlacık göl başka başka  Her nereye varsa arpada gözü
                                               Tükenmiş dermanı kalmamış özü
           Âşık Gıyabî’nin meçhul doğuşu       Topuknan vurursun hiç tutmaz dizi
           Geçti sonbaharı geliyor kışı        Yektirdikçe hemen orda gülesin
           N’oldu siyim siyim gözünün yaşı
           Zavallı soluştan sol başka başka    Verdim Haçın’a [da] kurtuldum dilden
           Kaynakça:  Emir  Kalkan,  Çağlar  Boyunca   Böyle temiz tabiatlı ayrılmaz külden
           Kayseri Şairleri, Kayseri İli Özel İdare Müdür-  Dedim yahu bunu çıkarma elden
           lüğü ve Kayseri Belediyesi Birliği Yayınları, Kay-  Arasan da bulman bundan âlâsın
           seri 1988, s. 114-115; S. Burhanettin Akbaş, Bün-
           yan ve Yöresi Halk Edebiyatı Folklor ve Et-
           nografyası,  Bizim  Gençlik  Yayınları,  Kayseri   Hasan’ım da der ki bir nâçârıdı
           1994,  s.  40;  Ali  Rıza  Navruz,  Hasan  Âşık  /   Daha da bir yandan gayretkârıdı
           Gıyabî (1914 – 2000) / Hayatı ve Şiirleri, Şa-  İki gün de bizde emektârıdı
           fak Ofset, Kayseri 2002.            Hâlâ ben de alamadım hevâsın
                                ERHAN ÇAPRAZ
                                               Kaynakça: Erhan Çapraz, Fahri Bilge Defter-
                                               leri Işığında Kayseri ve Yöresi Halk Şairleri,
          HASAN BABA                           Laçin  Yayınları,  Kayseri  2008,  s.  88-89,  141-
           Âşık  (XIX.  yy.).  Kayseri’nin  Çakaloz   144.
           Mahallesi’ndendir. Hangi aileye mensup                    ERHAN ÇAPRAZ
           olduğu bilinmemektedir. Geçimini eski-
           cilik  yaparak  temin  etti.  Fahri  Bilge   HASAN DAĞI
           Mecmuaları*’nda kalın sesli, iri vücutlu,   Kayseri’nin  güneyinde,  Erciyes  Dağı*’nın
           uzun sakallı ve esmer biri olarak tanıtılan   kuzey eteklerinde, bir kısım yazlık bağla-
           Hasan Baba, askerlik görevini yerine ge-  rın bulunduğu tepeler. Hasan Dağı, Hacı-
           tirirken Beloz’da esir düştü ve bu yüzden   lar  yolundaki  Kayseri’nin  meşhur  bağ
           harp  destanları  yazdı.  Fahri  Bilge   semti Eğri Bucak*’tan başlar, Kergah bağ
           Mecmuları’nda üç destanı ile koşma tar-  semtini güneyden çevreler ve Belbaşı’nda
           zında yazılmış bir şiiri bulunmaktadır. Bu   son bulur. Buralardaki irili ufaklı tepeler
           destanlardan  ikisinde,  Kayseri’deki  Er-  üzerinde  Kayserililerin  ve  Hacılar  halkı-
           menilerin hükümet aleyhindeki faaliyet-  nın,  birçoğunda  hâlâ  basit  kemerli  ağzı
           leri anlatılmıştır. Kiraladığı bir eşek için   şehire  doğru  açık  tonoz  (yer  köşkü)  ve
           söylediği destan aşağıya alınmıştır:  mutfaktan  (tokana,  tokhâne)  ibaret  bağ
   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141