Page 45 - Kayseri İmari Ve Mekansal Gelişimi
P. 45
Kayseri’nin İmarı ve Mekânsal Gelişimi 45
Kemal Ahmet Arû, 1944 yılında Isparta, 1946 yılında Tekirdağ, 1947 yılın-
da Bandırma, Tokat ve Kars, 1948 yılında Gaziantep ve İzmit, 1952 yılında da
İzmir’in imar planlarını hazırlamıştır.
Bu yıllarda hazırlanan Kayseri’nin imar planlarının ve bu doğrultuda oluşan
şehrin imar yapısını doğru anlayabilmek açısından Kayseri şehri planlama an-
layışına etkisi hemen fark edilen Paris şehri planlamasına bir göz atmakta yarar
var.
Kent Planlamasında Paris Örneği
19. Yüzyılın başlarında sanayileşmenin etkisi ile yoğun bir işçi akınına uğ-
rayan Paris, dar yolları, küçük meydanları yetersiz alt yapısıyla bir ortaçağ kenti
görünümündeydi. Yoğun nüfusun tüm evsel atıkları sanayi atıkları ile birleşerek
şehrin içinden geçen Seine nehrine karışıyor, salgın hastalıklar ve ayaklanmalar
kol geziyordu. 1832 yılındaki kolera salgını şehri kasıp kavurmuş, imkânı olanlar
şehirdeki hastalık ve kokudan kurtulmak için şehir dışında yerleşme yolları arar
olmuşlardı. Fransa imparatoru III. Napolyon 1853 yılında Baron Georges-Eugene
Haussmann’ı geniş yetkilerle Paris valiliğine atadı. Şehrin neredeyse yarısını yı-
kan Haussmann öncelikle alt yapı sorunlarını çözüme kavuşturarak kanalizasyon
ve temiz su hatlarını döşedi.
III. Napolyon, etkilendiği ütopist sosyalistlerin şehircilik anlayışına uygun
olarak düz caddeler, geniş yeşil alanlar ve geometrik bir kent istiyordu. Girişi-
len bu çalışmaların dört amacı vardı. Sosyal (işsizlerin istihdamı), beşeri (ken-
ti sağlığa elverişli hale getirmek), iktisadi ve siyasi (ulaşımı kolaylaştırmak ve
ayaklanmaları imkânsız hale getirmek). Kenti sağlık koşullarına uymayan konut-
lardan, bu konutların yoğun olduğu mahallelerden arındırmak gerekliydi. Kent
bu haliyle ne havanın, ne de taşıtların dolaşmasına izin veriyordu. Susuz ve tu-
valetsiz konutlar hastalık yuvasıydı. Kentin geniş ve uzun caddelere, parklara,
yenilenmeye gereksinimi vardı. XIV. Louis’den beri istenen fakat savaşların yol
açtığı mali imkânsızlıkların da etkisiyle bir türlü gerçekleştirilemeyen “örnek
kent”e Haussmann’ın Paris valiliğinde bulunduğu on altı yıllık süre içinde ulaşıl-
dı. Haussmann, imparatorun onayı ve teşvikiyle gerçekleştirdiği Paris’i yenileme
harekâtıyla şehircilik tarihinde kendi adıyla anılan “militer şehircilik” anlayışının
kurucusu oldu.