Page 288 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 288

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                          İMA / 279 [1239]


                       2
           lam alanı 10 m  kadardı ve oran olarak
           oda  taban  alanının  %38’ine  yaklaşmak-
           taydı. Ortadaki yatak odalarının her biri
           ise, ikisi dışarıya, ikisi de salona bakan,
           dörder  pencereye  sahipti.  Bu  odaların
           pencere alanı 5,8 m  olup, pencerelerinin
                          2
           oda  taban  alanlarına  oranı  ise  %26  ka-
           dardı.  Evin  batısında  bulunan  iki  odaya
           salondan ikişer basamakla çıkılırdı; bun-
           ların da altışar penceresi bulunmaktaydı.
           Tüm odaların ayrıca giriş holü veya salo-
           na açılan kapılarının üstlerinde birer tepe
           penceresi  yer  almaktaydı.  Bunlara  ek
           olarak, yine her odanın dışarı bakan dar
           kenarının ortasında birer yıldız penceresi   İmamoğlu Evi oda duvar süslemeleri (V. İmamoğlu)
           vardı.
           Odalar 400 cm yükseklikte, çıtalarla süs-  si,  evde  bir  aşçı  ve  birden  fazla  hizmet
           lenmiş, göbekli tavanlara ve ahşap döşe-  görecek kadının, 1946 yılına kadar da bir
           melere sahipti. Her birinin girişinde, taşla   veya  iki  arabacının  çalışmasına  neden
           döşeli küçük birer seki altı alanı, giriş ya-  olmuştu. Girişteki odalardan güneye ba-
           kınlarında birer şerbetliği ve 270 cm yük-  kanı oturma, diğeri misafir odası olarak
           sekliğe çıkan oymalı zarları vardı. Tüm o-  kullanılmıştı.  Kuzeydeki  orta  oda,  giysi
           da kapıları 8 cm kalınlığında ahşaptan ya-  sandıklarını  barındırması  nedeniyle
           pılmış  olup,  zarlardaki  oymalara  benzer   “sandık  odası”  diye  adlandırılmış,  önce
           oymalar ve çiçek motifleriyle süslenmişti.   lisede okumakta olan çocuklardan birine
           Evin tüm pencereleri demir parmaklıklar-  ,  daha  sonra  evlenen  oğullardan  biri  ve
           la donatılmıştı: sokaklara bakanlar kalın,   eşine yatak odası olmuştu. Aynı sıradaki
           ızgara şeklinde; diğerleri dekoratif ferfor-  son oda, hem zarlarının rengi hem de el-
           jeydi.  Ayrıca  sokağa  açılan  pencerelerin   ma,  armut,  üzüm  gibi  bağdan  getirilen
           demir saçtan, batı ve kuzeydeki iç bahçe-  meyvelerin bir bölümünün saklandığı yer
           lere bakanların ise ahşaptan yapılmış ke-  olması nedeniyle “yeşil oda” adını almış-
           penkleri vardı; ahşap kepenkler yatay yön-  tı.  Bu  oda  1948  yılında  evin  ilk  evlenen
           de kayan tiptendi.                  oğlu ve eşine verilmişti. Güneyde, otur-
                                               ma  odasına  bitişik  olan  oda,  Osman  ve
           Evin Kullanımı                      eşi  Seza  İmamoğlu’nun  yatak  odasıydı,
           İmamoğlu ailesi her yıl Mayıs ayında ba-  içinde  büyük  bir  pirinç  karyola  ve  giysi
           ğa göçüp evi kapatırdı. Yaz boyunca evin   sandıkları vardı. Onun batısındaki oda i-
           kapalı  tutulan  kepenkleri;  sadece  odun,   se büyük annenin odasıydı ve benzer eş-
           kömür koymak ya da ailenin kente uzak   yalarla  döşenmişti.  Seza  İmamoğlu’nun
           olmayan bir köydeki tarla ve bostanlar-  piyanosu  da  bu  odaya  yerleştirilmişti.
           dan gelen un, buğday, saman, kavun, ke-  Her odada oturma ve yatmak için kulla-
           lek gibi ürünlerini yerleştirmek için bir-  nılan bir veya iki sıra ahşap sedir bulun-
           kaç kez açılırdı. Aile, Ekim ayı sonunda   maktaydı.  Katlanarak  yüklüklerde  tutu-
           3-4 gün süren “dip bucak” bir temizlikten   lan yün yatak ve yorganlar akşamları çı-
           sonra, bağlarından bu eve dönerdi. Evin   karılarak çocukların yatması için sedirle-
           büyüklüğü;  evde  evcil  hayvanların  bes-  re, bazen de yere serilirdi. Ayrıca ihtiyaç
           lenmesi,  büyüyen  çocukların  ve  yaşlan-  oldukça, misafir odası dışındaki odalara
           makta olan büyük annenin bakım işleri,   zaman zaman büyükler için birer karyo-
           yemeklerin  odun  ateşinde  pişirilmesi,   la,  anne-baba  yatak  odasına  bir  çocuk
           1950’li yıllara kadar içme ve çamaşır su-  karyolası, gelin odalarına birer beşik yer-
           yunun mahalle çeşmelerinden getirilme-  leştirilirdi.  Hizmet  gören  kızlar  ve  aşçı
   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292   293