Page 191 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 191
[662] 182 / ERC KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
Tozer, Edmund Naumann* Le Comte de
Cholet, Earl Percy ve Gertrude Lowthian
Bell* gibi ünlü seyyahlardır. Erciyes ve
Kayseri hakkında detaylı bilgi veren en
eski ilk kaynak, yaklaşık MÖ 64 (MS 21)
yılları arasında yaşamış, Anadolu’nun ve
Antik dünyanın pek çok bölgesini dolaş-
mış, izlenimlerini “Geographika” adlı on
yedi kitaptan oluşan eserinde toplamış
ünlü seyyah Amasyalı Strabon’dur. Daha
sonra Kayseri yöresiyle ilgili yazılan tüm
Seyyah C. Texier’in yaptığı Erciyes Dağı gravürü eserlerde Strabon kaynak olarak göste-
rilmektedir. Erciyes ile ilgilenen farklı
kültür ve değerlere sahip seyyahların öz
Evliya Çelebiye göre Erciyes değerlendirmeleri, yazılı kaynaklara nasıl
“Erciyas Dağı’nın garip vasıfları: Bu dağ- yansıtıldığını görmek bakımından çok
da asla yılan, çıyan ve sair böyle zehirli önemlidir. Strabon Kayseri için, Kapa-
haşerat yoktur. Güya bu dağ Rîcâli’l- dokyalıların metropolisi olan Mazaka Ki-
Gayb Makamı olmakta haşarat bulun- likia Eyaleti olarak adlandırılan bölgede,
maz, derler. Başka bir rivayete göre; tepesinde hiçbir zaman kar eksik olma-
Güzîde-i Ashab’dan olup birçok zaman yan dağların en yükseği, Erciyes’in “Arga-
Baba Reten-i Hindî Hz. bu dağda sakin ios” eteklerinde kurulmuş bulunduğunu
olduklarından bu haşerat olmaması onla- ve Erciyes için ise buna (Argaios) tırma-
rın dualarının bereketidir. Hâlâ bu dağa nanlar, berrak havada hem Karadeniz’i
“Baba Reten Dağı” derler, kendi biter (Pontos) hem de Akdeniz’i (Issikos) göre-
kendi yeter meyveler verir bağlar vardır. bildiğini” belirtmektedir.
Zirâ bu Baba Reten, bağcıların pîrî olup Ermeni asıllı Simeon (l584–1637) 15 Şu-
mübarek adı Ebu Zeyd Hindî’ dir. Kendi- bat 1608 tarihinde Polonya’nın Lemberg
si riyazat ile yaşamıştır. Mezarı Hindis- şehrinden ayrılarak hacı olmak maksa-
tan’dadır. Başka rivayete göre: Yahya as- dıyla Kudüs’e gitmek üzere yola çıkmış-
rından Kayseri Erciyaş bu şehri yapınca tır. Hacı olduktan sonra dönüşü kervan
eski filozoflardan Flaska adlı hâkim bu yoluyla gerçekleştiren Simeon, 1617 sene-
yüksek dağa çıkıp yetmiş adet haşerat sinde Kayseri’ye gelmiş ve şehrin bütün
şeklini birer sütun üzerine kazıp her biri- manastır ve ziyaretgâhlarını görebilmek
ne birer tılsım etmiştir. “Onun için bu için burada bir ay kalmıştır. Erciyes ile
dağda zehirli hayvanat yoktur” derler. Bu ilgili izlenimlerini şöyle anlatmaktadır:
dağın yazda ve kışta kar ve buzu eksik “Aziz Markarius Kilisesi’nin karşısında,
değildir. Zû-lâl Kurdu dahi bulunurmuş kuzeye doğru bir mil uzakta, tarihi, ünlü
ama görmedik.” bir dağ olan Erciyes görünür. Bursa’daki
Keşiş Dağı’ndan daha yüksek olan bu da-
Yabancı Seyyahlar Gözüyle Erciyes ğın tepesi, yaz kış sürekli karla örtülüdür.
Anadolu coğrafyasının orta bölgesinde Binlerce yıllık olduğu söylenen bu karlar,
yer alan, heybetli ve güzel görünümüyle kurtlanıp aşağıya dökülür. Dağın üzerin-
ilgi odağı olan “Tanrı Dağı Erciyes” için de birçok kilisenin bulunduğu ve en bü-
pek çok seyyah tespit ve değerlendirme- yüğünün mermer sütunlu ve kubbeli bir
lerde bulunmuştur. Bunlar; Strabon*, bina olduğu, ama hâlen bir harabeden
Polonyalı Simeon, Paul Lucas* John başka şey kalmadığı rivayet edildiğini”
Macdonald Kinneir*, William John Ha- belirtmektedir.
milton*, Charles Texier* Helmuth von Fransa Kraliyet Sarayı tarafından Akde-
Moltke, William Francis Ainsworth* Pi- niz ülkelerine geziler yapmakla görev-
erre de Tchihatcheff, Henry Fanshawe lendirilen Doktor Paul Lucas, Kayseri