Page 383 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 383
[1814] 374 / MEL KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
mından olan büyük oğlu Keyhüsrev’i yorum. Onları koru! Sen tövbeleri kabul
değil de ikinci hanımından olan Kılıç eder, kullarına acırsın!” dedi. O anda
Arslan’ı tahta çıkarmalarını istemiş ve orada bulunan saray hocaları bu duayı
onlardan buna uyacaklarına dair söz ezberleyip bir yere kaydettiler. Merhume
almıştı. Çünkü o, büyük oğlunu devletin devamla, “Zâlimlere hak ettikleri cezayı
başına geçmeye, sultanlığa layık görmü- ver. Bana acı ve beni bağışla, tövbelerimi
yordu. kabul et!” dedikten sonra başörtüsünü iki
Büyük Sultan 1237 yılı Ramazan üç kat dolayıp yüzünü kapayarak kıbleye
Bayramı’nın dördüncü günü (31 Mayıs), dönüp oturdu. Hizmetçilerle helalleşti.
Kayseri’de Keykubadiye Sarayı’nda Kelime-i Şahadet getirip Kur’an okuma-
davetlilere ve emirlere vermiş olduğu bir ya başladı. Cellatlar gelip böyle dünya
ziyafet esnasında zehirlenerek şehit edil- iffetlisi bir kadını cennet bahçesine gön-
miştir. derdiler.”
Sultan’ın ani vefatı büyük bir karışıklığa Sultan’ın bu hanımdan olan çocukları
sebep olmuş, devletin ileri gelen emirle- olan İzzeddin Kılıç Arslan ve Rükneddin
rinden Kemaleddin Kamyar*, Kayır Han* Süleyman’ı ise Uluborlu’ya götürüp
ve Hüsameddin Kaymeri gibi bir kısım orada hapsettiler. Hanedan kesintiye
ümera Sultan’a verdikleri söze uyarak uğramasın diye Keyhüsrev’in erkek
Keykubadiye Sarayı’nda Veliaht Şehzade çocukları olana kadar onlar orada bekle-
İzzeddin Kılıç Arslan’ın yanında kalırken tildiler. Nihayet Keyhüsrev, erkek çocuk-
şehir sarayı Devlethane’de, başta emirler- ları doğunca kardeşlerinin öldürülmesi
den Sadeddin Köpek (bu isim ona haka- emrini verdi. Ancak görevi almış bulu-
ret için konmamış, kendi öz ismi olup nan iyi işleri ile tanınan ve dürüst bir
eski Türklerde köpek ve barak ismini kişiliğe sahip olan Mübarezeddin
alan şahıslar vardı.) ve ona uyan birçok Armağanşah’ın acıyarak şehzadeleri
ümera, Hunat Hatun’un oğlu, büyük şeh- öldürmediğine, başkaları ile Sultan’ı ikna
zade Keyhüsrev’i tahta çıkarmış ve biat ettiğine dair rivayetler bulunmaktadır.
etmişlerdi. Böylece zehirlenme hadisesi- Aslında Keyhüsrev’in bütün işlerini
nin arkasında kimlerin olduğu ortaya Sadeddin Köpek üstlenmiş, onu gölgede
çıkmıştı. Keyhüsrev taraftarları ağır bastı- bırakacak, kendisi için rakip olacak,
ğı için Keykubadiye Sarayı’ndaki emirler başta Kemaleddin Kamyar olmak üzere,
de gelip ona biat etmek zorunda kalmış- ne kadar yaşlı, tecrübeli devlet adamı
lardı. Böylece Sultan’a verilen söz bir varsa hepsini ortadan kaldırmıştır. Hatta
kenarda kalmıştı. Sultan’ı dahi öldürüp saltanata geçmeye
II. Gıyaseddin Keyhüsrev* olarak tahta niyetlenmiş ise de Keyhüsrev evvel dav-
çıkan büyük şehzadenin ilk işlerinden ranarak hile ile onu yok ettirip kurtulabil-
biri, Melike Adiliye’yi Ankara Kalesi’ne miştir. Tabii ki devlet bu hadiselerle
göndererek orada, eski Türk âdetlerine zayıflamış, vasıfsız insanlar göreve gel-
göre yay kirişiyle boğdurarak öldürtmek miş, neticede ülke Moğolların işgaline
olmuştur. Yine İbn Bibi’nin anlattığına uğramıştır. Böylece büyük Sultan Alâed-
göre, “Her hareketinde asil yaratılışının din Keykubad’ın kararının ne kadar isa-
izleri görülen, son derece iffetli ve namus- betli olduğu ortaya çıkmıştır.
lu olan bu merhume, cellatlar gelmeden Melike Adiliye’nin türbesi Çifte Kümbet*
önce izin alıp abdestini yeniledi. Hayatı- ismi ile Kayseri’de bulunmaktadır. Anka-
na veda etmek için içinden gelerek iki ra’da öldürüldüğü belirtilen Hatun’un
rekât namaz kıldı. Yüzünü dua kıblesi cesedi bir müddet orada kaldıktan sonra
olan göğe çevirerek, “Allahım ben senin Kayseri’ye taşındığı anlaşılmaktadır.
kulunum ve kulunun zulüm görmüş, Çünkü o zamana göre şehrin çok dışında
ümitsizliğe düşmüş değersiz kızıyım. bir yere yapılan bu türbe, merhumenin
Benimle çocuklarım arasına karanlık kızları tarafından ancak ağabeyleri
perde koydular. Ruhumu ve vicdanımı Keyhüsrev’in ölümünden sonra yaptırı-
köreltip kanımı akıtmaya niyet ettiler. labilmiştir. Türbenin kitabesinde tercü-
Allahım! Çocuklarımı sana emanet edi- me olarak “Bu şehitlik Eyyub’un oğlu