Page 128 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 128

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                          EKO / 119 [599]


           Bu yoldan gelen tacirler Sivas’tan Yaban-
           lu Pazarı*’na ve Konya’ya gidebiliyorlar-
           dı.
           Yabanlu  Pazarı,  günümüzde  Kayseri’ye
           bağlı  Pınarbaşı’nın  20  km  batısında  ve
           Kayseri’nin  100  km  doğusundaki  Paza-
           rören* Kasabası’nın bulunduğu yerdeydi.
           Zira kasaba, adını tarihte burada kurulan
           pazardan aldı. “Yabancıların katıldığı pa-
           zar, başka ülkelere mensup olanların pa-
           zarı,  yabancılar  için  pazar  ”  anlamına
           gelen Yabanlu Pazarı’nda sadece yerel ve
           ulusal tüccarların malları değil, diğer ül-
           kelerden gelen tüccarların da malları sa-
           tılmaktaydı. Her yıl baharın başından iti-
           baren 40 gün süreyle devam eden Pazar,
           Akdeniz  ve  Karadeniz  limanları  vasıta-
           sıyla deniz ötesinden gelen tüccarlar ile
           Türkistan’dan  gelen  tüccarları  buluştu-
           ran, uluslararası bir fuar niteliğindeydi.
           Selçuklular  ticarî  hayatın  güvenliği  için
           yukarıda  adı  geçen  yollar  üzerinde  bir-  Kayseri’de bir pazar yeri gravürü (H. Nisle)
           çok  han  ve  kervansaray  yaptılar.  Her   Bakırcılar Çarşısı, Dokumacı ve Örgücü-
           menzilde  inşa  edilen  bu  mekânlarda;   ler Çarşısı.
           zengin, fakir, köle, Müslüman, Hristiyan   Adı geçen çarşılarda faaliyet gösteren es-
           farkı  gözetilmeden  her  yolcu  hayvanla-  naf ise üç ana grupta toplanıyordu:
           rıyla  birlikte  kalıyor,  karnını  doyuruyor,   İmalatçılar (dericiler, demîrciler, bakırcı-
           hastaysa  tedavisini  oluyordu.  Her  yön-  lar,  manifaturacılar,  uncular,  sepetçiler,
           den  güvenliği  sağlanmış  ticaret  yolları,   semerciler,  terziler,  boyacılar,  leblebici-
           hanlar, kervansaraylar, köprüler vs. hiz-  ler,  nalbantlar  vs.),  Tüccarlar  (Mal  alıp
           metler ile Selçuklu ülkesinde ticaret her   satanlar), Avcılar ve Köylüler (kendi üret-
           geçen gün daha da canlanıyordu.  Kayse-  tikleri ve avladıkları malları başka köy ve
           ri’nin  çevresindeki  hanlar  ise  şunlardır;   beldelerden  pazarlara  getirip  satanlar).
           Karatay Kervansarayı*, İncesu Kervansa-  Sanayi sitesi sayılabilecek bu Kayseri çar-
           rayı,  “Sultan  Hanı,  İspile  Hanı*”,  Erkilet   şılarında hanım el sanatlarına ait işyerleri
           Hanı, Mengücek Hanı, Sarı Han, Cevizli   de bulunmaktaydı. “Baciyan-ı Rum*” de-
           Han, Yörük Han, Tepe Han, Yavaş Han,
           Kayır Han, Demîrli Karahisar Hanı.
           Kayseri’nin merkezinde ise Ahilik* kültü-
           rü yaşatılmakta idi. Ahi Evran*’ın öncülü-
           ğünü yaptığı Ahi geleneğine mensup es-
           naf ve zanaatkârlar sayesinde, debbağcı-
           lıkda  (dericilik*)  büyük  mesafeler  kat
           edildi.  Kayseri,  deri  işletmeciliğinin  bü-
           yük merkezlerinden biri durumuna geldi.
           Ahi  Evran,  debbağların  piri  ve  32  çeşit
           esnaf ve zanaat zümresinin lideri oldu.
           Kayseri’de  her  esnaf  grubunun  kendi
           adıyla anılan bir çarşısı vardı. Bu çarşılar
           şunlardır;
           Dericiler  Çarşısı,  Külahduzlar  Çarşısı,   1899 yılında Tekgöz Köprüsü civarında bir su değirmeni
   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133