Page 165 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2

[636] 156 / EMİ KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹

Bizans İmparatoru’nun kardeşi İsak im-
parator olmak için İstanbul’dan kaçıp
Emîr Gazi’ye iltica etmişti. Bunun üzeri-
ne İmparator Yohannes Commenos or-
dusunu hazırlayıp Danişmendli ülkesine
girerek bazı şehirleri aldı ise de dönüşü
üzerine Emîr Gazi derhal buraları geri
aldı.
Emîr Gazi’nin bütün bu gazaları ve alice-
naplığı her tarafta kendisine büyük bir
muhabbet ve hürmet kazandırdı. Abbasi
Halifesi Al-Müsterşid ve İran’daki Büyük
Selçuklu Sultanı Sancar tebrik etmek için
kendisine 4 siyah sancak, kös, altın ger-
danlık gibi hediyeler göndermişler ve
“Meliklik” unvanını tasdik etmişlerdi. An-
Emir Halil Türbesi (H. Akbaş)
cak elçiler Malatya’ya, Emîr Gazi’nin ya-
nına geldiklerinde onun çok ağır hasta
ne intikal etmiştir. Ankara ve çevresine (koma halinde) olduğunu gördüler ve bir-
hakim olup kardeşi Mesud’dan Konya’yı kaç gün sonra da bu büyük Türk Hakanı
alan Arap’ı arka arkaya mağlup ederek vefat etti. Onlar da getirdikleri hediyeleri
Mesud’un sultanlığını kesinleştirdi ve bu büyük oğlu ve veliahtı Mehmed Gazi*’ye
arada Arap’a ait Ankara ve Kayseri’yi ül- verdiler. Emîr Gazi’nin Mehmed’den baş-
kesine dahil etti. Arap da Bizans’a iltica ka Yağıbasan, Aynüd-devle ve Yağan
etti. Böylece diğer Selçuklu hanedanına isimli üç evladı daha vardı.
ait Malatya, Elbistan, Kayseri, Ankara, Cesedi burada tahnit edilerek, hayatta
Çankırı ve Kastamonu’yu ele geçirerek iken yaptırdığı Pınarbaşı’ndaki Melikgazi
Anadolu’nun en büyük hükümdarı oldu. Türbesine* getirilmiş olduğu anlaşılan
Karadeniz kıyısında Rumlardan birkaç Emîr Gazi’nin ve bir kısım yakınlarının
kale fetheden Gazi, Adana Ermenileri da yine tahnit edilmiş (mumyalanmış)
üzerine gönderdiği kuvvetleri burayı isti- cesetleri aynı türbede bulunmaktadır. Es-
laya gelmiş, Haçlı Prensi II. Bahemond’u ki Selçuklu âdeti gereği cesetler toprağa
mağlup ve yok etmişlerdir (1130). Daha verilmemiş, türbenin alt katında açıkta,
sonra bizzat kendisi Ermeniler üzerine tabutlar içerisinde muhafaza edilmiştir.
sefere çıkarak burada bir kısım kaleler 800 sene bu şekilde kalan cesetler zama-
fethedip Ermeni kralını itaat ettirmiş, nın ve buraya inen ziyaretçilerin dokun-
buradan Haçlı Urfa Kontluğu arazisine ması sebebiyle bozulmuşlardır. Yine de
girmişse de o esnada Kont’un ölümü se- en sağlam olarak kalan Melik Gazi’nin
bebiyle, asalet gösterip onları kendi hal- cesedidir. Ancak bilhassa son zamanlar-
lerine bırakarak geri dönmüştür. da ziyaret esnasında tedbirsizlik yüzün-

den türbede yangın çıkmış, Melik Gazi’-
nin cesedinin de yüz ve göğüs kısmı zarar
görmüştür. Artık daha fazla müdahale
edilmemesi için cesetler türbe tabanında
tarafımızdan toprağa verilmiş ise de, bu-
radan istifadeyi düşünen bazı menfaatpe-
restler Melik Gazi’nin cesedini tekrar çı-
kararak türbede vitrine almışlardır. Ecda-
da ait manevî değeri çok yüksek olan bir
hatıraya böyle bir muamele gerçekten
Emir Halil Türbesi tavanı (C. Arslan) içler acısıdır.