Page 129 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 129

[600] 120 / EKO                    KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹


                                                                         hanları kuruldu. Dericilikte büyük mesa-
                                                                         feler  kat  edildi  ve  deri  işletmeciliğinin
                                                                         ana merkezlerinden biri durumuna gelen
                                                                         Kayseri’de  hayvancılık  da  buna  paralel
                                                                         olarak gelişti. Sultan II. Bayezid zamanın-
                                                                         da Kayseri sancakbeyi olan Mustafa Bey-
                                                                         ’in  vakfiyesinden  edindiğimiz  bilgilere
                                                                         göre,  Mustafa  Bey  Kayseri’de  1497  tari-
                                                                         hinde  “Bedesten”  yaptırdı.  “Bedesten”le
                                                                         birlikte  Kapalı  Çarşı’da  35  tane  daha
                                                                         dükkân  inşa  ettirdi.  Eskiden  “Pembe
                                                                         Han”, bugün “Pamuk Han*” olarak bili-
                                                                         nen Kapan Hanı ise Şah Hatun* isimli bir
          XX. asrın başlarında deri işleyen debba esnafı (Müderrisoğlu, Yoksulların   hanım tarafından “Bedesten”in karşısına
          Zaferi)
                                                                         yaptırıldı.  Şehirde haftanın ve yılın belir-
                                    nilen teşkilat Türkmen kız ve kadınların-  li günlerinde büyük pazarlar kuruldu.
                                    dan  teşekkül  etmekteydi.  Bu  teşkilata   XVI. yüzyılda Kayseri’de, zeyrek ve keten
                                    mensup  hanımlar,  debbağların  yanında   tohumlarının işlenerek yağlarının çıkarıl-
                                    yan ürün olan yünleri, örgü ve dokuma   dığı 36 adet bezirhane* imalathanesi var-
                                    olarak  değerlendiriyorlardı.  Bu  çarşılar-  dı. Bezirhanelerde bu usulle elde edilen
                                    da  üretilen  halı  ve  kilimler  İstanbul  ve   yağa bezir yağı denilir ve boya üretimin-
                                    diğer beldelere ihraç edilirdi. En kaliteli   de  kullanılırdı.  Dokumacılıkla*  ilgili  za-
                                    sahtiyan (işlenmiş, cilalanmış deri) bura-  naatlar arasında en çok boyacılıktan* söz
                                    da üretilirdi ancak savaş malzemesi olan   edilmektedir.  Kayseri,  dokumacılıkta
                                    Kayseri  sahtiyanının  ihraç  edilmesi  ya-  Konya,  Tire  ve  Tokat  gibi  canlı  ticaret
                                    saktı.                               merkezlerinden biri olup, Kayseri’de bu
                                    Anadolu’da  Moğol  istilasının  başlaması   işe  ayrılmış  sokak  ve  avlular  vardı.  Adı
                                    ve Kayseri’nin Baycu Noyan* tarafından   geçen şehirlerden toplanan vergiler ara-
                                    işgal edilip günlerce yağmalanması sonu-  sında,    hemen  her  zaman  boyahaneler-
                                    cunda Kayseri’nin iktisadi ve ticarî düze-
                                    ni bozuldu.                          den alınan ve genellikle on binlerce akçe-
                                                                         yi  bulan  vergiler  yer  alırdı.  Çeşitli  yün,
                                    Osmanlı Devleti Zamanında Ekonomi: Osmanlı-
                                    ların  Anadolu’ya  hâkim  olup  beylikten   kumaş,  deri  ve  sahtiyan  gibi  maddeler,
                                    devlete  geçtikleri  XV.  yüzyıl  ortalarında   boyahanelerde  boyanıyordu.  Kayseri
                                    Kayseri, iktisadi ve ticarî yönden önemi-  ekonomisinde önemli bir yere sahip olan
                                    ni  devam  ettirdi.  Kervan  ticaretinin   “cehri*” bitkisi ise bu boyaların kalıcı ol-
                                    önemli uğrak yerlerinden birisi olan Kay-  masını sağlıyordu.
                                    seri’de büyük çaplı pazaryerleri ve ticaret   XVII. yüzyıl başında Celali isyanları sıra-
                                                                         sında  boya  sıkıntısı  çekildiğinden  boya-
                                                                         haneler  bir  süre  kapatıldı  ve  yeniden
                                                                         açıldığında uzun süre eski seviyesine ula-
                                                                         şamadı.  Kayseri  boyahanelerinin  geliri,
                                                                         Karaman  Beylerbeyi’nin  hassı  idi.  Bu
                                                                         asırda bağcılık, bostancılık ve arıcılık da
                                                                         önemli bir yere sahipti.  Kayseri’nin ima-
                                                                         lat  merkezi  olarak  taşıdığı  önem  yerel
                                                                         boyutları  aşıyordu.  Tüccar  Kayseri’den
                                                                         Edirne’ye  birkaç  parça  sahtiyan  götür-
                                                                         mekteydi.  Bu asırda Kayseri’deki meslek
                                                                         grupları arasında “çullah”(çul dokuyucu-
                                                                         su),  “hallaç”,  “kasap”,  “taşçı”,  “zaviye-
          Cuma Pazarı-1927 (Albüm, TBMM)                                 dâr”, “hattat”,” türbedâr”, “nalbant”, “ka-
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134